Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ W ] / Whereabouts

Whereabouts перевод на английский

2,244 параллельный перевод
Bahsedilen yerin neresi olabileceği hakkında bilgisi olan birimler lütfen S-1 bandı 2. kanaldan bildirsin.
Any units have information on possible whereabouts of missing party, please advise S-1 on channel 2.
Selam, Bay Rhodes'ın paketinin nerelerden geçtiğini açıklıyordum.
Hi, exploring the whereabouts of Mr. Rhodes'package.
Bay Rhodes'un paketinin nerelerden geçtiğini ben söyleyebilirim.
I can tell you the whereabouts of Mr. Rhodes's package.
Inostranka kaçışıyla ilgili raporu yeniden gözden geçirdim. 60 sayfa rapor var ama yine de ne Thomas'ın ne de tutuklularım nereye gittiklerine dair hiçbir ip ucumuz yok.
I've just reviewed the report on the Inostranka breakout... 60 pages to conclude that we still don't have a lead on the whereabouts of Thomas or the detainees.
Neresinden?
Whereabouts?
Yabancılar Ofisi'nin olayın aydınlatılması için acil taleplerine rağmen, Birmanyalı yetkililer sağlık durumu hakkında daha fazla bilgi vermeyi, nerede ve nasıl olup olmadığı bilgisini vermeyi reddediyor.
Despite urgent requests from the Foreign Office for clarification, the Burmese authorities have refused to provide any further information about his well being or whereabouts.
McLeod, sence Hamilton'daki arkadaşından gerçeği öğrenmek ne kadar zamanımızı alır?
So, McLeod, how long do you think it will be before we get the truth out of your friend in Hamilton? The one who lied for you about your whereabouts, April 23rd?
Slater, o anda çay servisi yapıyordu. Herkesin yerini biliyordu.
He was serving tea and would have known everyone's whereabouts.
Efendim. Saldana davasını daha derinden incelemeye karar verdim. Metro kartı üzerinden o gece nerede olduğunu kontrol ettirdim.
Sir, I decided to look further into the Saldana case, and I asked Transit Special Investigations to run the MetroCard in his possession, check his whereabouts that night.
Elimde seni sorgulamak için karakola götürecek kadar şey var.
I have enough to drag your ass down to the precinct for questioning as to his whereabouts.
Giordino'suz CIA'de, 13'ün hareketlerini ve nerelerde olduğunu bilemiyorum.
Without Giordino in the CIA, I've lost my main connection to XIII's actions and his whereabouts.
Oleg'in Randal öldüğünde nerede olduğunu öğrenmeliyim.
I need to confirm Oleg's whereabouts when Randal died.
Downing'in nereye gideceği konusunda herhangi bir bilgisi olanlar çağırıldı.
Anyone with information about Downing's whereabouts is urged to come forward.
Bulunduğumuz yeri bloguna mı yazdın?
You gave our whereabouts to them on a blog?
Olivia'nın öldüğü saatte nerede olduğunu doğrulayabilecek birileri var mı?
Do you have someone who can confirm your whereabouts at the time of Olivia's death?
Kaçırma eyleminin şüphelileri göz altında, biz de hâlâ kurbanların yerini tespit etmeye çalışıyoruz.
Kidnapped suspects are in custody, but we're still looking for the whereabouts of the victim.
Beni öldürmek Eğer almazsınız Bunty Bhaiyya nerede.
If you kill me you won't get the whereabouts of Bunty Bhaiyya.
O vermeden önce ölmek olmamalıdır Bize Bunty nerede.
He shouldn't die before giving us the whereabouts of Bunty.
Ve Bunty nerede söyle.
And tell you Bunty's whereabouts.
.. Ve bana verecek Bunty nerede.
.. and he will give me the whereabouts of Bunty.
Martin'in nerede olduğunu bilmediğine emin misin?
- Are Martin's whereabouts unknown?
- Leydimin nerede olduğu- -
- My Lady's whereabouts- -
Oğlunun yerinin yayılmaması için kodu girmem gerek.
I need to enter the code to make sure your son's whereabouts don't go viral.
.. ödül vereceğini duyurdu.'
.. who can provide the police with information on their whereabouts.'
Christina Marino'nun nerede olduğuyla ilgili bir bilgi var mı?
Any information on Christina Marino's whereabouts?
Ve Babamın nerede olduğuna dair bir ipucu da yok.
And no clues for Dad's whereabouts either.
lütfen bir mesaj bırakın. 11-2-83 konusu için aramışsanız lütfen şu anda nerede olduğunuzu bildirin bana.
If you're calling regarding 11-2-83 please let me know your current whereabouts.
lütfen bir mesaj bırakın. 11-2-83 konusu için aramışsanız lütfen şu anda nerede \ Bolduğunuzu bildirin bana.
If you're calling regarding 11-2-83 please let me know your current whereabouts.
Peki Babamın nerede olduğunu buldun mu?
And have you found Dad's whereabouts?
Peki Babamın nerede olduğunu buldun mu? Tık yok.
Have you found Dad's whereabouts?
FBI'ın elinde kızımın nerede olduğuna dair bir ipucu var mı?
Does the FBI have any leads my daughter's whereabouts?
Neredesin?
Whereabouts are you'?
Arkadaşınızı zehirleyen şu mantarların bu tarz bir etki yapması genellikle 10 ila 12 saat alıyor bu yüzden bu zaman aralığında Sofie ve Milli'nin olduğu yerleri izlememiz önemli.
These mushrooms that poisoned your friend, they take 12 to 20 hours to have this kind of effect so it's important that we track the whereabouts of Milli and Sofie during that time period.
Ama yine de, ayın 14'ünde nerede olduğunuzla ilgili bir savunma gerekiyor.
But we still need you to provide an alibi for your whereabouts on the fourteenth.
Sakın bana Shane'in nerde olduğunu anlatan bir ileti yazdığını söyleme.
Don't tell me Shane's dumb enough to post his whereabouts.
Belki şansınız yaver gider ve objenin nerede olduğuna dair bir ipucu bulursunuz.
Maybe you'll get lucky and, uh, find a clue as to the artifact's whereabouts.
Ah, o daha küçükken onu terkeden babası, yani Grey Baker'ın nerede olduğunu bulamadım.
Well, I couldn't find out the whereabouts of the father Grey Baker, who abandoned her when she was little.
Her bir kurbanın en son görüldüğü yeri belirlememize yardımcı olacak önemli eşyalar arıyoruz.
We're also looking for items of significance to help us determine the last known whereabouts of each of the victims.
Gidip Şeytanın nerede olduğunu bul.
Go find out the whereabouts of the devil.
Alias Lino kaçmayı başardı, nerede olduğu...
- Yes. ... alias Lino, was able to escape, his whereabouts... Shh.
Keşke bulunduğum yeri bilmesini sağlayabilseydim.
I wish I could let him know my whereabouts.
Rinka-chan'ın nerede olduğuna dair hâlâ haber yok.
Rinka-chan's whereabouts are still unknown at this point.
Çünkü nerede olduğunla ilgili yalan söylemişti.
Because she'd just lied about your whereabouts.
Neden nerede olduğuyla ilgili yalan söylesin?
Why would she lie about his whereabouts?
Tam olarak olmasa da, yeriyle ilgili bazı detayları aktaran bendim.
I allowed certain elements within ISI to let his whereabouts be known.
Bölgedeki eski cinsel suçluların nerelerde olduğunu araştırdım.
I looked into ex-sexual offenders in the area for whereabouts
Sanne nerede bilmiyorum.
- I don't know Sanne's whereabouts.
Hala hayatta olan her bir tanığın nerede olduğunu öğrenmeliyim
I need the whereabouts for every statement-giver still alive. Er, no can do.
Bence yarini kanıtlamak için kavga çıkarmış. Ne dersin Michelle?
I think he picked that fight so he could establish his whereabouts.
Eğer siz siviller adamın nerede olabileceğini gösteren bu numarayı takip edip adamı tekrar ziyaret ederseniz gerçekten şok olurum.
I would appalled if you, as private citizens, tried to serve him again by tracking a number that might point to his current whereabouts.
Bradley, haberin olsun bir kaçağın yerini bildiğin halde saklamak federal bir suçtur.
Bradley, let me inform you that withholding knowledge of the whereabouts of a known fugitive is a federal offense.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]