Wesen перевод на английский
631 параллельный перевод
- Galiba birkaç Wesen, senin Grimm olduğunu anlamış ve merak ediyorlar.
I think some Wesen found out you're a Grimm - and they're curious.
- Wesen ne?
- What's a Wesen?
- Wesen dünyasında büyük haber oldun.
You're big news in the Wesen world.
- Kaç Wesen'a anlattın?
Ever. - How many Wesen have you told?
Aslında ben örümcek Wesen'ından konuşmak istiyordum.
Actually, I want to talk to you about spider...
- Doğru mu?
Wesen? - Is that right?
- Burası neresi böyle?
- It's a Klosterhaus, a retirement / monastic retreat home for Wesen. - What is this place?
Tamam, peki ya bir Lowen diğer Wesenları kaçırıp, onları dövüşmeye zorluyorsa?
Okay, well, what if a... Lowen... Was capturing other Wesen and forcing them to fight?
Bak, yüz yıl önce Hamlet'de Wesenların kaybolma olayları hep vardı. - Ama günümüzde...
Look, a hundred years ago, there was always a Wesen disappearing from some Hamlet, you know?
Bu bodrumdaki, bir Wesen'ın, almak için adam öldüreceği her şeyi bilmek istiyorum.
I need to know everything in this basement that a Wesen would kill for.
- Bir çeşit Wesen evinden mi bahsediyoruz?
Are we talking about some kind of Wesen crack house?
Duyarsız davranmak istemiyorum. Ama şu an bir katili bulmaya çalışıyorum. Bir Wesen'dan tarih dersi almaya değil.
I don't mean to be insensitive, but right now I'm trying to find a murderer, not get a Wesen history lesson.
Rosalee'nin kardeşi, ülkeyi terk etmek isteyen bir Wesen'ın gideceği kişidir.
Rosalee's brother was the last stop for Wesen trying to get out of the country.
Masum Wesenler, yargılanmadan hırsızlık suçundan idam edildiler.
Accused of stealing, these innocent Wesen were executed without trial.
Yani Wesen dünyasının sokak çeteleri.
Okay, we're talking street gangs of the wesen world?
- Kaç tane var bu dediğin şeylerden?
Now, how many of these "what do you call them" are there? Wesen.
- Wesen. Kendilerine Wesen diyorlar.
They call themselves Wesen.
Grimm olduğumu biliyor ve Wesenlardan haberi var.
He knows I'm a Grimm, and he knows about Wesen.
Köyleri yok ederdi eskiden.
It's bad for Wesen, it used to, like, wipe out whole villages.
Yarı insan yarı Wesen gibi.
Like half in, half out.
- Wesen terapisti.
A Wesen therapist.
Wesenların senden nefret ettiğini ve korktuğunu biliyorsun.
You know, you're hated and feared by the Wesen.
Wesen prozakı mı? Yok öyle bir şey.
Wesen Prozac?
Yani Wesenlar da mı aileler için çalıştı?
So the Wesen fought for the royals?
Gerisi 1285'teki Wesen savaşlarında yok oldu.
The rest was destroyed in the Wesen Wars of 1285.
Ve, bu çizimler Wesenları gösteriyor. - Kendilerine böyle diyorlar.
And the drawings are of Wesen, which is how they like to refer to themselves.
- Hayır, Wesenlar.
No, the Wesen.
Demek istediğim ben, senin normal biri olarak gördüğün Wesenları görebiliyorum.
The point is, I can see these Wesen in what you would see as a perfectly normal person.
- İçlerinde Wesen var mıydı?
Any of them Wesen? Not that they let on.
- Hayır, nefes alıyor. - Ama Wesen'mış.
No, she's breathing, but she's Wesen.
Ne tür bir Wesen olduğunu bilmiyorum ama umarım kitaplardan birinde buluruz.
I don't know what kind of Wesen it is, but hopefully we'll find it in one of the books.
- Arbalet her türlü Wesen'ı zapt etmede kullanılır.
Yeah, crossbows are used to subdue all kinds of Wesen.
Nick, yeter! Wesen mı?
Nick, enough.
Sırf Wesen olması suçlu olduğunu göstermez, değil mi?
Just because he's a Wesen doesn't mean he's guilty, right?
Ben küçükken ailem bana masallar anlatırdı. Albträume für Wesen Kinder.
When I was a kid, my parents and grandparents used to tell stories, albtraume fur Wesen kinder.
Wesen çocuklara anlatılan onları beterin beterine karşı uyaran masallar.
They're cautionary tales passed down to Wesen children, warning them against the worst of the worst.
- Bu ne böyle? Wesen masal kitabı mı?
What is this, some kind of Wesen fairy tale book?
Sembolleri buydu. Öldürdükleri herkese içinde Wesen olan tüm köylerdeki tüm evlere bunu damgaladılar.
This was their symbol, which they branded into everyone they killed and onto every house in every village that had any Wesen in it.
Wesen soykırımlarının simgesi gibi bir şey. Ve geçmişini bilen neredeyse tüm Wesen çocuklar Sterbestunde'yı bilir. Ölüm saati.
It's basically the symbol of the Wesen pogroms, and pretty much any Wesen kid with a connection to his past knows about the Sterbestunde, the hour of death.
Ya da klasik bir samuray gibi hareket ediyor da olabilir. Şehir şehir dolaşıp ardında Wesen katliamları bırakıyordur.
Or he could be like a classic samurai, you know, moving from place to place, leaving Wesen death and destruction in his wake.
- Adam Wesen'dı!
He was Wesen.
-... ve Bud bir Wesen.
And Bud's Wesen.
Wesen öldürmeyen Grimm, Grimm değildir!
No, no, a Grimm that doesn't kill Wesen is not a Grimm.
Bak, niyetim seninle tartışmak değil, ama şimdi herkesin fikri de kendine. Şu koca dünyada dediğin gibi... - Tüm Wesenlar öldürülmeli!
Look, look, I don't mean to argue with you, but you obviously, you know, have your own opinion, and I would be the last person in the world to try to... all Wesen have to be killed.
Grimm'im. Tüm Wesenlar ölmeli!
All Wesen must die.
Çok eski bir Wesen geleneği vardır. Tüm önemli günlerin arifesinde gece yarısı Woge'sı yapılır. Ormanda çığlıklar atarız, köylülerin ödü bokuna karışır.
There's a long Wesen tradition of the all hallows'Eve midnight woge running through the woods scaring the crap out of villagers, literally sometimes.
Pişman olacağın bir şey yapma. - Wesen mı?
Don't do something you're gonna regret.
- Evet.
- A Wesen?
Ne tür?
- A cop Wesen.
Spor için dövüşmek Wesenlar için eşsiz bir şey sayılmaz.
I mean... Fighting for sport isn't unique to Wesen.
Evet.
Is he a Wesen? Yeah.