Vermedim перевод на английский
4,554 параллельный перевод
- Sana asla ceza vermedim.
- I've never punished you.
Sana numaramı... vermedim.
I didn't give you my... number.
Daha karar vermedim.
I haven't made up my mind yet.
Sana söz vermedim mi?
Didn't I promise you?
- Kâğıtları neden vermedim sanıyorsunuz? - Mer seninki de olabilir.
Why do you think I never turned them in?
Borç olarak vermedim.
I didn't lend her.
Ona ikinci bir şans vermedim diyemem.
Can't say I didn't give him a second chance.
- Hayır vermedim.
No, I didn't.
- Hayır, söz vermedim.
- No, I didn't!
Ben hiçbir şeye karar vermedim.
No, I-I didn't decide anything.
Onunla dışarı çıkmak için razılık vermedim ki hiç.
I never even agreed to go out with her.
Ona verebileceğim hiçbir şey olmadığını söyledim ve vermedim de.
I told him I had nothing to give, and I didn't.
Baba özür dilerim telefonuna cevap vermedim.
Dad, I'm--I'm sorry I didn't call you back.
Sizin adınıza tanıklara rüşvet vermedim diye beni kovdunuz mu?
Did you fire me for refusing to bribe witnesses on your behalf?
Hayır, vermedim.
No, I didn't.
Vermedim.
I did not.
Hayır, ben vermedim.
No, I didn't. Who told you I did?
Bir şey yapması için izin vermedim, Elaine.
I didn't let him do anything, Elaine.
Uyuşturucu partisi vermedim.
I was not hosting a drugs party.
Ben, Hwang Jeong Suk, daha son nefesini vermedim!
I still got some fight in me!
Tam olarak cevap vermedim.
I didn't really answer
Tara'ya zarar vermedim.
I did not hurt Tara.
Ama ben izin vermedim.
and I wouldn't let you.
Cary... ben sana çek vermedim.
Cary, I didn't give you a check. You did.
Ama ben ona o şansı vermedim.
Only I didn't give him the chance.
# Hiçbir şeye önem vermedim #
♪ Didn't give a damn about anything
Buna ben karar vermedim.
I didn't decide anything.
- Charlie'ye zarar vermedim.
I didn't hurt Charlie. I have an alibi.
Daha bir böbrek vermedim, o yüzden...
Except I haven't given a kidney yet.
Ama sen cevap vermedim, ben de kontrol etmeye gittim.
I called to see if you and Kepner made it home. And you didn't answer, so I went to check.
Hiçbir işaret vermedim!
I signaled nothing!
- Daha karar vermedim. İlk defa seks yapmak önemli bir olaydır.
Having sex for the first time is a big deal.
"Daha karar vermedim" yığını.
Uh, that's my "I haven't decided yet" pile.
- Aylardır parti vermedim.
- I haven't had a party for like months.
Henüz karar vermedim.
I haven't decided yet.
Ama asla sizin adınıza karar vermedim.
But I never made the decision for you.
Verdiğim kararları korktuğum için vermedim.
The choices that I make are not because I'm afraid, or because
Ama bunun bizi uzak tutmasına izin vermedim.
But I wasn't gonna let that keep us away.
- Daha numaramı vermedim.
- I didn't give you my number.
Bir zarar vermedim.
She has not been harmed.
Asla kimseye zarar vermedim ya da kötü bir şey yapmadım.
I've never harmed anyone... or did anything terribly wrong.
Seçimi kaybettiğin için o kadar kötü hissettim ki mezuniyet partisi kralı olmak için kendime oy vermedim.
I felt so bad that you lost the election, I didn't even vote for myself for prom king.
Bu dönemde, emekli maaşlarıyla ilgili hiçbir karar vermedim.
I haven't made any decisions on pensions, period.
ben asla... asla gitmene izin vermedim
I ne... I never should've let you go.
Daha karar vermedim.
I haven't decided.
İşi kabul edip etmemeye karar vermedim.
I haven't decided if I'm gonna take it yet.
Ben böyle bir işlem yapılmasına izin vermedim.
I didn't authorize this procedure.
O kadar gitmesine izin vermedim.
I didn't let it get too far.
Henüz karar vermedim.
Well, I haven't decided.
Pek önem vermedim.
Now, I didn't think it was anything, but according to Esposito,
- Henüz karar vermedim.
- But don't decide yet.