Yazıyor перевод на английский
16,539 параллельный перевод
Üzerinde ne yazıyor peki?
And you know what it says?
Burada öyle yazıyor, değil mi?
That's the truth, ain't it?
Ne yazıyor?
What does it say?
Tabelada ne yazıyor?
What's that sign say?
Attığı her adımda kendi tarihini yazıyor.
He writes his own history with every stride that he takes.
"Deve kuşu" yazıyor!
it said fuckin'"emu"!
Burada arabalarla ilgili oldukça fazla iş tecrüben olduğu yazıyor.
Says here you got a lot of experience working on cars.
'Millet, yazıyor.'
Guys, she's typing.
Babanın adını Ibrahim bin Fazril diye yazıyor.
It says here your father's name is Ibrahim bin Fazril.
Deniz komandosu ve marketten aldığın kitaplardan yazıyor.
He's a Navy SEAL and he writes those romance books you buy at the supermarket.
Çiçekçinin ismi burada yazıyor.
The florist's name is right here.
Yerdeki tuğlada "Christian Black'in malıdır" yazıyor.
The brick on the ground says "Property of Christian Black."
İnsanlar oralara gidip kitaplar yazıyor, değil mi?
People will write books go to those places, right?
18 aydır ciddi bir iş piyasası yazısı yazmamış sonra birden bir bakıyorsun tam donanımlı bir suç hikâyesi yazıyor.
He hasn't had a hard business story in 18 months, but all of a sudden, he hooks into a full-blown crime story...
Böbrek ameliyatı olduğu yazıyor mu?
Does it say he's had a kidney operation?
- Nedir? Yazılım kendini kopyalıyor ve laptop'un var olan kodunun üzerine yazıyor.
The malware is replicating itself and overwriting the laptop's existing code.
Raporda senin adın yazıyor olsa bile kararları ortağın veriyor demek ki.
It's your partner that calls the shots even when it's your name on the report.
Burada isminizin Ricardo Reyes Basoalto olduğu yazıyor.
Here he says that his name is Ricardo Reyes Basoalto.
Pasaportumda ise Pablo Neruda yazıyor.
In my passport says Pablo Neruda.
- Ama burada "Reyes" yazıyor.
But here it says "Reyes".
O ucuz şair, sözcükleri beklenmedik dizeler halinde yazıyor olmalı
Must be writing words in unexpected sequences. That cheap poetry.
Kafasının içerisinde, büyüleyici bir roman yazıyor.
In your head, you are writing a fascinating novel.
Şair, bu konuda yazıyor.
The poet writes about it.
- Bay Neruda, saklanırken yazıyor muydunuz?
Mr. Neruda, did you write in the underground?
- Ne yazıyor? - Zag.
- What does that say?
- Var yazıyor ama.
It's still on the board.
Ne yazıyor?
So what's it say?
Çocuk hakkında haklı olduğun yazıyor.
It says you were right about the kid.
Broşürde telefon yasak yazıyor sanıyordum.
I thought the itinerary said no phones this weekend.
Hepsi mektupta yazıyor ve kamuoyuyla paylaşılabilir.
It's all in the letter, which can be released publicly.
- Kağıtta "Yalnız gel" yazıyor.
- The note says, "come alone."
Gümüş nitrat ışığa duyarlı bir kaplama yaratıyor bu da yakalanan fotoğrafı filme tekrar yazıyor ama Jarvis'le ben yeni bir kimyasal çözüm için çalışıyorduk.
The silver nitrate... creates a photosensitive coating which re-creates the captured image onto film. But Jarvis and I have been working on a new chemical solution.
Burada 1944 yılının Haziran ayında yaptığın şeyler yazıyor.
This covers your activities in June 1944.
Bekle, bekle. Açıklamasında ne yazıyor?
Wait, wait, what does their description say?
- Üstünde benim adım yazıyor.
- It's got my name on it.
Siktir et. Çünkü genelde adamın biri kötü bir deneyim geçiriyor, sonra da gidip 50 tane kötü yorum yazıyor.
Fuck it,'cause this is usually just one pissed off dude who had a bad experience and then wrote, like, 50 bad reviews.
Odasına kapandı, bir şey yemiyor uyku uyumuyor, duvarlara yazı yazıyor...
She's holed up in her room, she doesn't eat, she doesn't sleep, she's writing on the walls...
- Ne yazıyor?
- Writing what?
- Ne yazıyor?
What's that say?
Gazetede, Sasha Mahnovski denen zengin bir Rus züppenin satın aldığı yazıyor.
Article says it was purchased by some rich Russian douche bag named Sasha Mahnovski.
- Burada ne yazıyor?
- NOAH : Tell me what this say.
Pekala, ne yazıyor?
All right, what does it say?
Aynı zamanda bir aile karmaşası yüzünden tetiği çekmekte tereddüt ettiğiniz yazıyor.
Well, it also says that you're hesitating on pulling the trigger because of a family conflict.
İşçi bayramında çalışıyor olması çok yazık.
Shame she's gotta work on Labor Day.
Ne yazık ki gizli kimliklerimin hepsi ayılar ya da gelinler olamıyor.
Sadly, all of my identities can't be bears or brides.
Kötü amaçlı yazılımını devasa ölçeklerde yayıyor.
It's been spreading its malware on a massive scale.
Hey, "Voi" "y" ile mi yazılıyor, "i" ile mi?
Yo, you spell "Voi" with a "y" or an "i"?
16 yaşına girdiğin yazı hatırlıyor musun?
You remember the summer that you turned 16?
İyi yazıyor.
He writes well.
Öyle mi yazıyor?
You?
Ama ne yazık ki öyle olunca dersi yürütmek zorlaşıyor.
But unfortunately, it makes running a class difficult.