Yaşar перевод на английский
4,862 параллельный перевод
Hepimiz yaşarız.
Oh, we all have them.
Erkekler ise yanıldığınız o yüzde bir için yaşar.
That 1 % when you're wrong, that's the day that men live for.
Aptalın aptalı gibi göründüğünüz o gün için yaşarız.
We live for the day that we can make you look dumb as shit.
Ben bununla yaşar mıyım ya?
How can I bear it?
Şuraya otururum. 30 santimetre karelik paspasın üzerinde yaşarım.
I'll live right here. On a 30-square-centimeter doormat.
Nasıl yaşarım... sen beni bırakırsan?
"How can I live... if yöu leave me?"
Nasıl olur da bir insan bu kadar büyük bir evde yaşar?
How does one person live in a house this big?
Sensiz nasıl yaşarım?
How will I live without you?
- Pen, ben mafya kurallarıyla yaşarım.
Pen, I live by mafia rules.
Ama Kol'u hançerlememe yardım edersen eğer Damon etkiden kurtulur, Jeremy yaşar ve biz de Elena'yı insan yapmak için kendi mutlu yolumuza döneriz.
But if you help me dagger Kol, Damon will be uncompelled, Jeremy will live, and we'll all be on our merry way to a human Elena.
İyi bir takasta iki taraf da biraz hayal kırıklığı yaşar derler.
They say with any good trade, both parties leave a little disappointed.
- Nerede yaşarım?
Where am I gonna live?
Vince uçlarda yaşar.
Vince lives on the fringes.
Umarım hayatını istediğin gibi yaşar ve istediğin gibi ölürsün.
I hope you get to live, and die, as you wish.
Nerede yaşar?
Where does he live?
Ben anı yaşarım.
I live for today.
Nerede yaşarım?
Where am I gonna live?
Bu hayatta illa ki birileri düşüş yaşar.
In this life, somebody always takes a fall.
Yaşar belki.
Eh, alive.
- Şansına diyecek yok. - Yaşar.
Who's a lucky boy, then?
Bu kulüplerdeki kadınların bazıları hayal dünyasında yaşar.
Some of the women in those groups, they tend to live in a bit of a fantasy world.
"Ancak kanuna saygı duyulursa özgür insanlar barış ve gelişim içinde birlikte yaşar." dediğini de öğretti mi?
"Only respect for the law makes it possible for free men to dwell together in peace and progress"?
Hepimiz hayatımızda netleştirmek istediğimiz tecrübeler yaşarız.
We all experience moments where we need clarity in life.
Birçok insan tek böbrekle gayet iyi yaşar.
Huh. Plenty of people do just fine with one, you know?
Daima içinde yaşar.
It's them as lives on.
Oğlumu tahtta görmek için yaşar. Yaşamalı...
He lives to see my son on the throne... he lives...
Bu adamlar onun bodrumunda yaşar, gece gündüz onu takip ederler.
They live in his basement. They tail him all day, every day. When he eats, they follow.
Ormanda bir sürü hayvan yaşar.
A lot of animals in the woods.
Okulu bitirmene daha bir yılın var. Anneannemle yaşarım.
You still have another year of school.
Kulübede bile yaşarız, umurumda bile olmaz.
We could live in a shack and I wouldn't care.
Gözlerin de biraz yaşarırsa, bayılırlar.
If you can tear up a little, they love it.
Belki Moskova'ya gidip amcamla yaşarım.
Maybe I'll go and live with my uncle in Moscow.
Seattle'da yaşar, gözlüklüdür.
He lives in Seattle, guy with glasses.
Yaşadığım gibi yaşarım yediğim şeyleri yerim, ve öleceğim gibi ölürüm.
I live the way I live, I eat the things I eat, and I'll die the way I'll die.
Bir anda Peaches Geldof ile yaşar oldum.
I'm suddenly living with Peaches Geldof.
Filo içinde Yüzbaşı Gordon sorunlar yaşar mıydı?
Within the squadron, Lieutenant Gordon have any conflicts?
Çöpe atsan yaşar o.
He can live on an oily rag.
Belki de sonsuza dek yaşarız.
Ah, maybe we live forever.
Belki yaşarız ya da belki de ben kel bir eroin bağımlısı olurum.
Maybe we do, and maybe I become a bald heroin addict.
Onu bulursam, o yaşar.
If I find her, she lives.
İkisi bir arada yaşar.
Two lives as one.
Burada yaşarız. Ama borcun olsun.
We'll live here... but you owe me.
Senle ben 5000 ile dilediğimiz gibi yaşarız.
You and me..... five to then live as we please.
Gerçek hayatta kalanlar, sen ve ben gri bölgelerde yaşarız.
The real survivors, you and I, we live in shades of gray.
Kim kendi dairesinde bir bomba ile yaşar?
Who puts a live bomb in their own apartment?
Onlar buradan 4.000 kilometre uzakta Madagaskar'da yaşar.
And they live over 4,000 kilometres away..... in Madagascar.
Senin için yaşarım senin için ölürüm.
♪ I live for you, I die for you. ♪
O aptal doktorun 6 ay yaşar demesine rağmen 6 yıl yaşadı.
And lived for 6 years more than the silly doc's 6 months prediction...!
Ne bileyim işte, anı yaşarım.
I don't know. Be in the now.
Kim söylediki sevgililer beraber yasar diye?
Who says lovers have to live together?
- Yaşar ölür oynuyorum Steve.
Stop it.