Veriyorum перевод на английский
35,714 параллельный перевод
Oyumu Rafael'e veriyorum.
I vote for Rafael.
Fernando'ya oy veriyorum.
I vote for Fernando.
Her şeyi halledeceğiz, söz veriyorum.
We'll take care of everything, I promise.
"Russell'a değer veriyorum." dediğimde bana inanmadınız.
You don't believe me when I say I cared about Russell.
Her şeyden önce yaptığımız işe değer veriyorum çünkü işi seninle yapıyorum.
I now value the work that we do, first and foremost, because I do it with you.
Söz veriyorum, ona zarar gelmeyecek.
I promise her safe passage.
Söz veriyorum bundan sonra sizinle daha iyi iletişim kuracağım.
I promise to stay in better touch from now on.
Çünkü sana değer veriyorum evlat.
Why? 'Cause I care about you, kid.
Koşmamızı salık veriyorum.
I suggest we run.
Hayallerindekine biraz yaklaştı mı bilmiyorum yuvamızda hissedeceğine söz veriyorum.
I don't know how close it is to your dreams, but I promise we'll make it feel like a home.
Söz veriyorum.
I promise.
Bir şey olmaz, söz veriyorum.
It'll be fine, I promise. Thanks.
Vakti geldiğin, sana söz veriyorum, aradığın bütün soruların cevabını bulacaksın.
When the time comes, I promise you, it'll answer every question you have.
Söz veriyorum fazla yüklenmeyeceğim.
I promise I will take it easy on you.
Neredeyse bitti, söz veriyorum.
It's almost over, I promise.
Söz veriyorum.
Promise.
Sana 48 saat veriyorum
I'll give you 48 hours
Sonsuza kadar sürmeyecek, Agatha, söz veriyorum.
This isn't forever, Agatha, I promise.
Bay Vitale,... size söz veriyorum eğer Arcaro suçlu ise Gina'ya yaptıklarının bedelini ödeyecek.
Mr. Vitale, you have my word, if Arcaro is guilty, he's gonna pay for what he did to Gina.
Bunun hesabını soracağız söz veriyorum.
We're gonna make this right, I promise you.
Bebeğim doğduktan sonra size böbreğimi bağışlayacağıma söz veriyorum.
It's my promise that I will donate my kidney to you once my baby is born.
Söz veriyorum Yakında özgür olacaksın, Benito, ve bunu yapan zebaniyi durdurucam.
I promise I'll free you soon, Benito, and stop the fiend who did this to you.
Söz veriyorum.
That's a promise.
- Raimy, sana söz veriyorum eğer bu işi halledip onu yakalayamazsak ikinizi de nereye gitmek isterseniz oraya götürürüm.
- Raimy, I promise you, if we don't get this close again and we don't nab him, I will take you both anywhere you want to go.
Ama sana söz veriyorum noel zamanı evde olacağım.
But I promise you I'm gonna be home in time for "Christmas Carol" in the city.
Sana söz veriyorum. Yakında bitecek.
I promise you, it's gonna be over soon.
Dinleyin, köpeğim yavruladı ve düşündüm de her yanınız dışkı olduğuna göre ve sizi çok az tanıdığım için size bu narin, kar-beyazı yavru köpeği veriyorum.
Hey, listen, my dog just had puppies, and I thought, since you're covered with feces and I barely know you, I'd give you a delicate, snow-white, newborn puppy.
Bu görevi sana veriyorum Ezra.
I'm assigning you the mission, Ezra. Ezra. HERA :
Söz veriyorum, gün sonunda grupta olmayacak.
By the end of the day, I promise you, he won't be.
- Hayır, söz veriyorum.
- No, I promise.
Tamam, söz veriyorum.
Okay, look, I promise.
Pişman olmayacağına söz veriyorum.
I promise you you're gonna regret this.
Söz veriyorum.
You have my word.
Öfkeni zekice kullan sana söz veriyorum oğlum bir gün, bütün dünya Kemiksiz Ivar'ı tanıyacak ve ondan korkacak.
Use your anger intelligently and I promise you, my son, that one day, the whole world will know and fear Ivar, the Boneless.
Şimdi dikkatimi veriyorum.
Well, now I'm paying attention.
Sana söz veriyorum.
You have my word.
Hemen salıveriyorum.
I'll release her right away.
Bir sonraki fikrine olur diyeceğime söz veriyorum.
I promise your next idea, I'll say yes to.
Seni asla terk etmeyeceğim, söz veriyorum.
I'm never going to leave you, I promise.
Abartılı sözler vermeyeceğime söz veriyorum.
I promise not to over-promise.
İşin hakkını veriyorum!
I'll killing it.
Açıklayana kadar her şeye önem veriyorum. Neden hikayeler anlatıyorsun
I'm-a pay it all kinds of heed until you explain why you've been telling stories.
Öğrenmem gereken bir mesele olduğu için bir süre burada kalmana izin veriyorum.
I have something to find out that's why I'm letting you stay for a while.
Söz veriyorum, Flynn. Doğru olanı yapıyoruz.
I promise, Flynn, we're dong the right thing.
Bugünden itibaren her şey farklı olacak Eve, söz veriyorum.
Things are gonna be different from now on, Eve, I promise.
İşte kıçımı yırtıyorum, ayığım bozuk para almaktan çok, bozuk para veriyorum ve elime ne geçiyor?
I work my ass off, I'm sober, I give a penny way more than I take a penny, and what do I get?
Söz veriyorum. Mutlaka öyle yapacağım.
I promise I will definitely do that.
Vitaminin dozunu artirip biraz nalokson veriyorum.
I'll increase his vitamins and small amounts of naloxone.
Olduğuna dair bir oy veriyorum.
I bet you there is.
Söz veriyorum, yarın...
I promise I won't...
Yine de kutlayacağız. Söz veriyorum.
We'll still celebrate, I promise.