Vermin перевод на английский
614 параллельный перевод
Haşarat!
Vermin!
Herkes bizim kadar yürekli olsa bu pislikler sobaya atılan tükürük gibi yok olup gider.
If all us people had the courage of our convictions these vermin would vanish like spit on a hot stove.
Bu resmen haşarat imhası.
It's extermination of dangerous vermin.
Tereddütsüzce ve acımadan yapılan bir haşarat avı.
A vermin hunt without pause or pity.
Ama adam tak bir mikrop.
- But the man is a vermin. No court of law –
- Yani o parazit... - Hadi, devam et.
- You mean the vermin who-who –
Haşarat!
You vermin!
Ancak diğer zararlı böcekleri... - Nazizm değil ama salgınları yayan... işkence ve vurmak şeklinde ölüm getirmeyen, ama tifo, kolera şeklinde, etkili bir şekilde öldüren -... ortadan kaldırmak için DDT tozu kullanıldı.
But to destroy this other vermin, which spread not Nazism but epidemics, which didn't bring death in the form of torture and shootings, but killed just as effectively in the form or typhoid and cholera,
Çalıştığım evde haşere barındırmam.
I won't have any vermin in any house I run.
- Ona haşere dedi.
She said he was vermin.
Onlar sinsi hayvanlar ve leş gibi kokuyorlar.
They're sneaky vermin, and they stink.
İnsanlar ne kadar kötü olabiliyor.
What vermin some vermin are.
Niyetim elime bir bomba alıp, o malum binayı içindeki tüm haşaratla birlikte havaya uçurmaktı.
I was going to buy a bomb and blow up a certain building, with all the vermin inside.
Çabuk ol gerizekalı!
And make haste, vermin!
Bu sürüngenlerden kurtulmamız için yardımın gerek.
We need your help to get rid of these vermin.
Bir böcek gibi yaşamaktan mutlu musun koca kıçlı?
Are you happy, you fatass? Living like vermin?
Bok bok ile kenefte buluşurmuş.
We're both vermin out of the same hole.
Vermin...
Vermin...
O annesiz hayvanları düşünün.
Think of those motherless vermin.
Eğer kanunların uygulanmasına riayet etseydiniz bunun gibi it kopukları çoktan defetmiş olurdunuz.
If you would put the right laws into execution, you would soon rid the country of these... vermin.
Onları pis bir mikrop gibi avlamaya çalıştılar.
They've been hunted, like some kind of freak vermin.
Bu kraliyet haşaratını da götür!
Take your royal vermin with you!
Vermin, yere silkele.
Vermin, you got the floor.
Devam et, Vermin.
IKeep talking, Vermin.
Eli kılıç tutan hayvanlardan başka bir şey değilsiniz.
Vermin with two sticks that you call swords
Sizin gibilerle konuşarak vakit kaybedemem.
No need to waste words on vermin like you
- Solucan!
Vermin!
Senin gibi haşaratı bu dünyayı kurtarırım.
I'll rid this earth of vermin like you.
Pisliğin teki olarak tanınıyordu.
The known him as a vermin.
Neden bu üç kağıtçı pisliği... destursuz öldürmedin?
Why didn't you murder the vermin?
Bu Oboriste'deki alçağa fazlasıyla yeter!
That's quite enough for that Oboriste vermin!
Kırım Kalesi şu anda Beyaz haşarelerin elinde!
Crimea is the stronghold of the White vermin now.
Beyaz haşareleri sevindirmemek için orada olacağım!
There'll be no rejoicing for the White vermin!
Mösyö Mezeray'nin bizimle hiçbir alakası yok.
- Mr Mézeray didn't do anything. Die, vermin.
Böcekleri öldürmek için kullanılır.
It's used to destroy vermin.
Bir subaydan ve Ohrim denen haşerattan intikamı aldım
I took revenge on the officer, and on Ohrim, the vermin.
Aşağιlιk insanlarla konuşmayι sevmem, ama bir kerelik konuşacağιm.
I don't favor talking to vermin, but I'll talk to you just this once.
Bir grup igrenç Pawnee nehrin yaknnda kamp kurmusIar.
Well, one of the Pawnee located a band of the vermin camped down the river.
Sizi asalaklar!
You vermin!
Onlar birer haşere.
They're vermin.
Beni bu gemiye bit getimekle suçluyorsun!
You accuse me of infesting this ship with lice! You accuse me of bringing vermin.
Sen aynen bir orospu çocuğuna benziyorsun.
You look like the vermin-ridden son of a bitch you are.
- Beyaz adam bu dünyanın haşeresidir.
- White man is the vermin of the earth.
Atlar ve üzerlerindeki parazitlerin onların olduğunu söyle.
Tell them the horses that belonged to them vermin are theirs.
Suçlu serseriler de boldu ve iyi para ediyordu.
Criminal vermin was plentiful and of good value, too.
Haşere bunlar!
That vermin!
Vermin Jones vefat etti.
Appears to have passed orn.
Parazit.
Vermin.
Sana göre, Yuki ve ben, ikimizde zararlıyız. Ama zararlılar birbirlerine ihanet etmezler.
To you, both Yuki and I are vermin, but vermin don't betray each other.
- Senin gibileri...
- Work that'll put an end to your kind of vermin.
- Bn.
Oh, I'm afraid mrs. vermin jones