Virtual перевод на английский
1,073 параллельный перевод
Sanal deneyim model örneklemesine geçiyorum.
Switching over the virtual experience mode pattern.
"Sanal deneyim" derken neyi kastettin.
What do you mean, a "virtual experience?"
Sanal deneyimler, rüyalar...
Virtual experiences, dreams...
Herhangi bir hayaletin sanal bağlantısını ele geçirdiğin zaman hayaletin gerçek sahibi ne yazıkki ölüyor.
It isn't unlike the virtual ghost-line you get when a real ghost is dubbed off.
Intertel'i satin almayi basarirsa... telekomünikasyon piyasasinda gerçek bir tekel olusturacak.
If Pla succeeds in purchasing lntertel... he will have a virtual monopoly on the telecommunications market.
Lanet Mors alfabesi bu sanal gerçeklik bokundan çok daha sağlamdı! Dumanla haberleşmek bile daha kolaydır.
Morse code was better than this virtual reality shit.
Sanal Gerçeklik ( VR ) kanuni yaptırımları uygulayan insanların güvende olmaları içindi
Virtual Reality was meant to be safe to train my law enforcement people.
Sanal gerçeklik dünyasına geçtiğinde bunu giyior olacaksın ve anketimize verdiğin cevaplara göre sana en uygun seks deneyimini oluşturacağız.
You see, you will be wearing this as you enter a world of virtual reality and based on your answers to our survey we will create your ideal sexual experience.
Hey, şu sanal dartlara dikkat et.
Hey, watch those virtual darts.
Sanal bilardo oynamaya çalışıyorum burada.
I'm trying to play virtual pool.
Ölümsüzlük!
Virtual immortality!
Senatörün gösterişli malikanesi bir medya ordusu tarafından kuşatılmış durumda. Kendisinden yaşanan talihsiz olay hakkında bir yorum yapmasını bekliyoruz.
The senator has been besieged here, outside his palatial estate... by a virtual army of media, waiting for... some comment on the unfortunate events of late.
Ütopya, kendi sanal gerçek simülatörüne çekilmeye başladı.
Utopia began to withdraw into her virtual reality simulator.
Sanal Gerçeklik, bedenini de zihnini de onaracak...
Virtual Reality will rehabilitate your mind your body...
- Sanal Işın Enstitüsü'ne hoş geldiniz. - Teşekkürler.
Welcome to the Virtual Light Institute.
Senatör, Sanal Işın... Şu ana kadar, hiç kimse, sanal ortam içinde tam bir bilgisayar ağı elde etmeye muktedir olamadı.
Senators, Virtual Light... until now, no one has had he ability to create... an entire computer network based ithin Virtual Reality...
Sanal Gerçeklik, yavaş yavaş simülasyondan gerçek bir yere gelişim gösterecek.
Virtual Reality has evolved from a simulation to an actual place.
Sanal Işın bağlantıma anahtar.
The key to my Virtual Light Uplink.
Bilgi otoyolunun, insanları dostlarından tecrit edilmiş hissettirmesi nedeniyle Sanal Işın Enstitüsü daimi bir sanal ortamda kültürleri bir araya getirecek.
Since the information superhighway... has left people feeling isolated from their fellow man... the Virtual Light Institute will bring cultures together... in one continuous Virtual Enviroment.
Ve burası da Ana Kontrol Odası Sanal Işın Merkezi'ndeki tüm işlemlerin merkezi.
And this is our main control room... hub of all our operations here at Virtual Light.
Dış daire gerçek dünyayı temsil ediyor içteki ise sanal gerçekliği. Bağlantılar da ikisi arasındaki farklı yollar... Kiron çipi de, eşzamanlı olarak bu yolları açıyor böylece, sanal gerçeklikteki bir ağ, herkesçe ulaşılabilir oluyor.
The outer circle represents the real world... the inner one, Virtual Reality... the spokes are the different pathways between the two... the Chyron chip will open up these pathways simultaneously... so a network based inside VR can be accessed by everyone.
Sanal şehrimdeki kütüphaneme bağlanınca.. ... dış dünyadaki her bir kütüphaneye erişebiliyorsunuz. Çip bunu, bağlantıda olan herkes için otomatik olarak mümkün kılıyor.
When you hook into the library of my Virtual city... you hook into every library in the world... the chip will bring everything on line for everyone.
Doğal olarak da, senin kiron çipini tamamladığını ve sanal şehri inşa ettiğini de söylemiyor.
The Chyron chip and designing the Virtual City.
Bana hiç de Sanal Gerçekliğin babası gibi görünmüyorsun.
You sure don't look like the ather of Virtual Reality to me.
Annem hayattayken, bahçıvanımızdı en iyi dostumdu, ama şu an Sanal Gerçeklik'te sıkışmış durumda.
He was our lawnmower man back when my mom was still alive... he was my best friend, but now he's stuck in Virtual Reality.
Her ne zaman Sanal Işık'a biri bağlansa hakkındaki her şeyi öğreneceğiz.
Every time anyone logs onto Virtual Light Uplink... we'll know everything about them.
Jobe, Sanal Işık.
Jobe, Virtual Light.
Bellek kaybı var ve Walker Jobe'un Sanal Işık'ın saatiyle ilgilenmesini istiyor.
He is losing memory and he wants Jobe working around the clock on the Virtual Light
Sanal gözetim sistem döngüsünü icra et.
Execute virtual surveillance system loop.
Avrupa Sanal Işığı'na ulaşmaya çalış. - Nereden?
Try to get Virtual Light Europe.
Linkler, İngiltere, Sanal Işık...
Uplink, England, Virtual Light...
Sanal Işığa hoş geldiniz...
Welcome to Virtual Light...
Sanalalemi yok edecek en uygun anda, gerçek çipi çek.
Pull the real chip at the exact moment you destroy the Virtual.
Yük taşıyan parçacıklar elementlerle değişerek sanal parçacıklara dönüşürler çünkü gerçek maddelerde olduğu gibi parçacık dedektörleri tarafından saptanamazlar.
"The force-carrying particles exchanged between matter particles are said to be virtual particles because, unlike real particles, they cannot be directly detected by a particle detector."
Adam bir şaheser üretti. Sonraki 30 yılda ismen değilse.de gerçekte köşeye çekildi.
The man published one masterpiece, and in the 30 years since, he's become a virtual recluse.
Tahminime göre, bir çeşit sensörlü sanal ekran.
My guess, it's some kind of virtual sensory display.
Sanal ekran arayüzünü atlatmayı başardım ve geminin algılayıcısına trikoderle girdim.
I managed to bypass the virtual display interface and hook up a tricorder to the ship's sensor array.
Başka bir kültürün, esaret altında yaşaması fark edilmeyecek bir şey değildir.
Holding another culture in virtual slavery isn't the kind of thing that would go unnoticed.
Birkaç ay önce yüksek teknoloji ürünü Lexo elbisesini çalarak Superman'le ölümüne mücadele etmişti.
Several months ago, he stole a high-tech Lexo suit and battled Superman to a virtual standstill.
Kâbuslarından bile korkunç, sanal bir gerçeklik oluşuyor.
A virtual reality of their own worst nightmares.
Bu evde sır sahibi olmak referans sayılır...
Secrets are a virtual prerequisite in this house.
Batman bilgisayarını kendi beyin algoritmalarımla programlayıp bu hologramı yarattım.
I programmed my brain algorithms into the Batcomputer and created a virtual simulation.
Sovyet Emperyalizmini sona ulaştırın... ve bu 70 yıllık bir komünizm deneyimi bölgelerde... soğukluk devam ediyor, yaygın bir alanda kesintiye uğruyor ekonomik durgunluk gerçek bir suç dalgasının sonucunda Rus mafyası dünyaya yayıldı organize suç ağı,
Bring to an end the Soviet empire... and its 70 year experiment of comunism continuing stife in... regions, along with widespread corruption and economic misery resulting in a virtual tidal wave of crime....... the Russian maffia has involved into a world class
İşte Los Angeles Kolezyumu'nun..... gerçek bir savaş alanına dönüştüğü an.
And that's when the L.A. Coliseum... turned into a virtual war zone.
Fakat sadece sanal gerçeklik.
But it's merely a virtual reality.
Sanal gerçeklik çobuk gelişme gösteriyor.
And Virtual Reality is developing rapidly.
Sokakta yere düşmüştün hani değişim için o anı seçtik... gerçek yaşamından sanal yaşamına.
The night you fell down on the street we had that planned to switch... you from your normal life to your virtual life.
2262 yılına ait Babil 5 kayıtlarından alınan sanal çevre gösteriliyor.
Virtual environment functioning, identical to Babylon 5 system records from 2262.
Tek gerçeklik, sanal olandır.
The only reality is virtual.
Sanal olay yeri taslak çizimi.
Virtual crime scene sketch.
Sanal Jobe içeride kalacak.
Virtual Jobe will remain inside.