Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ Y ] / Yakalandı

Yakalandı перевод на английский

6,923 параллельный перевод
Robbie yakalandığı için içi rahatlamış ve bundan sonrası için özel güvenlik tutmaya karar vermiş.
She's relieved that we caught Robbie, and she's decided to hire private security moving forward.
- Ne zaman yakalandı bu?
When was this caught?
Durun biraz, eğer Whitney bugün uçakla geldiyse ve JFK'den metroya binip krize orada yakalandıysa direk hastaneye götürüldü demektir.
Wait a minute... if Whitney flew back today, then she was coming in on the train from JFK when she had that seizure.
Geri dönenlerin yakalandığı virüs bulaştı.
The virus the returned have been getting. Yes.
Yakalandın. Bu konuda ne biliyorsun?
What do you know about it?
Eve, geçen Cuma kötü bir mola yakalandı Ve biz bu konuda üzerine olacak kazık değil.
Eve caught a bad break last Friday, and we're not gonna pile on about it.
Yakalandığında masumu oynayacak ve kaçmaya zorlandığını söyleyecek belki bir sene daha yatacak.
Once he gets caught, he plays innocent, says he was forced to run, maybe gets an extra year.
Ancak yakalandılar ve Zhu Li tarafından ihanete uğradılar.
But they were captured and betrayed by Zhu Li.
Çünkü bu gün öğleden sonra, arkadaşımız Ray Richards aynı virüse yakalandı.
Because just this afternoon, our friend Ray Richards came down with this same virus.
Bir kızın boğazında trakeostomi tüpü tutarken yakalandın.
You were caught holding a tracheotomy tube in a girl's throat.
Çift taraflı çalışan ajanınız da yakalandıktan sonra bile biraz etkili oldu ya da bir şekilde FSB'dir.
So either your double agent still had some influence, even after he was caught, or it's the FSB, somehow.
Evet, çocuk esirgemeye yakalandım.
Yeah, juvie caught me.
Böyle bir şey olmayacak çünkü onu oradan kurtaracağız öyle değil mi? Sırf yakalandığı için gününü göstermek bile yeterli bir sebep bunun için.
Well, that's not going to happen because we're busting him out, right, if for no other reason than so I can kick his ass for getting caught in the first place.
- Sadece yakalandığın için.
Only because you got caught.
Bu David Clarke'ı ezmeye çalışan arabanın çalındığı otoparkın güvenlik kamerasından yakalandı.
This was captured by a security camera at the parking lot where the car that tried to run down David Clarke was stolen.
Yakalandın işte!
Gotcha!
Senin de öksürmeden gribe yakalandığın olmuştur elbet, değil mi?
I'm sure you've gotten the flu without a cough before, right?
Ama Audrey salgına yakalandıysa...
But if Audrey has the contagion, then...
Nathan başaramadı. Audrey de hastalığa yakalandı.
Nathan can't, Audrey caught it and she's sick inside.
Yakalandım.
Busted.
Yani milyon kere aldatırken mi yakalandın?
So you've been caught cheating a million times?
Benim sayamadığım kadar çok yakalandı, ama her zaman bir çaresine baktı.
He's been caught more times than I can count, but he always manages to power through.
Şehirden kaçarken yakalandılar.
They were caught deserting the city.
Hazurlıksız yakalandık.
Now we're all caught up.
örümcek ağına yakalandım!
I just walked through a spiderweb!
- Şehri terk ederken yakalandılar.
They were caught deserting the city.
RT, Min'in katili kayıtlara yakalandı.
Min's killer caught on tape RT
Yakalandın.
Busted
Yakalandın!
Gotcha
Yakalandın!
Gotcha Gotcha Gotcha Gotcha Gotcha
Yakalandın! Kaçamazsın!
Can't escape
Salgın hastalığa yakalandığımı düşünüyordum ama şimdi...
I thought it was the contagion illness, but now I...
Kurbanımız bu hastalığa yakalandığını bildirmemiş ama- -
Our victim never reported that he had the disease, but...
Yanlış seçimler yaptın ve yakalandın.
You made bad choices and you were caught.
Kraliçeler yakalandı gerildi ve parçalandı.
The queens are captured, stretched and dismembered.
Suçüstü yakalandı.
Caught in the act.
Bunlar kaçmaya çalışırlarken yakalandılar.
These men were caught trying to flee.
Onlar... yakalandılar mı?
These men... were they captured?
Yakalandın.
You're busted.
Başkanın yokluğunu fırsat bilip işten kaytarırken yakalandın.
You just got busted playing hooky while the CEO isn't in the office.
Madem sınır ağzına kadar açık, o zaman neden Ronnie Price Vancouver'daki maçtan dönerken yarım kilo ot yüzünden yakalandı?
If the border's wide open, why did Ronnie price get popped with a half a pound coming home from a hockey tournament in Vancouver?
Mağazada hırsızlıktan yakalandığımda suçu üstlendiğini hatırlıyor musun?
Remember that time I got popped for shoplifting and you took the heat?
Ama şimdi... katil yakalandığına göre yarın, her zamanki gibi tek başlarına ormandan mı geçecekler?
But now... now that the killer has been caught, will they be going through the forest by themself tomorrow as usual?
Gangsta rap'in öncülerinden biri, N.W.A grubunun lideri AIDS'e yakalandığını açıkladı.
And one of the pioneers of gangster rap, as the leader of the group N.W.A has revealed he has AIDS...
Hayranlarından gelen inanılmaz sayıdaki çağrılara hazırlıksız yakalandık.
We were totally unprepared for the kind of outpouring of fan calls that we had.
Herkes henüz Monarch yakalandı?
Anybody caught a Monarch yet?
Dahil olduğumuz her durumda takım halinde hareket etmemiz güzel. Çünkü gerçekten çekim yaptığın bir an kamerayla yakalandığın durumlar oluyor ve sırtını başka kollayan kimse olmuyor.
And a lot of the situations we go into, it's always nice to go in as teams, because you're going into situations where you get caught up in the moment with the camera, and you'll actually photograph it, and
Çin'de köpek balığı yüzgeci çorbasındaki talep patlamasıyla her gün yaklaşık 250,000 köpek balığı yüzgeçleri için yakalandı.
With the explosion of demand in China for shark-fin soup, it was estimated that 250,000 sharks are caught for the fin trade every single day.
Suçla dolu bir geçmişin var sonra yakalandın ve CIA onlarla çalışman için sana şantaj yaptı.
Your corrupt and criminal background until you were caught and the CIA blackmailed you into working for them.
Lobideki kameralara yakalandın kapı görevlisi seni teşhis edebilir.
Your face is on the cameras in the lobby, the doorman could pick you from a lineup.
Gauleiter'inize söyle, şeritte yine bir tavşan yakalandı.
Tell your Gauleiter there was another hare caught in a sling

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]