Yeniden перевод на английский
47,783 параллельный перевод
Onu yeniden gömerken bir şeyler söylememizi ister misiniz?
Do you want any words said over him when we put him back?
" Bir Doğu Hindistan gemisi yeniden adlandırıldı, Yasadışı köle taşıyan Ve Yıldızlar ve Şeritleri uçurmak...
"An East India ship, renamed, laden with illegal slaves and flying the Stars and Stripes... at the direct request of Sir Stuart Strange."
Erkekler, yeniden biraraya gelin!
Men, regroup!
Mülkiyetini iddia etmek için ticaret mekânını yeniden açmayı planlıyor.
He is planning to reopen up the trading post to assert his ownership.
Haritayı Amiralliğe yeniden çizdir. İngilizleri kırmızı ve Amerikalıları da daha çok yeni olduklarından yeşil falan yapsınlar işte.
Get the Admiralty to draw the map again, and make the British red and the Americans... green or something, since they are so new.
Brace mektuplarımı yeniden mühürlediğinde farkına varmayacağımı sanma.
Brace, do not believe that I will not know when you reseal my letters.
Acaba onları yeniden görebilecek miyiz?
One wonders if they will ever be seen again!
Kurtarıcısıyla yeniden tutuşana kadar huzur içinde yatsın.
May he rest in peace until he's reignited with his Saviour.
Planı yeniden gözden geçirmeliyiz.
Now we're gonna have to rethink the game plan.
Büyük Buhran'dan bu yana en kötü ekonomik krizi yaşayan Amerikan halkı, ekonomimizi yeniden ayağa kaldırmaya ve insanların burada, memleketlerinde çalışmalarına odaklanmış durumda.
And having just experienced the worst economic crisis since the Great Depression, the American people are understandably focused on rebuilding our economy and putting people to work here at home.
Kendi başkan yardımcınız, çok daha küçük ve basit bir terörle mücadele yaklaşımıyla Afganistan'da kalmış olan 100 küsur el-Kaide savaşçısının etkisiz hâle getirilmesini ve yeniden bu savaşın başlama sebebine odaklanılmasını savundu.
Your own vice president has advocated a much smaller and simpler counterterrorism approach to incapacitate what is estimated to be little more than 100 al-Qaeda fighters that still remain in Afghanistan to refocus on what it was that started this war in the first place.
Ama umarız ki hayatınızı yeniden kurmanıza yardımcı olur, ki amacımız bu.
But hopefully it can help you to rebuild, because rebuilding is what we're all about.
Baba, bu yeniden bir araya gelmemizle ilgili olmalıydı.
Dad, this is supposed to be about us getting together.
Sarıl, öpüş, seviş ve her şey yeniden yolunda.
Big hug, kiss, bang, and everything's better again.
Yeniden kendime gelmiştim.
I was myself again.
Lütfen numarayı kontrol edin veya yeniden deneyin.
Please check the number or try your call again.
Lütfen numarayı kontrol edin veya yeniden deneyin. - Scott.
Please check the number
O zaman yeniden açarız.
Then we'll open it again.
3-5 yıl sonra yeniden sokaklarda olmanıza gönlüm el vermiyor.
I have a problem with you being out on the street in three to five years.
Bu yüzden açmak için her ne büyüsü kullandıysa, sana yeniden yaratman için izin veriyorum.
So whatever magic she used to open it, I give you my permission to re-create it.
Krallığımızın yeniden inşası.
The rebuilding of our kingdom.
Yeniden karşında duruyorum.
I stand before you anew.
- Sen varsın çünkü Jane seni yeniden yapmak için para aldı.
You exist because Jane was paid to rebuild you.
Ve yeniden inşa etmek için ihtiyaç duyduğu para desteğini vermeyelim.
And let us take away any currency he needs to rebuild it.
Sizi yeniden görmem gerekebilir.
I'll need to see you again.
Nedense hiç yeniden buluşmaya davet edilmedim.
For some reason, I never got invited to the reopening.
Yeniden çağırıldım.
I've been reassigned.
Bana yeniden güvenmesini istiyorum.
I just want him to trust me again.
Şu an yeniden hapiste.
He's back in prison.
Arkadaşın Robbie'nin durumu sebebiyle yeniden düşünmek istersin diye düşünmüştüm ve meteliksiz olman sebebiyle de.
I thought you'd want to reconsider on account of your friend Robbie's condition and on account of you being broke.
Gerçeği biz yeniden programladık.
Now we have reprogrammed reality.
Kraliçemizin gücü ki bu tüm kadınların gücü oluyor yeniden doğuş ve yaratım gücü bu da bazı erkekleri saygıyla karşısında diz çöktürür ve hediyeler verdirtir.
Our queen's power... which is the power of all women, the power of rebirth, and creation... it makes some men kneel in awe and give gifts.
Biraz tavşandan dolayı, biraz yeniden dirilişten dolayı.
Some for the rabbits, some for the resurrection.
Hepsi lavanta ve çiyken yeniden doğuş ve yenilenmedir.
When all is lavender and dew, reborn and restored.
Aç kalacaklar ama sonra sana yönelecekler ve yeniden Ostara'ya dua edecekler.
Oh, they'll be hungry but then they'll turn to you, and they will pray to Ostara once again.
Yeniden doğuş, yenilenme diriltme falan, yapabilir misin?
Rebirth, renewal, resurrection, can you do it?
Yeniden yazmak için yeterince materyalin var, değil mi?
You have enough material now to do a re-write, yes?
Biliyorsun, hepsini öldürmeden önce, Kızılderililer öldüğünüzde, Yeniden doğdun
You know, before we kilt'em all, the Indians believed that when you died, you were reborn over and over and over.
Sana gerçekliği yeniden programladığını söylememi istedi.
Said to tell you that he's reprogrammed reality.
Gerçekliği yeniden programlamakla tehdit ettiler.
They threatened to reprogram reality.
Yeniden burada olmak, çok tuhaf hissettiriyor.
It's really weird being back here.
Eğer onu yeniden görmek istiyorsanız bu gece Mal Chip Shoppe'a gelsin.
And if you want to see him again, have Mal come to the Chip Shoppe tonight.
Keşif'in ikinci yıl dönümüyle ilgili programımıza yeniden hoş geldiniz.
Welcome back to our coverage of the two-year anniversary of the Discovery.
Hafta sonu boyunca son iki yılın en önemli olaylarını yeniden hatırlayacağız.
We'll be revisiting the touchstone moments of the past two years, with retrospectives all weekend long.
Beyni yeniden çalıştırmak için vücuda elektrik veriyorlar.
See, they're recharging the body to reboot the brain.
Yeniden dener mi, bilmiyoruz...
We have no idea if she will attempt or try to...
Yeniden deneyebilir.
She could try again.
Yeniden denemek için hâlâ vaktimiz var.
We do still have a little time to prep a redo.
Yeniden denemek mi?
Redo? Guys, come on.
Yeniden denerseniz onu erkenden kül edersiniz, tamam mı?
You do this redo, you're gonna cremate him early. All right?
Seni yeniden laboratuvarda görmek güzel.
Seeing you back in the labs again, it's good.