Yapıldı перевод на английский
13,381 параллельный перевод
Hepimiz hayatta çılgınca şeyler yapmak için nedenleri var, ama Juliette'e ihtiyacı olan ameliyat yapıldı.
We all got our reasons for doing crazy things in life, but Juliette have the operation he needed.
Evet, 60 dakika önce değişiklik yapıldı.
Yeah, these are the changes from about 60 minutes ago.
Araba için az önce çalıntı ihbarı yapıldı!
The car has just been reported as stolen!
Senden daha yavaş on tanrıyı alt eden kuşun kafatasından yapıldı.
From the skull of a ram that flattened 10 gods slower than me.
Bayan Sherbourne, çocuğun tetkikleri yapıldıktan sonra annesine götürülmeli.
Lady Sherbourne, the child should be examined and returned to her mother.
Papatyalardan nasıl zincir yapıldığını göstereyim mi? - Evet. - Evet.
You want to show you how to make a daisy chain?
Tamamen aşkla yapıldı.
Made entirely out of love.
Daha önce bir kez yapıldı büyük bir başarı ile.
It's been done once before... with great success.
Yeni badana yapıldı.
- Mm. - Just painted.
Sen de onların yapıldığı çamura.
You look like the clay they make them from.
Oğlan nasıl yapıldığını göstersin.
Let the young boy show you how it's done.
- Yapıldı.
S.S.C.
Delil var mı O aslında bu şeylerin herhangi birinin yapıldığını,
You have any evidence that he's actually done any of these things,
Külodunun neyden yapıldığı önemli değil...
It doesn't matter what your panties are made of...
Size nasıl yapıldığını göstereceğim çocuklar.
I'll show you boys how it's really done.
Neden Speck'e yapılan son yedi aramanın senin tuttuğun telefondan yapıldığını bize açıklamıyorsun?
You wanna tell us why the last 7 calls on speck's sat phone came from the one you're holding?
Üç yüz tane savaş robotu, galakside ki en iyi raritanium kullanılarak yapıldı, ve Galaksi komandolarını öldürmek için programlandı.
Three hundred sentient warbots, built using the finest raritanium in the galaxy, and programmed to assassinate the Galactic Rangers.
Nasıl yapıldığını göster.
Show me how to do it.
Belki de konteynerler kokainden yapıldı.
Maybe the container was made of coke.
Bu sitedeki evlerden birinden bir cinayet ihbarı yapıldı.
A murder has just been reported from one of those great big houses... - What are you talking about? -... on the 10,000 block.
Nasıl yapıldığını göster bize.
Show us how it's done.
Gelecek sezon Takım listeleri yapıldığında..... Şu tünelden çıkmaya hazır mısın?
Are you prepared to run out of that tunnel next season when they introduce the starting lineup?
Sen, doğru şeyler yapıldığında sonucun da iyi olacağının, canlı bir kanıtısın.
You are living proof that when you do the right things, good stuff happens.
Buzul çağından beri bölgede görülmemiş hayvanları olağanüstü bir şekilde tasvir eden bu olağanüstü çizimlerin O hayvanların döneminde yapıldığını öne sürmek oldukça mantıklı görünüyor.
It seems quite plausible to suggest that these remarkable paintings, which mainly represent animals not seen in the region since the last Ice Age, these masterpieces date from the same period.
Bana iğne mi yapıldı?
Was I given an injection?
- Bana bir iğne yapıldı.
- And I was given an injection.
6 ay önce Stockholmde asırlar önce yazılan bir defterden kopan bir sayfa için açık arttırma yapıldı.
Six months ago there was a black market auction in Stockholm for a disintegrating page torn from a decades-old notebook.
Baban 22 yaşında olduğunda, O zaten Ordu ile yapıldı.
When your father was 22, he was already done with the Army.
Rezervasyonlar çoktan yapıldı.
Reservations done too.
LaGuardia pist 1-3'e başarılı bir iniş yapıldı.
Successful landing at La Guardia, runway 1-3.
Teterboro pist 1-9'a başarılı iniş yapıldı.
Successful landing at Teterboro, runway 1-9.
Çift motor kaybı 850 metrede oldu ve ardından 155 kişi ile suya iniş yapıldı.
This was dual engine loss at 2,800 feet followed by an immediate water landing with 155 souls on board.
Katedral'e büyük bir saldırı yapıldı.
There's been a massive attack at the cathedral.
Mike, onu yakalamak için bir İHA saldırısı yapıldı. 2 sene önce, G8 onayıyla. Biz de bombaladık.
Mike, there was a drone strike to get him two years ago, authorized by the G8, so we took a shot.
Ben onları yenebiliriz nasıl yapıldığını göster.
Show me how to fight them! I am them!
Geçenlerde topraklarımızda elmas keşfi yapıldığından haberiniz var mı?
You will be aware of the recent discovery of diamonds on our lands?
Kuru üzüm ve fındık, onun neden yapıldığını Tanrı bilir.
Raisins, nuts and God knows what all she's made of.
Şu andan itibaren, her öğrenci açılış törenine özel Eylül Vakfı Bursu'nun eşit alıcısı yapıldı.
As of this moment, every student has been made an equal recipient of the Inaugural September Foundation Grant.
- İyi yatırım yapıldı.
- It's pretty well funded.
Kanca Tanrılar tarafından yapıldı.
It was made by the gods. You can't fix it!
Eğer zamanında yapıldıysa.
If done in time.
# Korkunç bir hata yapıldı... #
# A terrible mistake was made... #
Erkekler tarafından yapıldı babamı etkilemek istedim.
Were done by boys who just wanted to impress dad.
Çocuklardan biri olan on yaşındaki Michael Flowers için kayıp ihbarı yapıldı ve arkadaşları olan Chloe ve Danny'nin yaşlı kadın Mary Aminov'un bu işte parmağı olduğunu akıllarına soktuklarını ve onların da yaşlı kadını kışkırttığına dair.
One of their boys, a ten year old Michael Flowers, he'd been reported missing and his mates, Chloe and Danny, got it into their heads that this old lady, Mary Aminov, had something to do with it and they hounded her.
Yaptığı son albümler, Onların albümleri saf stresle yapıldı.
The last albums he made, them albums was made out of pure stress.
Bunun tam olarak ne için yapıldığını değil.
That's not exactly what we're doing this for though.
Fısıldıyor gibi yapıp bağırıyorsun.
You're doing that thing where you're whispering, but you're really yelling.
Lula, son 10 yıldır yeraltında gösteri yapıyordu. Bence çok yetenekli. İkiliyi dengelemek için onu sahnede denemek istiyorum.
Well, Lula's been on the underground scene for the last decade, and I think she has some real talent, and I'd like to try her on stage
Muhtemelen beni 2000 yılında yapılmış olan BBC Two belgeseli The Office'in yıldızı olarak tanıyorsunuz.
You probably know me as the star of the BBC Two documentary The Office, back in 2000 and...
200 yıldır üstümüzde deney yapıyorlar ve onlara yetişmemiz gerek diyorum.
I think they've been studying us for 200 years and we need to catch up.
İşte burası sana seni seviyorum dediğim ve seni yıldızları sayman veya erkekler çatılarda her ne yapıyorsa yapman için bıraktığım bölüm.
Now this is the part where I tell you I love you and leave you to count the stars, or whatever it is men do on their rooftops.