Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ Y ] / Yazan

Yazan перевод на английский

4,940 параллельный перевод
Üzerinde şey yazan bir tişört giyebilirsin :
You might as well wear a T-shirt saying,
- Size mektup yazan bendim Bayan Brittain.
- I did write to you, Miss Brittain.
Oxford'dan bize mektup yazan genç adam.
The young man who wrote to us from Oxford.
Ve üzerinde kocaman çirkin ev resimlerinin olduğu "Yakında burada." yazan kocaman bir tabela.
With a big sign that said, Coming to this site soon. With a big-ass ugly picture of some houses.
- Şu Medyum dizisini yazan kız. - Doug Liman.
This girl who wrote on that show, Medium.
Neden üstünde yazanı okumadın?
Why didn't you even read the bottle?
Söylediğin o üzerinde "Sen bir geysin ve muhteşemsin" yazan pastayı, gerçekten ona vermeliydim.
The first day when we were talking about Matty coming out? I should've gotten him that cake that said, "You're gay."
Ulaştığım zaman doğal olarak kimsecikler yoktu. Sadece kapıya astıkları "iptal olmuştur" yazan bir not vardı.
When I arrived not a single person was there, of course just a note on the door saying it was cancelled.
- Evet, yazmayı öğreniyorsun. Yazarlık öğrenirken öyküler yazan bir yazarsın.
You're a writer who's writing while he's learning to write.
Dickens, pembe diziler yazan bir manik depresifti.
Dickens wrote soap operas and was maniac depressive. You don't want to be him.
- Sen "Anneniz Kim Bakalım" blog'unu yazan Annie misin?
You the Annie that writes "Who's Yo Mommy?" Yeah.
Üstünde adım yazan bir çek gönderirsem bozdurmayacağını düşünmüştüm.
I figured if I wrote you a check with my name on it, you wouldn't cash it.
Belki lanet kitap yazan bir yazardı!
Maybe he wanted a To write a fucking book.
Shakespeare'den ilk söz eden ismarlama yazilar yazan Robert Greene adli biriydi. Ona " Bizim tüylerimizle süslenmis
First public notice that was ever made of Shakespeare was from a Grub Street writer, Robert Greene, who called him an " upstart crow
"Alkolü Kaldiramiyorum," yazan Bay Sulugöz. - Amin.
"I Can't Handle My Liquor" by Mr. Crybaby.
Gazetedeki çapraz bulmacayı çözdüm ve bir çeşit gizemli bir iş için aday olduğumu yazan bu mektubu aldım.
I solved a crossword puzzle in the newspaper, and I got this letter saying that I was a candidate for some sort of mysterious job.
Soyguncunun üzerinde Mahalo yazan ve ayı resmi bulunan bir tişört bulunuyordu.
The robber had a navy T-shirt featuring a bear with'Mahald'written on it.
16 oyunun ve 12 romanın ilk 20 sayfasını yazan gururlu yazar.
The proud writer of the first 20 pages of 16 screenplays and 12 novels.
O şarkıyı yazan şarkı yazmada ilahtır.
The guy who wrote that song is a songwriting deity.
Şarkıyı yazan sensen patron sensin demektir.
You're the song writer, you're the boss.
Üzerinde de "Bize inandığınız için teşekkür ederiz" yazan bir pasta getirdik.
We got you a little cake that says, "Thanks for believing in us!"
Benim anladığım bunu yaşayan kişi ile yazan kişi aynı değil.
The way I see it... The person who lived it isn't the same as the one who wrote it.
Ancak bu internetteki bir blogda yazan tuhaf bir sözcük, beklenmedik bir kırsal yolculuğu, veya yanlış yerleştirilmiş bir yalnız kalpler reklamı olacak.
But it'll be in an odd phrase in an on-line blog, or an unexpected trip to the countryside, or a misplaced lonely hearts ad.
Nasıl Yaptım? Yazan Karındeşen Jack.
"How I Did It, by Jack the Ripper."
Bir kayıp vakasını araştırıyoruz... ve eşinin giyinme odasında üzerinde "ipucu" yazan bir zarf buluyoruz.
A missing persons case... And in your wife's dressing room, we find an envelope marked "clue."
Mezar taşında yazan tarih de büyük ihtimalle doğru.
The date on her gravestone was probably about right.
Üzerinde ismin yazan herhangi resmi belge olur.
Well... uh, something official... with your name on it would suffice.
Onu yazanı hep merak etmişimdir.
I always wondered who did that.
Üzerinde "Peeples" yazan büyük sarı buzdolabı gibi bir şey göreceksin girişinde.
It's got a big yellow fridge out the front, says "Peeples" written on it.
Dolapta üzerinde Jay yazan şu kutuda buldum.
In this box in the closet marked "Jay."
Bir kere bir anaokuluna gitmiştim ve çocuklar üstünde Coca-Cola yazan beyaz, kırmızı küçük sandalyelerde oturuyorlardı.
I remember I went to a preschool once and the kids were sitting on little chairs... little red-and-white chairs.
"Yazan : Roger Ebert"
"By Roger Ebert."
Her şeyin üstünde "Yazan : Roger Ebert" damgası vardı.
Everything was by Roger Ebert.
"Ok Yaydan Çikti" Yazan : Caitlin Maguire
"THE CUBE IS LIKE" BY CAITLIN MAGUIRE
Sana o lanet olası çekleri yazan adam benim.
I'm the guy who writes the fucking cheque, yours too.
Eğer % 50 polyester, % 50 pamuk üzerinde güzel bir slogan yazan savaş gemisi grisi renginde bir kapşonlunuz varsa çok güzel olur.
If you have anything 50 poly, 50 cotton, battleship gray with a cute slogan, that'd be nice.
Alınma ama dünyada heceleri en iyi yazan kişi sen değilsin.
No offense, but you're not the world's best speller.
Burada yazan adrese gel, ben de sana bedava bir çift ayakkabı vereyim.
You come in here, I will give you a free pair.
Dr. Samuel Johnson, ilk kusursuz İngilizce sözlüğü yazan kişiydi.
Dr. Samuel Johnson wrote the first great English dictionary.
Henüz ne yapacağıma karar vermemişken bana bebek katili yazan herkese teşekkür etmek istiyorum.
I want to thank everyone who wrote to tell me I'm a baby killer even though I haven't even decided what I'm going to do yet.
Yanında çalıştığı çift ise Blog'da yazan en önemli gerçeği reddediyor.
The couple she works for dispute only the most important fact of the blog.
Cenneti Iskalamak'ı yazan adam.
He wrote Paradise Misplaced.
Tek sıkıntı bunu benden önce yazan olmuş.
It's just that somebody already wrote it.
yani sen şimdi bizim geleceğimizi mezuniyet andıcında yazan bu alıntıyla riske mi atacaksın?
( Josh's girlfriend ) So, you're gonna risk our future over your yearbook quote?
Masamda "Koltuk kahverengi olan" yazan bir not var.
I got a note on my desk that says, "The couch is the brown one."
Bizimle ilgili bütün o berbat şeyleri yazan insanlarla bir arada olup kanape mi yemek zorundayız?
The people who wrote all the nasty things about us, we have to have canapés with them?
Bu kitapta yazan mevsimler ve göçlerle ilgili olacak... ve bende bu kitabı oldukça iyi biliyorum.
It's gonna be about this book on seasons and migrations... and I know the book pretty well.
Bence benim iş tanımımda yazan "memur" kelimesine takılıyorsun.
I think you're getting hung up on the word "officer" in my job title.
Bu kayada yazan şey.
What it says on this rock.
İçinde Sandra ya da ikramiye yazan 16 kağıt bulunacak.
16 pieces of paper... marked "Sandra or Bonus". Circle one and put it in the box.
Seni burada yazan her suç için cezalandıracağız.
Look, we're going to charge you for the full ride.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]