Villa перевод на английский
1,884 параллельный перевод
La Villa Bella.
La Villa Bella.
La Villa Bella, çok bella!
La Villa Bella is very, very bella!
Tepedeki villa, ikinci sınıf bir besteci... ya da yükselmekte olan bir uyşturucu satıcısı için uygun olabilir. "Bu mobilyayı nereden aldın?"
13, 00 : 36 : 08 : 00, A hillside house may be appropriate for a hack composer... 00, 00 : 36 : 22 : 00, or a drug dealer on the way up.
Bir kaldırım taşı yerinden oynasa altından bir Roma sarayı çıkıyor. İşte bütün bunlar nedeniyle en cahil Romalı bile kendini herkesten üstün hisseder.
Here appears a pebble and then turns out to be a Roman villa with pool... which makes the Romans, even the most ignorant, feel superior to everyone.
Karınız Toskana'daki bir villaya taşınmaya hazır olunca ne olacak?
What happens when your wife's ready to move to her villa?
Berlin'deki villasında güvenlik uzmanı olarak işe alındık.
We were hired on as security experts at his villa in Berlin.
İkincisinde, arşivlerimize girilip Sloane'un Toskana'daki villasına yapılan baskının görüntüleri alındı.
The second was a download of our imaging archives. Specifically the raid on Sloane's villa in Tuscany.
Ama artık tek istediğim seninle yaşayacağım, bir üzüm bağına tepeden bakan bir villa.
But now all I want is a peaceful life in a quiet villa overlooking a vineyard... With you.
Warnerların elinde nakitle dolu bir valizi var.
The Warners have a suitcase full of cash in the villa.
İki kez katta dolanıp, her şeye baktılar sonra katlarına geri döndüler.
- Nada. Walked the floor twice, took a long look at everything... and went back to their villa. Lovely people, though.
Jillian'a söz verdim onu Tuscany'de bir villaya götüreceğim.
I just promised Jillian... that I would take her to some villa in Tuscany.
Polinez villasında yaşayacak, yöre kızlarına Bali Hai'yi tattıracaktım.
Living in a Polynesian villa. Giving the local girls the Bali Hai hard one.
Anna Villa'ya olanları duyunca midem bulandı.
- When I heard what had happened to Anabel, I was sick.
Bu gömlek... Villa değil mi?
This shirt... it's Villa?
- Giydiğin gömlek, Aston Villa.
- The shirt you're wearing, it's Aston Villa.
İntihar çok aşırı bir davranış, bir Villa taraftarı için bile.
Suicide is a bit extreme, even for a Villa supporter.
Sonra ikinci kez balayına çıkacaklar.
- They're celebrating their 25th wedding anniversary, in the same villa they spent their honeymoon in.
- villa satıyor, mutlu.
- selling villas, happy.
Unutmayın, Toulour'u villada gördüğünüz anda yarış başlıyor ve sizi gittiğiniz her yerde gözetlettiğini düşünmelisiniz.
Remember, from the time you see Toulour at his villa and the challenge begins you must assume he will have you under surveillance everywhere you go.
Ailem, Vansi yakınında, büyük bir villada yaşıyor.
You know, my parents live in this Villa, next to Vansi.
- Villalarına.
- Their villa.
Orada, villada.
He's there at the villa.
İstediği kadar orada kalıp, dinlenebilir. Ben de giderim.
La Perichole... a little Vichy villa in that vicinity, and she can sip the hateful waters during herconfinement... until her health returns.
Maskal Dubai'de bir Suburban villası.
Maskala is a suburban villa in Dubai.
Evim yandı, kölelerim terk etti, okul... ve otuz yıllık emek yok edildi.
My villa burned down, my slaves went away, the school... and thirty years of work destroyed.
Yazı, Batı Port-au-Patois'deki villamda geçiriyor.
By the way, she's summering at my villa in West Port-au-Patois, don't you know?
Düğün evi çok güzel, kız tarafı nerede?
A wedding villa is a fun place. How far away is your bridegroom?
Bill, Salina yolu üzerindeki Villa Quatro'da.
Bill is at the Villa Quatro, on the road to Salina.
Bir villa arıyoruz.
The Grand, but we're trying to find a villa.
Bir pansiyonda kalıyordu, şimdi kulübe 2 dakika mesafede bir villa tutmuş.
She was staying in a pensione. Now she's in a villa a few minutes from the club!
Ölümsüz aşk..
Undying love is like the ghost in your villa.
Villa mı yaptırdın?
You built a villa?
Villanı uçuracaklar.
They'll blow up our villa.
İki kez kaçırıldım, polis huzursuzluk çıkardı, bir villanın kapısında patlama oldu, Mini-Moke'um havaya uçtu...
I've been kidnapped twice, hassled by cops, had a villa gate hit me, my Mini-Moke blown up...
Hayır, karalının villasıydı.
No, that was some mainlander's villa.
Frank kendisini odasına kilitlerdi villasından uzun bir süre dışarı çıkmadı.
Frank just locks himself up in his room didn't come out of his villa for a long time.
Villasına erzak getirmesi için adamlar tuttu.
He hired people to bring in supplies for him to the villa.
- Arkadaşları Biarritz'de bir villa kiraladı.
- With Bérénice. Her folks rented a villa in Biarritz.
"Zanlılar evlerine zorla girdiler."
Perpetrators had broken into their villa.
Telefonumu villada bıraktım.
I left my phone at the villa.
Büyük arabalar, devasa villan, yatın...
Fat cars, enormous villa, a yacht...
Hong Kong'da 30 gayrimenkul. 20'si villa, 10'u apartman dairesi.
His 30 properties in HK including 20 villas and 10 apartments.
Geçenlerde Charmonix'deki bir villanın elektronik işlerini yapan bir kadın tutuklandı.
Recently we arrested a woman who did significant electronics work to secure a villa in Chamonix.
Batmayan Molly Brown'da, Molly'i oynadığım için durmadan provalardayım.
I tell you, now that I'm in the Villa's production of "The Unsinkable Molly Brown" - - as Molly- -
Bazı özel turlar istiyoruz. Vatikan, Medici Villaları. Ve özel olsun.
We'll need to book some private tours... the Vatican, the Villa Medici, and private, just the two of us.
Villa Del Sol, Vizcaya.
Villa Del Sol, Vizcaya.
Montecito jeti, limuzini ve de karşılıksız villasıyla.
And the Montecito jet, limo and complimentary villa.
Araba kirası ve villayla ilgili tüm belgelerin bende olduğunun farkındasındır.
You do realise that I have all the documents for the car hire and the villa.
- Kocaman bir villamız var!
We've got a huge villa!
İşte burada da... Doktor var. Villa Azucena'ya geldiğiniz için size hoşgeldin demeye geliyor.
And here now is the Doctor... approaching to welcome you to Villa Azucena.
Antik bir villa rolünü oynayabilir... ya da on dokuzuncu yüzyıldaki hayaletli bir evi, modern bir malikaneyi, bir yirmi birinci yüzyıl apartmanını,
00, 00 : 28 : 04 : 00, It could play an ancient villa... 00, 00 : 28 : 11 : 00, a nineteenth century haunted house... 13, 00 : 28 : 16 : 00, a contemporary mansion... 13, 00 : 28 : 21 : 00, a twenty-first century apartment building... 00, 00 : 28 : 28 : 00, or a twenty-sixth century science lab