Vertical перевод на английский
661 параллельный перевод
Schultz Nasa nın dikey silahını kullanarak, Bir yüksek hız etkisi yaratacak Özel mermiyi saatte yaklaşık 16000 km Hızla ateşleyecek, Bu mermiden 10 kat daha hızlı.
schultz will create a high-speed impact using nasa's vertical gun, which will fire the projectile at 1 6,000 kilometres per hour, that's ten times faster than a bullet.
Dikey silah doldurulduğunda, Ve etki odası kurulduğunda, Üzerine organik maddelerin bağlı olduğu Özel merminin yüksek hız etkisine
With the vertical gun loaded and the impact chamber set, it's time to test and see if the organic material laced onto the projectile can survive a high-speed impact.
Bu durumda, buradaki devasa kütle daha ince dikey kaya katmanları içeriyor.
In this case, this huge mass here has finer vertical rock layers.
Eğer tüm kayalar yatay biçimde yayılmışsa bu gri olanın neden altta dikey biçimde uzandığını anlayamamıştı.
Well, if all rocks were deposited horizontally, he couldn't work out why this grey one was vertical underneath.
Sırt yüzgeçlerini yatay hareket ederken kullanır. Her iki yandaki yüzgeçleri de düşey harekette kullanır.
It uses a dorsal fin for horizontal movements and a fin on each side for vertical movements.
Sonra, sağ elinin baş parmağı ile beş dikey dört yatay çizgi çizer... ve bağırır :
Then, with the thumb of his right hand he draws five vertical lines, four horizontal ones and then shouts :
Üzerinde altın harflerle "Rüzgar Gülü Restoranı" yazacak.
With vertical letters : "Public Restaurant Wind Letter".
Altın harflerdense mavi harflerle yazmak daha hoş.
- It's better to use horizontal ( "blue" ) - Letters than vertical ones.
Altın harfler daha dikkat çekici.
Vertical letters are sharper.
Altın harfler çok banal.
Vertical letters are not clear.
Canlıyken de aynıydı. Sadece dikey duruyordu.
Yeah, he looked exactly the same when he was alive, except he was vertical.
Dikine şeritler terzimin fikriydi.
The vertical stripes were my tailor's idea.
İlk önce, yükselme...
First, the vertical lift...
Pekala Bay Alistair, irtifa kazanalım.
All right, Mr. Alistair, the vertical lift.
Dikey kaldırıcılara daha fazla güç verin!
Give us more power on the vertical lift!
Orada içbükey bir ayna olsa, 27 ° dikey, 42 ° yatay, hemşirenin yatak odasını görebilirim!
I know if there was a convex mirror up there, 27 ° vertical, 42 ° horizontal, I could see straight into Matron's bedroom!
Dikey motorları aç, flapları sonuna kadar aç.
Vertical jets, full flaps.
Bütün dikey itiş gücüm...
All vertical thrusters have...
Bütün dikey itiş gücüm bozuldu.
All vertical thrusters failed.
Tam dik değil ama alt kattan daha iyi görebilirsiniz.
It's not perfectly vertical, but from below you can see it better.
Diğer ucunda dikey bir baca var. Ama yıllardır kapalı.
Well, there's a vertical shaft at the other end, but it's been closed up for years.
Bu boru dikey hava miline çıkıyor.
This duct leads to a vertical air shaft.
Çelik teller yatay ve dikey olarak çaprazlama gelmiş oluyor.
It's crosshatched by steel bars running both vertical and horizontal.
Ertesi sabah şu dik yüze tırmanacağız, bu da epey zorlayacak.
And the next morning, we have to move up this vertical rock face. That'll be pretty tough, I guess.
- Hayır, dimdik ayaktaydı. Aslında biraz eğikti.
No, vertical, actually diagonal.
Dikey iniş hızı saniyede 44,6 fit.
Vertical descent 44.6 feet per second.
Neredeyse yatay.
It's nearly vertical.
Dikey sütuna.
The vertical supporter.
Dikey destekleyici.
The vertical supporter.
Işığın içine yazılmış şu dikey siyah çizgiler yoluyla gördüğünüz şey gizli koddur.
Written in the light, in those vertical black lines... is secret code.
Bu dikey siyah çizgilerde yazılı olan mesaj neydi?
What is the message written in these dark, vertical lines?
Fraunhofer'in tayfındaki o dikey siyah çizgiler?
Those black vertical lines in Fraunhofer's spectrum?
Bu da tayfta koyu bir boşluk veya siyah, yatay bir çizgi oluşturur.
That leaves a dark gap or black vertical line in the spectrum.
Bir sopanın hareketli gölgesini gözlemleyerek yıl ve mevsimlerin dönencelerini çözümlemiştir.
By examining the moving shadow cast by a vertical stick he determined accurately the lengths of the year and seasons.
21 Haziran günü, tapinagin sütunu ya da dikey durumdaki bir sopanin gölgesi, ögleye dogru oldukça kisalmaktaydi.
On June 21st the shadows of a temple column, or a vertical stick would grow shorter as noon approached.
Kesikler dikey pozisyonda.
Cuts are vertical.
Bir yatay ve bir dikey çizginin böldüğü iki karenin arasında kalan bölgeye ne ad veriyoruz?
What did we say about the relationship... between two squares bisected by lines... both horizontal and vertical?
Burada bir tepeden bahsediyoruz Hannibal.
We're talking about vertical here, Hannibal.
Hiçlik güruhu, bosluk güruhu, dikey bir güruh.
A people of nothing, a people of emptiness, a vertical people.
X miktarının F ile çarpımı ile temsil edilen eğrinin altındaki şu alan düz çizgiler X = A alt ve X = B alt ile çevreleniyorsa o zaman neyi bulmamız gerekiyor?
If the area under the curve represented by F times the quantity X is bounded by vertical lines X = sub A and X = sub B, what do you have to find?
Dikeyi kontrol edebilirler.
They control the vertical.
Dikey analize göre en az iki mil okuyorum.
I've got a vertical reading of two miles at least.
Beyler Dikey radikal iniş simulasyonuna başlayabiliriz. Şimdi.
Gentlemen, begin radical vertical impact simulation now.
" Sonra, saniyeler içinde, hava yoktu artık yerini yağmurun hiddetine bırakmıştı.
"Then, within seconds, the air is no more, " replaced by a vertical curtain of falling rain.
- Dalıyor. Bende.
- He's going vertical.
Maverick, saldırganca dikey hareket yapıyor ve onu avlıyor.
Maverick makes an aggressive vertical move and defeats him with a missile.
Düşey doğrusallık ayarını yapıyorum.
I'm adjusting the vertical hold.
Beni anladın mı? Şimdi o lanet dişlerini söylediğim gibi fırçala.
Now brush your teeth in a rapid vertical motion.
Aynı Montana gibi, sadece dikeyi.
It's like Montana, only vertical.
Şiirin mükemmeliyet değeri yatay önemi ise dikey bir eksende çizilirse toplam alanını hesaplamak şiirin azametini gözler önüne serer.
"If the poem's score for perfection is plotted... " on the horizontal of a graph... " and its importance is plotted on the vertical
Byron'un bir şiiri, dikey eksende yüksek değere sahipken yatay eksende ortalama bir değeri vardır.
"A sonnet by Byron might score high on the vertical " but only average on the horizontal.