Welp перевод на английский
28 параллельный перевод
Hoop, yerim seni.
Welp, I'm off.
Çünkü sen cahil irlandalının tekisin!
Because you're an ignorant Irish welp!
Kaptan, umarim gemimize yardim eder.
Captain, I wope he will welp our vessel.
Görünen o ki... yeni eleman tam bir puşt.
Welp... the new guy's a douche.
Tamam, senin bahanen ne?
Welp, what's your excuse?
İşte bu kadar.
Welp, there you go.
WELP, herhangi bir kemik anlayamadım
WELP, DIDN'T CATCH ANY BONE,
Ve anladım ki, ben artık bir dulum.
And I figured, welp, I'm a widow now.
Hadi ben kaçtım.
Welp, I am gonna go.
Sanırım Brad kendini bugünlük yeterince utandırdı.
Welp, I think Brad's embarrassed himself enough for today.
O zaman Tyler'e.
Welp, to Tyler.
İşte oldu.
Welp, there she is.
Eh en azından zararımız sadece kendimize dokundu.
Welp... at least we only hurt ourselves.
Ben sevgi paketi yerine, Penny'e "hadi" paketi yaptım.
Welp, instead of a care package, I made Penny a "dare" package.
Tebrikler, Lisa.
Welp... congratulations, Lisa.
- Pekala.
- Welp.
O zaman üstesinden geleceğimiz tek engel hayal kırıklığı olacak.
Welp, I guess the only obstacle left for us to overcome is disappointment.
Eh... Aklım uçmuştu...
Welp... heady times.
"Madem sabah benim bırakmamı istemiyorsun o zaman gelip kendin bırakırsın kendi gidecek hali yok ya." demiş.
He's like welp, that's what the fuck I drive so if you want him to be at school in the morning that's how he's gonna get there.
Tamam madem, ben zıbarmaya gidiyorum.
Alright kid welp, Ima hit the hay. You get some rest.
Umarım yer altı dövüşleri için çok fazla yaşlı değilimdir.
Welp, hope I'm not too old to get back into underground fighting.
Gece yarısı görüşeceğiz gibi duruyor.
Welp, I guess I'll see you at midnight.
Eh, bir Hintli "yuva" ya giriyor.
Welp, that's a Punjab to the figs.
Bu ilk elçilik baskınım, pek de hoş değil.
Welp, this is my first embassy siege, and I'd say not great.
- Sakın bana "moralini bozma", evlat!
- don't you "welp" me, boy!
- Welp, bu onunla ilgilendi mi?
- Welp, that took care of her huh?
Açık ara farkla kazanan belli oldu.
Welp, that leaves no doubt about it.
Eh, resmileşti.
Welp, it's official.