Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ W ] / Wing

Wing перевод на английский

5,719 параллельный перевод
Burada Batı Kanadı'nda çalışmanın ne kadar tatminkar olduğunu söylemek istedim.
I just wanted to say how rewarding it's been, working here in the West Wing.
Pelvis'in sol kanadına yakın bir yerde buldum.
Found it near the left wing of the pelvis.
Oraya öylece gidip onu ezemezsin.
You can't just go out there and wing it.
Pekala efendim, AMA / ACOG ile Batı Kanadı'nda 01.30'da görüşeceksiniz.
Okay, ma'am, you have the AMA / ACOG, West Wing, 1 : 30 a.m.
Hangi taslağı olursa olsun, uydururum bir şeyler artık.
Just upload any draft, I'm going to wing it.
Sol kanatta, numara 24, Sergei Makarov.
At left wing, number 24, Sergei Makarov.
Ve sağ kanatta, numara 9, Vladimir Krutov.
At right wing, number nine, Vladimir Krutov.
Chigasaki`nin sonundaki otoparkın batı kanadındalar!
At the end of Chigasaki west wing parking lot!
Kovboy seni kanatları altına aldı, unuttun mu?
Cowboy took you under his wing, remember?
Suriye elçiliğindeki güvenlik kanadında, şimdilik.
Secure wing in the syrian embassy. For now.
Doğu kanadındaki E-9'da olduğumuzu biliyorum.
I know we're in E-9 in the east wing.
Üçüncü seçenek, sabit kanatlı uçuşuydu...
The third option was military fixed-wing aviation...
Yüksek riskteki Güney Vietnamlıları tahliye etmek için hala düzenlenmiş bir planımız yoktu çünkü kararını uçarken veren bir büyükelçimiz vardı.
We still had no organized plan for evacuating high-risk South Vietnamese because we had an ambassador who was making up his mind on the wing.
" Bir kaç bin insanı kurtarmak için olan sabit kanatlı kullanma planı bugün işe yaramayacak.
"The plan to use the fixed-wing " to get a few thousand people out today " isn't gonna work.
Başkan yardımcısının kendi biletini yırtması, partiyi bırakması ve yöneticisine karşı seçimlere girmesi şoke edici bir hamleyken, batı kanadından ayrılmayı hala reddediyor.
Shocking move by the Vice President to split the ticket, leave the party, and run against her boss, all while refusing to leave the west wing.
Eğer Başkan Yardımcısı Langston, ülkeyi Başkan Grant'den daha iyi yönetebileceğini düşünüyorsa, buyursun genel seçimlere rakip olarak girmesine engel yok,... ama Beyaz Saray'ın dışındayken Başkana kötü şeyler söyleyemezsiniz, hemde batı kanadının en yetkili ikinci kişisi iseniz.
If Vice President Langston thinks she can run the country better than President Grant, then she's free to run against him during the general election, but she can't trash him outside the gates of the White House, while working as the second in command in the west wing.
Radikal, sağcıların gündeminde o artık alaycı teşebbüsünü örtbas etmeye ve hafifletmeye çalışarak seçmenlerinden ne uğruna savaştığını....
A radical, right-wing agenda which now she will try and temper and paper over in a cynical attempt to make voters forget everything she's fought for...
Onun hayatını mahvettin ve sonra onun hayatını bana kurtarttın, ve sonrasında onu benim kanatlarımın altına soktun.
You ruined her life, and then you made me save her, and then you gave her to me to take under my wing.
Yani bazı sağcı kaçıklarla Amerika'ya felakete sürüklemeye kararlı degil mi?
So he's not some right-wing nut job hell-bent on the destruction of America?
Mesela Hayvan Kurtarma Merkezi için ek bina açabilirim ama şu sıralar para kazanmak çok zor.
Like, maybe add a wing to the animal rescue center, but money is just so tight these days.
Yani, Vali Yardımcısı geldiğinde, en iyi BlueBell gülümsememizi yapacağız ve bekleyip göreceğiz.
So, when the Lieutenant Governor arrives, we're gonna have to put on our best BlueBell smile... and... and wing it.
Ya da akışına bırakırız.
Or we'll wing it.
Şimdi biraz bakıma ihtiyacı olsa da eski bölümde en hassas araştırmalar yapılır.
Now, while it may lack some luster, the old wing is where our most sensitive research takes place.
- Kanatlanacağım.
- I'll wing it.
Burada sigara içmeniz yasak, bayan.
Um, you're not supposed to smoke in this wing, ma'am.
Hapishane içinde koridorlarda onları yağıyor bulacaksın çünkü D kanadındaki bu beyler yeni bir çocuğu mizah duygusuyla severler.
You'll have them rolling in the aisles in Strangeways cos those fellas on D Wing, they just love a new boy with a sense of humour.
Yani şirketin mülk kanadı sıkıntılı mı?
So the property wing of the company is in trouble?
- Tamam. Örneğin buradaki Angelus Hava Aracı'nın sol kanat iticisi olmalı.
Okay, so, like this, this would be our left wing thruster from our Angelus UAV.
Bu da sol kanat iticisi olmalı.
This one is also the left wing thruster.
Eğer nefsi müdafaa için çalışıyorsan Wing Chun'u tavsiye ederim.
If this is for self-defense, I'd recommend Wing Chun.
- Güney kanadındaki çıkış noktasına doğru gidiyorum.
I'm headed to an egress point in the south wing.
Hastaneye bir bina bağışlamıştı.
He donated a wing to the hospital.
Grafit daha yumuşak ve daha koyu. Ve bunlar da diğerleri gibi, Red Wing adlı bir şirket tarafından yapılmış.
The graphite is softer and darker, and they're made by, among others, a company called Red Wing.
Güvenlik, hasta kızla birlikte kullanılmayan alanda görüldü. Büyük ihtimal mutfakta.
Security, patient was seen leading the girl to the abandoned wing, possibly the kitchen.
Hapishaneye elini kolunu sallayarak... gidip onunla konuşamazsın.
You can't just walk into the supermax wing at Newgate.
Kırlangıçlar üzerine gözcüler yerleştirin.
- I need a lookout on the bridge wing.
Ya da adam kaçırmayı ve cinayeti seven sağcı teröristler. - Bu geliyor.
Or right wing terrorists with a boner for kidnapping and murder.
Bir nevi kanatlarımın altına almak istedim değil mi, dostum?
I kind of took him under my wing, right, bud?
Sol görüşlü bir üniversiteye kabul edilmişti. Sonunda kendi görevini aşan fikirlerle çıkageldi.
He was permitted to march off to a left-wing university, from which he returned with ideas above his station.
A, herkesin sikik birer aptal olduğunu farz edersin ya da B, herkesin sağcı Nazi sempatizanı olduğunu farz etmek durumundasın.
A. you assume that everyone's a fucking retard... or B. you have to assume that everyone is a fucking right wing Nazi sympathizer.
Piskopos mu? - Piskopos Talbot beni kanatlarının altına alarak onurlandırdı.
Bishop Talbot has been gracious enough to take me under his wing.
Bütün doğu kanadını ateşe verdi.
She lit the whole east wing on fire.
Gordo da Red Wing'de, yani...
Gordo's at Red Wing, which is- -
Çizelgede de gördüğünüz üzere düzgün bir kanat kontrolü...
So as you can see by the chart, proper wing control can be achieved by...
Ve suya dönmeden önce kanadı kırılmış olmalı.
And before he could get back to the water, his wing got pinned.
O zaman sadece kanatlarındaki kayaları patlatsak?
- Okay. What if we just blast those boulders off his wing?
- Onu ben de görüyorum.
- I see it too. The wing is broken.
# Acele şu kanadı tamir edin çocuklar # # çünkü şarkı söyleyecek şeylerim tükeniyor #
* hurry up, guys, and fix that wing * * because I've run out of things to sing *
Her an parçalarına ayrılacakmış gibi geldiği zaman dışında hiçbir şeyin boşa harcanmaması noktasını görmüyorum diye mi?
Why, because I don't see the point in wasting nothing but time on a wing and a prayer?
Ah, ana kanat o.
Oh, he's in the main wing.
Bu çok büyük bir risk.
I say we just blast those boulders off his wing.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]