Writing перевод на английский
15,706 параллельный перевод
Peki ya 2. ya da 50. buluşmamızda? Ya da neydi o...
It's uh, grandma's writing.
Yazılı tüm insan dillerinin aksine, onların yazıları semasiyografik.
Unlike all written human languages, their writing is semasiographic.
Belki de bizim yazma biçimimizin ikinci bir iletişim kanalı fırsatının tepilmesi olarak görüyorlardır.
Perhaps they view our form of writing as a wasted opportunity, passing up a second communications channel.
Ben de faşistler için gizli gizli makaleler yazdığını duydum.
And I heard that you've been secretly writing articles for the fascists.
Üniversitede yazdıklarınız üstünde çalışıyordum.
I studied your writing at college.
Aynı hisle yazmaya devam etmelisin.
You must keep writing with the same feeling.
Belki sana mantıklı gelmiyor ama senin yazıların ilham veriyordu bana.
Maybe it doesn't make sense, but I was inspired by your writing.
O makaleyi yazarken çok zevk aldım gerçekten.
I really liked writing that article.
O tarz yazılara dönmem gerekiyor ve döneceğim de.
I need to get back to that sort of writing, and I will.
Sana yazıyorum çünkü en iyi arkadaşım Ellie aklını kaçırdı.
" I'm writing to you because my best friend Ellie has gone berserk
Sanki Ulysses'i yazıyorsun.
It's not the writing of the Magna fucking Carta!
O zaman günde yüz ceza yazmak zor gelmez sana.
Well then, writing a hundred tickets a day should be easy.
Ben yalnız biriyim, bu yüzden size yazıyorum.
I am alone, that's why I'm writing you.
Birleşik Devletler'e dönüşümü ertelediğimi haber vermek için yazıyorum. Ne zaman dönerim bilemiyorum.
I'm writing to tell you that I'm postponing my return to the United States and I don't know for how long.
Evet, şey, yazıyordum.
Yeah, well, I've been writing.
- Yazı yazıyorum.
- I'm writing.
Kart yazıyorum.
I'm writing cards.
Neden öyle yazıyorsun?
Why are you writing like that?
Yazma konusunda tecrübesiz ama zeki.
Inexperienced at writing, but intelligent.
Kesinlikle bu bizim cinin yazısı.
It's obviously the writing of our hobgoblin.
Yazılar var.
There's writing.
bir şey olduğunu bilyordum bunu geri almak için karımla flört etmek zorunda kaldım bir zamanlar yazmaya başladığım bir kitap hükümet koploları, aya iniş superbowl 25.
I knew there was something about it. I had to flirt with my wife to get this back. It's a book I started writing once.
Trafik cezası yazıp inekleri yoldan kovala sen.
Go back to writing tickets and shooing cows off the road.
Geriliyorum, hep not alıyor.
She makes me nervous. She's always writing notes.
"Ne yazıyor?" diyorum.
And I'm thinking, "What's she writing?"
Amerikan yerlilerinin durumu hakkında bir şarkı yazıyorum.
Just writing a song about the, uh, plight of the Native American, so...
Bıktım kimsenin okumamasından Yazdıklarımı
# Tired of no one reading What I'm writing on the page
Demek istediğim, hala bir roman yazmayı planlıyorum.
I mean, I'm still planning on writing a novel.
Ticari gayrimenkul hakkında yazıyor musun?
Writing about commercial real estate?
Yazma tecrübeniz var mı?
Do you have any experience writing?
Müşterilerimden biri bana bir yazı işleri hazırlamaya çalışacak.
One of my customers is gonna try to set me up with a writing job.
Sence o yazı işleri işe yarayacak mı?
Do you think that writing job's gonna work out?
Bence istemediği için yazmayı bırakmamış.
I don't think she's stopped writing because she didn't want to.
Sihirli yaratıklar hakkında kitap yazıyorum.
I'm writing a book about magical creatures.
O yazıyor ve çevirmenlik yapıyor His work means more than his grandchildren.
He's writing and translating. His work means more than his grandchildren.
Güney Amerika'daki her durakta bütün gece oturup mektup yazdım, yalvardım.
At every stop in South America, I sat up all night writing letters, begging.
Yazmak için bir masa.
A table for writing.
Siz bir otobiyografi mi yazıyorsunuz?
You're writing an autobiography?
Yani, neredeyse kendi şarkılarımı yazmayı düşüneceğim.
I mean, I was even thinking of writing my own song instead.
# Sen geçmişte kalmışsın Ben geleceği yazıyorum #
♪ You're stuck in the past, I'm writing the future ♪
Bir ay önce mısır şurubu hakkında bir haber yapmıştım. Tamam mı?
Look, a month ago, I was writing a story about corn syrup.
Her şeyi geride bırakmak istedim, işi bırakmak istiyordum aptal insanlar için bir şeyler karalamaktan bıkmıştım.
I just wanted to blow everything up. I just wanted out of my job, writing news scripts for dumb pretty people to read.
Söyeldiğin her şeyi yazıyorum.
I'm writing down everything you say.
Dr. Spock hakkında kitap yazıyor.
He's writing a book on Dr. Spock.
Saunadaki yazı, "Küçük Domuzlar"
The writing on the sauna, "Little Pigs,"
Bunu bir pazar gecesi Londra'da yazıyorum.
I'm writing this on a Sunday night in London.
Yazdığı kitabın dağınık sayfalarını görebiliyordum.
I could see the scattered pages of the book he was writing.
- Bunu yazılı olarak yapıyor musun?
Do you have that in writing?
Bu noktada size ek olarak vereceğim yazılı sorular olacak.
IÕll have additional questions to give you in writing on that point...
bu benim el yazım değil.
This list, it's not my hand writing.
- Yasal mı peki?
- Yeah, it's legal and she's doing great, as you can tell with the deposits but anyway, I gotta go, I'm writing a paper right now on motorcycle safety. - Is it legal?