Yoku перевод на английский

Yerinde yoku.

He wasn't there.

Yoku...

Yoku...

- Ne sorun yoku.

- Cool, bullshit.

Unutma, buraya geldiğimizde hiç birşeyimiz yoku.

Remember, yaar, we came here with nothing.

Yoku.

It wasn't there.

Herkesin konuştuğu Go-yoku'nun yaptığı şeyi biliyor musunuz?

Do you know... about Go-yoku Do that everyone talks about?

Başka bir yoku yok.

Wouldn't have it any other way.

Dans yoku mu?

No dancing?

Yoku Ozu, hayatının sonunda boşanmış alkolik, milyarder ve depresif olacak.

Yoko Ozu will end up divorced, alcoholic, a billionaire and depressive.

- Acı yoku hatırlıyor musun?

- Remember " comes out of this?

- Telefon çaldı ben de açmaya gittim. Annem mutfaktaydı ama geri döndüğümde, arabası da kendisi de yoku.

- The phone rang, and I went to go answer it, and Mom was in the kitchen, and when I got back, she was gone and so was her car.

Paul, sık sık siyah çay içer misin?

do you drink black tea often ( yoku )?

Haftada dört defa çay içiyorsa "sık sık" ( yoku ) içiyordur.

often ( yoku ) drinks.

Varı yoku almışlar, adamım.

Hell of a score, man.

Varı yoku almışlar.

Hell of a score.

Çok fazla kimse yoku Kim kırılabilir java tabanlı şeytan yazabilir Ve kim lisede güreş şampiyonasında iki yıl

There are not a lot of guys who can write an unbreakable java-based daemon and who've won their high school state wrestling championship two years in a row.

Sono basho ga yoku niau ze wakuwaku no ningen land

Sono basho ga yoku niau ze wakuwaku no ningen land

Bakazura ga yoku niau ze muchakucha no kaibutsu land

Bakazura ga yoku niau ze muchakucha no kaibutsu land

- Adı da Katsu- - -... yoku!

It's called Katsu yoku.

Bu sonucu önlemenin tek yoku Frieza'yı çiçekli bahçelere geri yollamak.

The only way to avoid this outcome is to send Frieza back to his flower garden.

Her yoku deneyin... ve sağ dönün.

If you're out of breath grab your opponent.