Yapabileceğimiz bir şey var mı перевод на английский
351 параллельный перевод
- Yapabileceğimiz bir şey var mı sizce?
Do you think there's anything we can do?
- Sizin için yapabileceğimiz bir şey var mı?
- Is there anything we can do for you?
- Yapabileceğimiz bir şey var mı?
- Is there anything we can do?
- Yapabileceğimiz bir şey var mı?
- Is there something we can do?
Sence yapabileceğimiz bir şey var mı?
Do you think there's something we can do?
Sence yapabileceğimiz bir şey var mı?
Do you? I don't want to go to jail.
Yapabileceğimiz bir şey var mı...
They'll never believe us, you know.
- Sizin için yapabileceğimiz bir şey var mı?
Anything we can do for you, Mr. Dowd?
Sizin için yapabileceğimiz bir şey var mı Bayan?
Oh, no! Is there something I can do for you, ma'am?
Yapabileceğimiz bir şey var mı? Bu dönemi atlatman için fondan bir yardım olabilir mesela.
Is there anything we can do... maybe a loan from the fund to tide you over this period?
Onu yenmek için yapabileceğimiz bir şey var mı?
Is there something we can do to defeat him?
Ona yardım etmek için yapabileceğimiz bir şey var mı Theo?
Is there anything we can do, Theo? To help him?
Geçerken bir uğrayayım dedim ve yapabileceğimiz bir şey var mı diye bakmaya geldim.
Thought I'd just drop over from the plant... to see if there was anything we could do for you.
Yapabileceğimiz bir şey var mı?
Isn't there anything we can do?
Jack, yapabileceğimiz bir şey var mı?
Jack, is there anything we can do?
- Yapabileceğimiz bir şey var mı?
- Anything we can do?
Sizin için yapabileceğimiz bir şey var mı yabancılar?
Anything we can do for you strangers?
Senin için yapabileceğimiz bir şey var mı?
Is there anything I can get you?
Bakalım, yapabileceğimiz bir şey var mı?
See if there's anything we can do to help.
Bizim yapabileceğimiz bir şey var mı acaba, Gomez?
Isn't there something we can do for him, Gomez?
Bakalım yapabileceğimiz bir şey var mı?
I'll see what I can do.
Sizin için yapabileceğimiz bir şey var mı?
Is there anything we can do for you, captain?
Yapabileceğimiz bir şey var mı?
Is there anything we can do?
Sizin için yapabileceğimiz bir şey var mı onbaşı?
Anything we can do for you, Corporal?
Senin için yapabileceğimiz bir şey var mı?
Is there anything I can do for you while you're here?
Lütfen sizin için yapabileceğimiz bir şey var mı acaba?
Please let us know if there is anything at all that you'd like us to do for you.
Senin için yapabileceğimiz bir şey var mı?
Is there anything we can do for you?
Evet, amca, aranızı düzeltmek için yapabileceğimiz bir şey var mı?
Yeah, unc. Is there any thing to make it up?
- Yapabileceğimiz bir şey var mı?
Is there anything we can do to help them?
Yapabileceğimiz bir şey var mı Sam? Herhangi bir şey.
Sam, isn't there anything we can do about it?
Yapabileceğimiz bir şey var mı?
is there anything we can do?
- Senin için yapabileceğimiz bir şey var mı?
- Is there anything we can do for you?
- Yapabileceğimiz bir şey var mı?
Is there naught we can do?
Senin için yapabileceğimiz bir şey var mı?
Anything we can do for you? Yeah.
Yapabileceğimiz bir şey var mı?
Anything we can do?
Yapabileceğimiz bir şey var mı?
Now, is there anything we can do?
Korkarım yapabileceğimiz bir tek şey var.
I'm afraid there's only one thing we can do.
Buna cidden inanıyorsan Tommy, sanırım yapabileceğimiz tek bir şey var.
Tommy, if you really believe that I think there is only one thing we can do
Ama gerçekten... yapabileceğimiz başka bir şey var mıydı?
But really... is there anything else we could have done?
- Yapabileceğimiz başka bir şey var mı?
- Something more we can do?
- Yapabileceğimiz başka bir şey var mı?
You need us any more?
- Yapabileceğimiz başka bir şey var mı efendim?
- Anything else we can do, sir...
Rahibe, yapabileceğimiz başka bir şey var mı?
Sister, is there nothing we can do?
Klingonların köylülere yardım ettiğini öğrenirsek, yapabileceğimiz bir şey var.
If we find the Klingons have helped the villagers, - there's certainly something we can do.
Yapabileceğimiz bir şey var mı?
What type of approach do you wish?
Ama şimdi, mezarını kendi gözleriyle gördü. Acaba, yapabileceğimiz başka bir şey var mı?
But, now that she's seen his tombstone with her own eyes well, what else can we do?
Sizin için yapabileceğimiz başka bir şey var mı?
Is there anything else we can do for you?
Şimdi, senin için yapabileceğimiz başka bir şey var mı?
Now is there anything else, that we can do for you?
Yapabileceğimiz başka bir şey var mı?
What can we do that we're not already doing?
Senin için yapabileceğimiz başka bir şey var mı, Sophia?
Is there anything else we can get you, Sophia?
Yapabileceğimiz başka bir şey var mı Doktor?
Is there anything else we can do, Doctor?