Workshop перевод на английский
1,216 параллельный перевод
Armand Gatti ve topluluğu "La Parole Errante" halihazırda bu önermeleri konu etmektedir.
If he comes back, he'll get the same as everyone else. The foundry workers must follow us. We're also waiting for a workshop.
Komün'e açılan savaş bahane olarak sunulacaktı.
We're already united at our workshop.
Burada işyerinde kalsam?
How about I stay at the workshop?
Bunu diğer taraftan çal nasıl olduğunu anlarız o zaman.
Play it from the other side of the workshop we'll see how it sounds.
- Onun seminerlerine gittin...
- You took her seminar... - More like a workshop.
İşe bak ki yarın yeni bir kurs dönemi başlıyor.
- Yeah, it is. It so happens she's starting another workshop tomorrow.
Onun bir atölyesi var.
He's got a workshop.
Mahallemde baskalarina yardim etmek için bir yil boyunca yalnizlikla mücadele kursu verdim.
No, i held a workshop on loneliness At my local community center for a year to help others.
Ben, şu aktörün seminerine katılacağım ve umarım kısa süre sonrada yetenek sınavına gireceğim.
Well, I'm going to this actor's workshop... and I'm hoping to start auditions soon.
Oyunculuk kursum yolun karşısında.
My acting workshop is across the street from here.
Sürünerek tankların orada bulunan ızgaranın altındaki su yolundan geçiyor. Sonra da atölyeden çıkıyor.
He crawls through a gutter, under a grate where the vats are, then he goes out from the workshop.
Boruları takip ederek atölyenin diğer tarafından çıkacağız.
We'll get to the other end of the workshop through these pipes.
Eve geldiğimde hobi odasına yada garaja gidiyorum.
When I get home, I go straight to the garage or basement workshop.
Harvard'dayım. Büyük usta hakkında atölye çalışması yapıyorum.
I'm at Harvard... doing the great author's workshop.
Konferans vermek için geldim.
So, I was in town giving a workshop.
- Atölye!
- Workshop!
bi atölyeye ihtiyacımız var!
- Bullshit! We need a workshop!
Siddharth'a Kasauli'de oturan arkadaşımdan bahsettim. Her yıl bir resim atölyesine misafirlik ediyor.
I was saying that a friend in Kasauli runs a painting workshop
Atölyeden sonra amcamın çiftliğinde bir süre kalmayı düşünüyorum.
After the workshop I think I'll stay at my uncle's farmhouse
Sapkınlık yüzünden toplumdan dışlanmış ve bir gün bilim sayesinde Tanrı'yı bile tanıyacağımızı söylediği için ölümle cezalandırılmıştı.
Excommunicated for heresy, sentenced to death for suggesting that someday science would allow us to know God. After his death, his workshop was torn apart.
El sanatları dersi 13 dakika sonra başlayacak.
The arts-and-crafts workshop begins in 13 minutes.
Sen de Noel baba'nın köşesini hazırlıyordun. Noel baba olmaz.
AND YOU WERE SETTING UP FOR SANTA'S WORKSHOP?
Bir kere orası söz yazarlarının çalıştığı bir yerdi.
Okay, first of all, it was a songwriters workshop.
Eğer birisi sorarsa, orası söz yazarlarının çalışma alanıydı.
If anyone asks, though, it was a songwriters workshop.
Geppetto'nun atölyesi İsa'nın doğuşu için mükemmel bir dekor oldu.
Geppetto's workshop will make a great stable for the Nativity scene.
İçimdeki şeyden korkuyorum, küçük bir şeytan gibi duruyor orada.
Fritz Pearls Workshop Esalen Institute 1960s It's a basic fear of that thing inside me, like a little demon in there...
- Dipte bir çeşit odada Herşeyi yok ettiler çalışma alanımızı, herşeyi.
- Where are we? - Some kind of chamber deep in their lair. They smashed up everything- - the workshop, all of it.
- Yarın saat 4 : 00 Schultz'a gel.
Be at the Schultz workshop tomorrow, four o'clock.
Belki de bir workshop yaparım.
Maybe I should do a workshop.
- Bir geçmiş hayatlar atölye çalısmasındaydım.
l was at a past life workshop. Really?
Burası kesinlikle adamın atölyesi.
This is definitely his workshop.
Kostonzonun yanında araba tamirciliği..
At Koslowski's car workshop.
Tamirhaneden aldık..
- Workshop.
"İlk Giriş"... ve "Oral Seks Atöylesi."
"Freebase Tutorial"... and "Oral Sex Workshop."
Oradan başlayabiliriz.
a workshop in Ashby Wake. We eat?
Tahminlerimiz doğruysa bodrumda üç ayrı ayak izi olması gerekiyordu. Benimki, Dedektif Kang'ın ve Choi'ninki. Ama iki tane vardı.
If we're thinking correctly, that night, underground workshop, there should have been 3 sets of footprints... mine, Detective Kang's and Choi's.
Körler için mi çalışacaksın?
Workshop for the blind?
Ben ülkenin her yerinden kör adamları toplamak için büyük bir reklam çalışması yapıyorum.
I have invited the blind from all over the country... to participate in a unique workshop. I advertised
Benim altıncı hissime göre ilanın işe yaramakla kalmadı hatta daha fazlasını getirdi.
My sixth sense warns that... your advertisement isn't a mere workshop There's more to it
O halde atölye ile ne işin var?
Then who's doing the workshop?
Bu çalışma neyle ilgili, Bayan Neha?
What's this workshop, Ms Neha?
- Burası atölye.
- lt's only the workshop
Ufak bir odada, atölyenin yakınında.
In a little room, out by the workshop.
Veysel'in arkadaşı, atölyeden.
Veysel's friend from the workshop.
İtfaiyede kendine ait bir atölyesi vardı.
He had his own private workshop in the firehouse. And he used to do all the firehouse welding.
Mizah Atölyesi. " KADIN :
Comedy workshop. "
Yan taraftaki iki arkadaşın işyerinde yaygarayı kopardılar zaten.
Those 2 kids next door have squealed on the workshop already
Akıllıca Joey. Hayır, demek istediğim, benim dersime girsen de girmesen de başarılı olacaksın.
No, what I meant was you're gonna do great with or without my workshop.
Teşkilat atölyesinde?
Department workshop?
Bu mu istediğiniz? Öldürsenize onu!
Here at the workshop, we're still mending guns.
David Blaine çalıştayı...
"David Blaine workshop."