Veririm перевод на английский
14,721 параллельный перевод
Elime yeni bir bilgi ulaşınca haber veririm.
H! let you know the second I have anything new.
Eğer beni inandırabilirsen hapını veririm. Ama inandıramazsan ikinizi de tutuklarım.
If you can make me a believer, I'll give you your pill, but if you can't, I'm gonna arrest the both of you.
Sana veririm.
I could pay you.
"Ama öğrenirsem sana haber veririm."
"But I'll let you know if I do."
MI6'ten olan ben olduğuma göre ; emirleri de ben veririm.
Since I'm MI6, you follow my lead.
O giderse ifade veririm.
I'll testify if he's gone.
Dışarıda olduğumuz zaman emirleri ben veririm.
When we're out there, I'm the one calling the shots.
Sana garanti veririm ki- -
I assure you, my...
- İşimiz bittiğinde haber veririm Komiser.
I'll apprise you when we're finished, Sergeant.
Beraber olduğun kişileri bana teslim edersen sana dokunulmazlık sağlamakla kalmam aynı zamanda bir İmparatorluk eğitim akademisinde eski görevini sana geri veririm.
Surrender all your compatriots and I will offer you not only immunity, but reinstatement at an Imperial training academy.
Ganimeti satmasına izin veririm.
You know, I let her sell the merch.
Tam olarak bilmiyorum ama annemin avukat yardımcısı bir kuzeni var yani ya hemen ara veririm ya da haklarımı o kadından duyarsın.
Okay, I don't actually know the law, but my mom has a cousin who was a paralegal, so I am gonna take a break right now or you can expect to hear from her.
Eğer sakıncası yoksa Bayan Florrick, kayıtlara geçmesi için okuyabiliriz,... ben de teker teker kararımı veririm.
If you'd rather, Mrs. Florrick, we can read into the record, and I'll rule on them one by one.
Önce uyuşturucu veririm,... uyuşması saniyeler alır daha sonra da gevşemiş vücudunu alırım. "
"Once I stick her with the sedative, " it's seconds till she twilights, then I'll take her limp body... "
Bergonzi değilse artık gider polise kendim rapor veririm.
- Well, if it's not the Bergonzi, then I'll file the police report myself.
Ben ise bir şehre savaş açtığımda sanatkârların yaşamasına izin veririm.
Me, when I make war on a city, I allow the craftsmen to live.
Sana biraz mısır gevreği veririm.
I'll make you some cereal.
İstersen parasını veririm.
I can pay if you want.
Barda yardım edersen burada kalmana izin veririm.
You help me in the bar and I'll let you stay here.
Günün sonunda sana telefonunu geri veririm.
You can have this back at the end of the day.
Ya da Direk sana son veririm.
Or I will straight-up end you.
Yakın akrabalarına haber veririm.
I'll notify your next of kin.
Söz veririm eğlenceli olacak.
I promise it'll be fun.
- Sana 22,000 veririm.
I can offer you 22.
- Beni bilirsin, ser veririm sır vermem.
- You know me, I'm not a talker. - Yeah, yeah.
Mahremiyetime değer veririm.
I value my privacy.
Ben veririm.
I got it.
Para veririm.
I'll pay you.
- Buna ben karar veririm.
- Let me decide that.
Daha çok isterseniz Lauren'e veririm, size getirir.
If you need more, I can always send them home with Lauren.
Okursan sana güneş gözlüğü veririm.
If you read, I give you sunglasses.
Ben şahsen Duran'in dayak yediğini görmek için para veririm.
I certainly would pay to see Durán get a beating.
Sondaj kuleleri Kupang gelecek 20bin'e 2 hisse veririm.
Kupang City, it's a fuckin'city. Kupang City!
Yok, ben ona buradan su ve yiyecek veririm.
No, no, I can feed and water her from here.
Bu evde emirleri ben veririm, Bay Barron!
I give the orders in this house, Mr. Baron!
Karttaki numaraları hatırlarsam benimle partiye geliyorsun. Batırırsam sana beş bin dolar veririm, tamam mı?
If I remember the number on that card, you come with me to the party, and if I fuck up, I'll give you $ 5,000, okay?
Ailemi Londra'ya götürürsen o numaraları sana veririm.
You get my family to London, I'll give you those numbers.
- Üçüncü randevumuza hızlı geçersek sana hemen 1000 dolar veririm.
I'll give you $ 1,000 right now if we fast forward to our third date.
Gözlüğe 100 dolar veririm.
Tell him I'll give him 100 bucks for those shades.
- Seni askeri mahkemeye veririm denizci!
- I will have you court-martialed, sailor!
Morfini ben veririm.
Lay down! I got the morphine.
- Tamam, olur, haber veririm.
Okay, yeah I'll let you know.
Sen bana bir şey verirsen ben de sana veririm.
You give me something, I give you something.
Sana haber veririm, burası da yatağın.
I'll let you know. This is your bed.
Bay Richter, iyi bir eğitime çok önem veririm.
Mr Richter, I care for a good education,
Bir de sana Lacoste gömleklerden veririm.
And I throw in Lacoste shirts.
Size her şeyi... 50 dolara veririm.
I give you everything for $ 50. - Done.
Sana saati veririm.
I'll give you the watch.
Viskinden bir yudum verirsen sana bir-iki ders veririm.
Tell you what, for a sip of your whiskey, I'll teach you a few lessons.
Tanrı der ki ; benim adımı iki veya üç kişi bile ansa onlara cevap veririm.
The Lord said, "Where there are two or three gathered in My name, " I will be there. "
Daha fazla veririm, tamam mı?
OK? - $ 48. - I-I got...