Vururum перевод на английский
2,256 параллельный перевод
O zaman seni vururum.
I'm doing this to you.
Eğer biriniz en ufak bir gürültü yaparsanız... polisi vururum, sonra da gelir hepinizi öldürürüm.
And if any of you make a fucking sound... I plug the cop and I plug every one of you bitches.
Ya da seni nefsi müdafadan vururum.
Or maybe I just shoot you in self-defense.
Bu arada Gary, eğer bana dokunursan, seni vururum.
Oh, and, Gary, if you touch me, I will shoot you.
Kazaen ya da değil, eğer bana neden verirsen seni vururum.
Accidental or not, I will shoot you if you give me reason.
- Seni vururum!
- I'll shoot you.
Tanrı şahidim olsun, şimdi çıkmazsanız sizi vururum!
I swear to God, if you don't leave right now, I will shoot you.
Köpeğini vururum.
I'm gonna shoot your dog!
Vurmamı gerektirecek bir şey yaparsan, vururum.
Act like I'm gonna hit you and I will.
Kızdırma beni, seni vururum.
Don't tempt me, I will shoot.
Seni vururum, Sam.
Stop it, Sam. I will shoot you, Sam.
Bir adım daha atarsan, seni vururum.
Take another step and I will shoot.
Onu vururlarsa ben de onları vururum.
They shoot him, I'll fucking shoot them.
Hareket edersen vururum seni! Tamam.
You move, I kill.
Sana doğru bir adım atarsa onu kendim vururum.
She takes one step in your direction, and I will shoot her myself.
Seni vururum.
I will shoot you.
Bir adım daha atarsan, seni kendim vururum.
Take one more step, I'll shoot you myself.
Sen beni vurursan ben de onu vururum.
You shoot me, I shoot her.
Kıpırdarsan vururum!
Move and I'll shoot!
- Oğlum, vururum seni!
- I shoot you! - Do it!
Bunu bir daha söylersen, seni vururum.
You say that again, I shoot you.
Bir adım daha atarsan olduğun yerde vururum seni.
You take another step, I'll shoot you where you stand.
Seni namussuz, sana bir, vururum.. domuz.
You rascal, I'll slap you so hard.. you swine.
Bir adım daha atarsan seni vururum.
Is that okay? You take one more step, I'll shoot you.
Beni yakalarsan eline vururum.
"Catch me and I'll slip right through your hands."
Yoksa seni vururum.
Or I'll shoot you.
Kapıdan içeri kim girerse, vururum.
I'll shoot anyone who comes through that door.
Ya 2 iğneyi de poponun bir tarafından vururum ve komik bir şekilde oturursun ya da iki tarafa da birer tane vururum, hiç oturamazsın.
Well, I can give you two shots in one cheek and you'll be sitting funny, Or I can give you a shot in each cheek and you won't be sitting at all.
Minibüsü sürerken ortağıma dokunmaya kalkarsanız Raylan'ı kafasından vururum.
You try to take out my associate while he's driving the van, I blow a hole in Raylan's head.
Atış seviyesine gelecek kadar yaklaşırsanız yine vururum.
You get within shooting distance behind us, I blow Raylan's head off.
Kaçarsan diz kapağından vururum.
You move, I'll shoot you in the kneecap.
- Mo! Bırak gitsinler. Yoksa vururum.
- Now let them go.
Baban rahmetli, çıktı köprünün üstüne : "Bir adım daha atarsanız vururum seni." dedi
Your father, May God bless his soul, came up to the bridge and said to the Governor : "Take one step further and I'll shoot you."
Mustafa, vururum seni.
Mustafa, I won't think twice shooting you.
Mustafa'yı da kendimi de seni de vururum.
Both Mustafa and myself. And I'd shoot you, too...
Peki ya sana tekrar metamfetamin kullanırsan, seni kafandan vururum deseydim?
Well, what if I was to say to you, you use methamphetamine again, I'll shoot you in the head?
Tanrı şahidimdir, bir adım daha atarsan, yargıcı vururum!
Swear to God, you make another move, I shoot the judge!
Kapa çeneni yoksa seni vururum.
Shut up, or I will shoot you.
Kapıdaki oda servisiyse, seni vururum.
If that's room service, I'm going to shoot you.
Kendini kelepçele. Kıpırdarsan, dizkapağından vururum.
If you move, I'll shoot you in the kneecap.
Dur, yoksa vururum.
Stop, or I'll shoot.
Sana öyle bir vururum ki hayatının sonuna kadar orayı tutarak gezersin.
I'll hit you so hard you'll have to keep holding it the rest of your life.
Sana öyle bir vururum ki ; bütün küstahlığın pencereden uçar gider.
I'll slap you so hard ; all that arrogance will fly out of the window.
Sana öyle vururum ki hayatının sonuna kadar orayı tutarak gezmek zorunda kalırsın.
I'll hit you so hard you'll have to keep holding it the rest of your life.
Bağırır veya kaçarsan vururum seni.
You run or yell... I shoot you.
Elbette vururum, tabi tekrar hamile kaldınsa, o başka, sürtük.
Oh, sure I can, unless you got yourself knocked up again, slut.
At uzay tabancanı yoksa seni vururum, işte böyle.
Drop that space gun or I'll shoot, like so.
Ben de aynı şeyleri yaşadım, yani seni yargılamam ve ağzıma mühür vururum.
I've been there myself, so no judgments, and my lips are sealed.
Ayakkabıyı kafana vururum senin burada!
I'll knock you out.
- Bir daha adımı söylersen seni de vururum.
Say my name again, you're next.
- Sonra da kızı vururum.
And then I'll shoot the girl.