Yavrucuğum перевод на английский
130 параллельный перевод
- Evet yavrucuğum.
- Yes, dear child.
- Evet, yavrucuğum.
- No, my little fox
Teşekkür ederim, yavrucuğum.
Thank you, child.
Berit, gel yavrucuğum.
Berit, come here.
Yavrucuğum hayat hep öyle düşündüğün gibi karanlık değildir.
Little one... life isn't as black as we sometimes think it is.
Ama yavrucuğum, bilirim siz güzel sözleri, şiiri seversiniz.
But my dear child, you love only words, wit, poetry.
Niye yavrucuğum, büyümek iyi şeydir.
Why, my young grandson, it is good to grow.
Ah, yavrucuğum.
Ah, my child.
Yavrucuğum.
My dear child.
Evet, yavrucuğum aynı şey.
Yeah, kid, it's the same.
İtalya'ya gidiyoruz, yavrucuğum!
We're on our way to Italy, girlie!
Sevgilim, sevgili yavrucuğum...
My dear, dear girl...
Hoşça kal, Gertrud yavrucuğum.
Goodbye, little Gertrud.
" Onlar sensiz yapıyorsa yavrucuğum Yapabilirim ben de
" If they can do without you, Ducky, So can I
Yavrucuğum, şimdi sana iyi akşamlar diliyorum.
Dear child, just have yourself a wonderful evening.
Yavrucuğum.
My little baby
Yavrucuğum, affet beni.
My little girl, forgive me.
Okuldan da kaçar. Ben böyle şeyler yapamam. Yaparsın anam, yaparsın yavrucuğum, yaparsın.
- What is the name of the sport which is known by the entire world, started in Far East and has a philosophy?
- # O, büyücü # - # Sadece, sorununu götür, yavrucuğum # # ve onu Büyücü'ye ver #
- # He's the Wizard # - # Just take your dilemma, child # # And lay it on the Wizard #
Antoinette, benim zavallı yavrucuğum.
Antoinette, my poor, poor baby.
Komünizm fabrikaların içinde doğmuştur, yavrucuğum.
Communism is forged in factories, my boy.
Korkma, yavrucuğum.
Don't be afraid, child.
Sakin ol, yavrucuğum.
That's all right, Jake. Just relax.
Jake iyi misin, yavrucuğum?
Something's weird. - Are you okay, babe?
Bak Jake, gerçekten çok yorgun görünüyorsun, yavrucuğum.
Look, Jake, you really look exhausted, babe.
Her dakikasından zevk alıyorsun, yavrucuğum.
You're loving every minute of it, sweetheart. It feels so good.
Neyin var, yavrucuğum?
What's the matter, babe?
Çok güzel, yavrucuğum.
It looked beautiful, babe.
Çok yazık, yavrucuğum.
Tush and fie, my tiddly.
Canım yavrucuğum, bütün bu sıkıntıların geçecek.
My dear child all these worries will go away.
yavrucuğum.
Sign of the times, I'm afraid.
yavrucuğum.
You're very good at this, my dear.
Yavrucuğum, bilirim, siz ancak güzel sözler, zarafet, seversiniz... Ya bu vurdum duymazın, vahşinin biriyse!
My dear girl, you who love elegance and fine language what if he's a brute or savage?
- En azından onaltı kişilerdi, yavrucuğum.
- Sixteen, at least, Digger, my boy.
- Yavrucuğum.
- my child.
Burada olduğunu biliyorum, Benim küçük yavrucuğum.!
I'm knowing you are down here, my little man cub!
Sus, sus, benim yavrucuğum.
- Nanny! - Oh, hush. Hush, my child.
İyi geceler, yavrucuğum.
Good night, Puppy Toes.
- Yavrucuğum!
- My dear child!
Artık korkmuyorsun değil mi, benim güzel yavrucuğum?
You're not afraid, are you, my child?
Sorun değil yavrucuğum.
It's okay, babe.
Bütün belaları kendine çekiyorsun yavrucuğum...
You're like a magnet for trouble, dear...
- Çalışıyoruz yavrucuğum.
- I was on a business.
Gel anacığına, gel yavrucuğum.
Come to mama. Come sweetie.
Dinle yavrucuğum,
Listen to my prayer
Yavrucuğum!
Oh, bumble-puppy!
Ne o yavrucuğum, çok mu üzgünüz?
Whassamatter kiddie, feelin'blue?
- Yavrucuğum, kimdir bu Balkan devletleri? - Kim midir?
- What are you doing here?
Zavallı yavrucuğum benim.
Poor little toma-woma-boy.
- Selam, yavrucuğum.
Hi, kiddo.
Cesaret yavrucuğum!
Try to be brave. Courage, child!