Whisker перевод на английский
77 параллельный перевод
Sakallı Kennedy'ni elinden kaçırmazsan şanslı sayılırsın.
You'll be lucky you don't lose whisker-face Kennedy.
Bıyığının tek bir lanet kılı dahi stüdyoya girecek olursa kovulursun.
If you let him put one whisker in the studio, you are out.
Şu yaşlı beyaz sakallı adamla ne yaptığın umrumda değil, ama eğer Noel Baba yok diye bir karar alırsan. Tavuk çiftliğinden iş aramaya başlasan iyi olur.
I don't care what you do with whisker-puss but if you rule there's no Santa, start looking for the chicken farm now.
Noel Baba'yı da güzel yapmış mıyım?
OH, MY. YOU DIDN'T CUT A WHISKER.
Başakların arasından koşuyordu
He went running through the whisker wheat
- Lindsay az farkla kaybetti.
- Young Lindsay failed by a whisker.
Çavuşum üst dudağında biraz beyaz kıl görmüş.
My sergeant fancied a trace of white whisker on the upper jaw.
O kadar sessiz olacağım ki, bir kılın yere düştüğünü bile duyabileceksin.
I'll be so quiet, You'll be able to hear a whisker drop.
Bu bir sakal mı, siyah nokta mı çözmeye çalışıyorum.
I'm trying to figure out if this is a whisker or a zit.
Adam, gözyaşı kanalına kedi bıyığı sokmuş.
And he inserted a cat's whisker into her tear duct.
Kıl Payı ile Tekrar Önde
Back In By A Whisker.
Tıraş olmak istemiyorsan, bıyığını kıpırdatma Şerif.
Don't twitch a whisker, Sheriff, unless you want a shave.
Bunu bıyık makasının yanına bırakabilir miyim?
Could I leave it by his whisker cutter?
Pekala, kazandığıma göre bıyığınızı keseceksiniz.
Well, I beat you by a whisker.
" Arsenal maçın ilk anlarında istediği golü kıl payı kaçırdı.
'Arsenal within a whisker'of getting the goal they wanted'early in this game.'
Kapa çeneni. Haydi doktor burada içim dışıma çıktı.
I'm gettin'whisker-whipped up here.
Son anda elimizden kaçırdık.
We didn't lay our hands on her by a whisker.
Havai fişek tezgahın olacak ve orada durup diyeceksin ki hiç ıslıklı çatapat dalak yaran, bıyık bisküvisi, öd koparan, Hüsker Düs'ün yok.
You're gonna stand there, owning a fireworks stand and say you have no whistling bungholes spleen splitters, whisker biscuits, hookey lighters, Hüsker Düs and don'ts.
- Üzgünüm. - Bıyık surat.
- Whisker face.
Onu giderken gördüm ve sen hiç bıyığını karıştırmadın.
I saw her. I saw her go, and you never stirred a whisker.
Bir çömeze yenildim.
Lost by a whisker.
Sen çömezlere hep yenilirsin.
- You always lose by a whisker.
Dıştan liderliği ustaca engelleme çabaları... Bu hile Villeneuve'yi bir burun öne geçirdi, fakat Renault hala orda.
At the chicane it's Villeneuve ahead by a whisker, but the Renault is still there and Arnoux scrambles past on the dirt as they accelerate away.
- Bıyıksız bir tane. - Doğru.
- One without the whisker.
Harold bile, kıl payıyla da olsa senden iyidir.
Even Harold would have been better by a whisker.
Yiyebildiğin kadar mama büfesi bıyık cilası, patikür, kuyruk tımarı 24-saat Hayvan Gezegeni.
All-you-can-eat kibble buffet whisker waxing, pawdicure, tail grooming 24-hour Animal Planet.
Her Leoparın kendine özgü işaretleri vardır fakat bu, Bıyıklarının arasında, burnunun yanında yer alan yuvarlak leke ile, diğer hemcinslerinden tamamen farklı.
Every leopard has unique markings, but this one has a small round spot to the right of her nose, between the two solid whisker lines.
Bu gün, bu benzersiz lekeli genç kız, çalılıkların bilgesi.
Today, this young female with a unique whisker spot is bush wise.
Ah. - Ah, küçük bıyıklı.
- Oh, the little whisker.
Kılpayı kaçırdım.
I lost by a whisker
Kılpayı nasıl kaçırır?
How can he miss out by a whisker?
Felaketten uzaklaşmıştık sanki.
A whisker away from disaster.
Viskiyi, azıcık suyla seviyorum.
I like whiskey with a whisker of water.
Azıcıktan, azıcık fazla olmayacak.
No more than a whisker, mind you.
- Sana bir bıyık daha lazım.
- Another whisker.
Whisker taklitlerine benzeyen ikinci tablo akli dengesi bozuk bir grup çocuğa uyumadan önce hikâyeler okuyan yaşlı bir kadını resmetmiş.
The second painting is of an old woman reading bedtime stories...
Beyefendinin dediği umurumda değil.
- I don't give a cat's whisker what the master says.
Bir çırpıcı?
A whisker?
Meerkat Manor'u son ziyaretimizde Komandolar denilen rakip grup Whisker'ların bölgesine geniş akınlar yapıyordu.
Last time we visited Meerkat Manor, a rival group called the Commandos was making large inroads into the Whiskers'territory.
Whisker'ların birbirlerine her zamankinden daha çok güvenmeleri gerek.
The Whiskers are gonna have to rely on each other more than ever.
Kim ona uyuyan kurdun yelesine dokun dedi ki?
So did anybody tell you to touch the whisker of a sleeping wolf?
Owen onları tanımlayabilmek için kedi desenlerinin fotoğrafını çekti.
To recognise them, Owen had photographs of their whisker patterns.
- Kuyruğu mu oldun peşinde?
Yes, how did you "whisker" off her feet?
- Bıyığı kıpırdadı.
- Whisker twitched.
- Bıyığı kıpırdadı!
- His whisker twitched!
Hazır bezik istiyorum.
I want a whisker basket.
Sadece yokladı.
Ease off just a whisker.
Kil payi kurtuldun, Abbas.
You were saved by a whisker, Abbas.
South Riding'den. O da kıl payı.
Oh, South Riding, by a whisker.
Bıyık.
The whisker.
Hayır beşlik!
A whisker basket!