Versatile перевод на английский
189 параллельный перевод
Çok yönlü bir oyuncu olarak, annemin babasını canlandırıyordum.
And being versatile, I was playing my mother's father.
Uzun zamandır bu fırtınalı sulara düşen en çok yönlü sanatçılardan biri.
One of the most versatile artists to hit these roaring'40s in a long time.
Çok, çok beceriklidir.
He's very, very versatile.
Çok becerikli bir adamsınız Bay Sears.
You're a very versatile man, Mr. Sears.
Kendimizi kısıtlamayalım.
We're completely versatile.
Yetenekli ve uyumlu olmalı.
Must be versatile and cooperative.
Beni değiştiriyor.
It makes me... versatile.
Huzurlarınızda olağanüstü Bayan Bette Davis.
Here is the magnificently versatile
İş acımasızlığa gelince, O'ndan daha beceriklisi yoktur.
When it came to cruelty, he could be incredibly versatile.
- Çok yönlü bir adam.
- A very versatile man.
Çeşitli.
Versatile.
Altyazı Çeviri : versatile
Sabata Sabata
Kökleriyle bayağı birşey yapabiliyorsun, biliyor muydun?
They're a very versatile root, you know?
Kızının bakıcısının çok farklı ilgi alanları varmış, hayatım.
Your daughter's governess seems to be very versatile, my dear.
Katilin maharetleri çok.
This killer is versatile.
Lopez, Pipeline ile tanınır ama Point'deki dalgaları da aşacak kadar çok yönlüdür.
Lopez is known at the Pipeline but is versatile enough to blaze across the waves at the Point.
Snark'ta bulunan mekanik kol, Çok yönlü değil mi?
That mechanical arm on the Snark... it's fairly versatile, isn't it?
Çok yönlüyüz, anlarsın ya.
You know, we are very versatile.
Bu baktığınız dünyanın en esnek uçağı.
You are looking at the most versatile aircraft in the world.
Hazır sen gitmişken bende, ne kadar becerikli olduğumu gösteren bazı klipleri göstereyim.
And while you're gone, I'll show some clips of just how versatile a performer i am.
Çok yönlü, güçlü ve kullanması kolay.
Versatile, powerful, and easy to use.
Bu fıstıklar ağır işler için birebir, aynı zamanda son derece kullanışlı.
Now, these babies are just perfect. For heavy field work, and they're extremely versatile.
"Hiçbir Şeyim Yok" şarkısıyla hâlâ listelerde olan çok yönlü aktris ve şantöz, sonuçta herşeye sahip olabilir.
And with the theme song "I Have Nothing" still big on the charts the versatile actress / singer might end up having everything.
Seni böyle tanımıyordum.
I didn't know you were so versatile.
Yeteneklerimden biri.
I'm versatile.
60'ların sonlarına kadar gangster türü çok yönlülüğünü kanıtlamış,.. ... hatta yenilikçi bir tarzı bile benimsemişti. John Boorman'ın "Point Blank" inin yenilikçi kurgusuna bir bakalım.
By the late'60s the gangster genre had proven so versatile... it could even embrace an avant-garde style.
Yaşamın kutsallığı ve ölüm cezası biraz yanardöner değil miyiz?
Sanctity of life and the death penalty aren't we versatile?
Lisanslı hemşireler hemşire kadrosunun en başarılı ve en çok yönlü bölümü.
RNs are the best trained and most versatile part of the nursing staff.
Güçlü bir yanıcı ve çök yönlü bir enerji kaynağı olan sirilyum içerdiğini saptadığımız bir gaz anormalisi belirledik.
We have detected a gaseous anomaly that contains siriIIium- - a highly combustible and versatile energy source.
Toad oldukça hassas çalışır.
Toad here is quite versatile.
Esnektir. Her şeyi çalabilir.
He's versatile, he can play anything.
Sen. Elini aç. Af buyurun?
I may not be able to talk as fast... but my tongue is certainly more versatile.
Viyana sucukları çok kullanışlı.
Vienna sausages are so versatile.
Çağdaş yaşamın sorunlarına çözüm getiren birçok eşya kaybettin, değil mi?
You did lose a lot of versatile solutions for modern living.
Teknik açıdan bakarsanız elleriniz ve ağzınız, vajinanızdan daha beceriklidir.
N ow, the other thing is that from a technique standpoint... your hands and your mouth are so much more versatile than your vagina.
Bu, çok amaçlı ve güçlü bir silah!
That is a very versatile and powerful weapon!
Maybe it's because I'm so versatile [Çok yönlüyüm adamım belki ondan]
# Maybe it's because we're so versatile #
Elmaları beğendiniz mi, Bay ve Bayan Amerika?
Truly nature's most versatile fruit. Well, Mr. and Mrs. America, how do you like them apples?
Ne kadar becerikli olursan, her şeye karşı o kadar hazırlıklı olursun.
The more versatile you are, the better prepared you are.
Çok dayanıklı ve kullanışlıdırlar.
They're so versatile. They're so durable.
Ben çok yönlü bir elemanım, bunu özgeçmişimde de görebilirsiniz.
I'm an extremely versatile employee, as you can see by my résumé.
Ben çok yönlü bir elemanım.
I'm a highly versatile employee.
Aynı bizim gibi, ayılar da çok yönlü becerilere sahipler.
Like us, bears are very versatile animals.
Elimden her iş geliyor.
I'm very versatile.
Ah marifetli şeytan!
Oh versatile devil!
- Evet, sen daha beceriklisin.
- Yeah, you're more versatile.
- Becerikli.
- Versatile.
Onun gibi birinin benimle ilgilenmesini sağlamam için para vermem lazım. Neden yanına gidip merhaba demiyorsun?
- He's so versatile.
Çok yönlüyüm.
Oh, I'm versatile.
Vay be, gerçekten çok yönlüymüşsün.
Damn, you are versatile.
Verimini mi sordun?
"ls it versatile?" you ask.