Yana перевод на английский
12,332 параллельный перевод
11 Eylül'den bu yana Amerikan toprağında en yıkıcı terörist saldırı olduğunu düşündüğümüz şeye ne dersin?
Well, how about for what we believe to be the most devastating terrorist attack on American soil since 9 / 11?
Ne olursa olsun, polisler bizden yana olacaktır.
Mo matter what, the cops will side with us.
Her zaman çuvallayan biriydim ama Hoover'dan bu yana ajan olamayan ilk Haas'ım.
I was always a screw-up, but, um... now I'm the first Haas to not make agent since hoover.
Ondan yana sıkıntı yok.
She's done.
Bir kontrol edeyim, sağ-sol-yukarı-yana.
Let's see, the lefty-righty-tighty-loosey.
Dünya bir yana, bu çift bir yana Onlar tek ve birbirinin kopyası.
The world on one side, these twosome on the other though they are one and the same like a replica of each other.
Çocuklar zamandan yana sıkıntım var acele edebilir miyiz?
Guys, time's kind of an issue for me here, so can we get a move on? Thanks. Hi.
ABD'nin korsan grubu fsociety dünyanın en büyük çok uluslu şirketine yaptığı başkaldırıdan bu yana sessizliğini korudu.
"of the hacker group, fsociety, has remained quiet " since the upheaval inflicted upon the world's largest multinational conglomerate.
Ranza mı yan yana mı?
Bunks or side-by-side?
Onları 1995'ten bu yana sinema bölümünde okuyan lisans ve yüksek lisans öğrencileriyle karşılaştırdık.
We cross-referenced them against a roster of undergraduate and MFA candidates attending the film school since 1995.
En son karşılaşmamızdan bu yana her şey aynı değil.
Not everything's the same as the last time we met.
Sadakatim güçlüden yana.
My allegiance is to the strongest.
Bütün gece dolaşırım. Gün ışıyana kadar. Ve sonra işe giderim.
I walk around all night, until it's light, and then I go to work... and I go home.
Dişlerim ağrıyana kadar onları nasıl özlediğimi.
How you miss them till your teeth ache.
Son görüştüğümüzden bu yana üç çeşit ilaç tedavisindeyim. O nedenle cidden harikayım.
I'm on three types of medication since the last time you saw me, so I'm really fantastic.
Avantaj bizden yana.
The advantage is with us.
Ve şans bizden yana değil. Muhabbete güzel yerden girmedin.
- Not really a selling point.
Andrea, burada kanun senden yana değil.
Andrea, the law here is not on your side.
Annemin iki tane cocker spaniels türü köpeği vardı- -
- Nelly and Yana.
Onu son gördüğümüzden bu yana 15 santim büyüdü.
It's grown another six inches since the last time we saw her.
Ne güzel ilk Karanlık Olan ve en yeni Karanlık Olan yan yana, kardeş gibi.
How pretty, the first dark one and the newest dark one standing as sisters.
Bende şansımı küçük hanım Saffron'dan yana kullanacağım.
I shall try my luck with the young Miss Saffron.
Davam ve arkadaşlığımız bir yana Nevins çok tehlikeli bir adam.
My case aside, our relationship aside, Nevins is a dangerous man.
Seni yakala - yana dek bana geleceği göstermediler.
Until I lock you up, they won't even show me my fortunes anymore.
İrtibata geçtiğimizden bu yana niyetini ve KİRA'nın genç biri olduğunu tahmin etti.
Since its direct intervention he guessed the intentions and the young age of KIRA
Neden benden yana olmadığını anlamıyorum.
I don't understand why you can't be on my side about this.
Ayrıca not, sen ne zaman benden yana oldun?
Also, P.S., when have you ever been on my side?
Benden yana olman o muydu?
Was that you being on my side?
Şansımı senden yana kullandım.
I took a chance on you.
Kendine fazla güvenmen bir yana, işe yararsın.
Overconfidence aside, you'll do.
Yan yana savaşan iki savaşçı beraber ölüyor.
Two warriors fighting side by side dying together.
Evet, Tristan'dan yana oldum ama Aurora'ya olan bağlılığının kendi hayatına verdiği değerden bile... fazla olduğu bariz.
Yes. I sided with Tristan, but it's quite clear his devotion to Aurora outweighs even the value he places on his own life.
İkimiz birlikte, yan yana, tamamen çıplak vücutlarımız Dünya Ana'nın öz suları ile kaplı.
You and me, side by side, completely naked, Our bodies covered in the juices of mother earth.
Ondan yana olman için yapması gereken tek şey değiştiğini iddia etmekti öyle mi?
So all he has to do is claim that he's a changed man And you take his side over mine?
Ondan yana değilim.
I'm not on his side.
Sevdiklerim bir yana, en kötü düşmanlarıma bile bunun olmasınını istemem.
I wouldn't wish it on my most bitter enemy, let alone my beloved.
2009'dan bu yana mahkemenin yakınından bile geçmedim.
Anyway, I haven't been anywhere near the courtroom since 2009.
Biz sadece vurdun Işgalinden bu yana 2000 ABD ölü.
We've just hit 2,000 US dead since the invasion.
11 Eylül'den bu yana bu ölçekte bir saldırı ile karşılaşmadık.
We haven't faced anything on this scale since 9 / 11.
Sen, dostum, Yılışık Dosya'dan bu yana yapılan en büyük icatsın.
You, my friend, are the greatest invention since the Trapper Creeper.
O deli Meg'i kaçırdığından bu yana bir şeyleri bulma konusunda hiç bu kadar umutsuz olmamıştım.
Man, I haven't been this desperate to find something since Meg was kidnapped by that maniac.
- Uzun zamandan bu yana böyle bir uyku çekmemiştim Lois.
Ah, boy, that was the best night's sleep I've had in a long time, Lois.
Çünkü ikisi de birer homo. Bu züppe hareketlerinden bu yana karşımdaki artık oğlum değil sanki.
It's like he ain't even my son no more, doing all that fancy-pants stuff.
Buradasınız yana, Herkes merak eğer, Sen benim tarih vardır.
Since you're here, if anyone's wondering, you're my date.
En azından Marcel onlardan yana değil.
Well, at least they don't have Marcel.
- Ayıpsın. Bu, o balonu kovaladığımdan bu yana yaptığım ilk egzersiz olacak.
You bet, this is gonna be my first exercise since I chased that balloon.
Görünen o ki Ming Dynasty'den bu yana Çin'in görevlendirdiği en yeteneksiz ajanın peşindeyiz.
Well, it would seem we're on the hunt for the least competent spy China's employed since the Ming Dynasty.
Nöroloji rotasyonumdan bu yana epey zaman geçti.
I mean, it's been a while since my neurology rotation.
Kurbanlar bir yana... hiç kimse bir suçun sonuçlarından onlar kadar kötü bir zarar görmedi.
Well, aside from the victims... no one suffered a worse result from the crime.
Oyunlar bir yana, Howard ile pek çok iş yapıyorum ben.
A-aside from the game, I do lots of business with Howard.
- Nelly and Yana.
- See?