Yiyor перевод на английский
4,016 параллельный перевод
Başkasının yemeğini yiyor.
He ate someone else's food and he didn't even notice.
Birçok insan öğlen bir yada iki muz yiyor.
So many people in the city eat only a banana or two for lunch.
Ama bu yemek başka bir yere gidiyor. Onu başkası yiyor.
But this meal goes somewhere someone eats it.
Lâkin, tam o sırada, bir maymun yiyeceği yakalayıp yiyor ve ölüyor.
But right then, this monkey grabs it and eats it and it dies.
Ama o kız da bundan yiyor.
But she eats this too.
- Balıklar bazen kendi yavrularını yiyor.
Fish sometimes eat their kids.
Bütün gofretleri Kaplan yiyor.
Tiger's been eating all the snickerdoodles.
Tamam, ben içeride Marcus'tan dayak yiyor olacağım.
All right, I'll just be inside letting Marcus kick the shit out of me.
Onları yiyor.
He's, um... he's eating them.
- O... Onları yiyor.
- He's, um, he's eating them.
- Her öğlen karışık konserve fasulye yiyor.
She gets a can of mixed beans every day for lunch.
Saffron, sadece bunları gizlice yiyor musun?
Saffron, you just... you try to sneak one of these in?
Ama bizim gibi insanlar yüzüne darbeyi yiyor.
But, people like us face the blow.
Gördüğüm kadın nezamandır dayak yiyor
When we saw that woman beaten.
11 yıl önce olanları yanlış mı anımsıyorsun, yoksa ayna köpekleri mi yiyor?
That you're misremembering events from 11 years ago, or that the mirror eats dogs?
Harlan ailenin tek çocuğu, ve Kick'in kız kardeşi hamile kalmaya yetemeyecek kadar az yiyor.
Harlan's an only child, and kick's sister doesn't eat enough to get pregnant.
Yemek yiyor muyuz?
Are we ever having dinner?
- Risa elinden yiyor.
Risa is practically eating out of your hand.
Adam bunalıma girdi, yatalak oldu. Kahvaltıda cips yiyor.
He's depressed and bedridden... with a side of funyuns for breakfast.
Bak, 21'ine bastığından beri erkek olmakla ilgili sana öğretmek istediğim her şeyi öğretemedim diye içim içimi yiyor.
Look, ever since you turned 21, I've been worrying that I didn't teach you all that I wanted to about being a man.
Bu çirkin kahpe ne bok yiyor lan burada?
What the fuck is this skanky skank still doing here?
Bir gün bir şaplak yiyor ve birden kırbaçlanmaktan hoşlandığını görüyor.
He gets spanked and suddenly he's into SM?
Tamam, al bakalım bir tane. Bakalım kim daha hızlı yiyor.
OK, let's eat one And let's see who eats it faster.
Ve burada Piper annesinin izin vermediği Nogger'ı yiyor.
And here's Piper eating an ice cream sandwich that her mother wouldn't let her have.
- Çok sosis yiyor.
- He eats a lot of sausages.
Evet, evet yiyor.
Yes, yes, he's eating.
Ve kaybolmasından, hasretinden için içini yiyor.
And it's eating away at you, that loss, that longing.
Chuck Norris nadir bulunan eti seviyor ve tek boynuzlu atları yiyor.
I love it. Chuck Norris likes his meat so rare, he eats unicorns.
Öğle yemeğini yiyor.
She's eating lunch.
Eğer ben olmasaydım şuan her birinizi yiyor olurlardı.
If it wasn't for me.. .. you would've been chewing on each other.
Tüm kodlarımı yiyor!
The code seems to be eating itself!
Kızıl ötesi kafayı yiyor.
Infrared's going nuts.
Tanrım, yiyor.
Oh. Oh, God, he's eating it.
Stan'ın belinde bir kayış var çünkü gidip çimleri yiyor.
Stan has a harness.
Yemek yiyor musun?
Are you eating?
Adamı yiyor.
He's eating him.'
Her gece doğum günü pastası mı yiyor?
She eats birthday cake every night?
Bana mı öyle geliyor yoksa Charlie Harris kafayı mı yiyor?
Is it just me, or is Charlie Harris getting nuttier?
- Organik yiyor gibi mi duruyorum?
Do I look like I eat organic?
Amirim bu adam organik yemek yiyor, çevreci mermi kullanıyor. Aşırı benzin tüketenleri hedef alıyor.
Sarge, this guy is eating organic food, he's using green ammo and he's targeting gas guzzlers.
Müdür olduğundan beri tüm pisliklerle biz uğraşırken işin kaymağını o yiyor.
Well, I know since she's become governor, everything she does makes her look good while we cop the shit.
Pekala. İnsanlar burada yemek yiyor, biliyorsunuz değil mi?
People eat here, you know?
Dediğiniz gibi hasta şu anda pasta, dondurma yiyor yaşamanın verdiği hazla hayatın keyfini çıkarıyor.
As you say, the patient is eating cake, ice cream, delightfully enjoying her satisfactory outcome.
Aslında ya mama yiyor ya da gülüyor.
She's pretty much either feeding or laughing.
Göz çapağı ve salça yiyor ve çok fazla arkadaşı yok seneye de dördüncü sınıftaki üçüncü hissesini alacak, ama biz onu çok seviyoruz.
She eats paste and boogers and doesn't have a lick of friends, and next year she gets her third whack at fourth grade, but you know what, we love her to death.
Yaklaşık iki hafta önce memeleri kocaman oldu ayrıca ne bulsa yiyor.
Her boobs got huge about two weeks ago, and she's eating everything in sight.
Bu erkek antiloplar suyun kenarındaki taze otları yiyor.
These male impalas are enjoying the fresh grass near the water.
Bu çocuk hiçbir şey bilmiyor, emirlerin hiçbirine uymuyor tatil günü çalışıp yemekte domuz yiyor.
- This boy knows nothing. Observes none of the mitzvahs, labors on Sabbath, dines on swine.
Bir kartal bağırsaklarını yiyor.
This is an eagle chowing down on your intestines.
Onun için lezzetli bir yemek çünkü. Onları yiyor.
He eats them.
- Ne bok yiyor burada?
What the fuck is she doing here?