Yı severim перевод на английский
510 параллельный перевод
Meksika'yı severim.
Of course, I'm partial to Mexico myself.
- Bu alçak kadın Lila! Belki Lila'yı severim
That low woman Lila! " Well, maybe I like Lilas.
# Louisa'yı severim, o da beni.
I love Louisa Louisa loves me
Hayır, Nevada'yı severim.
No, I love Nevada.
Hayır, Britanya'yı severim.
No, I like Brittany.
Concetta'yı severim çok kendi halinde ve uysal biri ama Tancredi'nin önünde muazzam bir gelecek var.
I'm fond of Concetta, so placid and submissive, but Tancredi has a great future ahead of him.
Ben de yan odadaki gibi, yatakta şampanyayı severim, meleğim, ama, belki bundan böyle daha pratik bir yol bulmalıyız.
I mean... I enjoy champagne in bed as much as the next man, my angel. But from now on, perhaps a more practical approach?
Kırmızıyı severim.
I really like red.
- Amerika'yı severim.
- I like America.
Ben kendim iyi bir Havana'yı severim.
I like a good Havana myself.
Bu şarkıyı severim.
I like that song.
Acıyı severim.
I like pain.
- Ben Meksika'yı severim.
I love Mexico! '
Meksika'yı severim ben.
I dig Mexico, man.
Bebeğim, sarıyı severim.
Baby, I like yellow.
Yırtmayı severim.
I like tearing.
Adela'yı severim.
I like Adela.
Sarıyı severim.
I like yellow.
Dracula'yı severim.
I am like Dracula.
- Askıyı severim, askıyı severim.
What a fabulous idea! Love hanger.
- Saygıyı severim.
- I like respect.
Biliyorsun ki ben ne haşlanmış yımırta ne de kuruyemiş severim.
Now, you know I can't eat hard-boiIed eggs and nuts.
Bildiğiniz gibi başlarda tüm bu meseleye karşı çıkma eğilimindeydim ama Gilda'yı ne kadar severim bilirsiniz.
As you know, at first I was inclined to withhold my approval of the whole thing... but you know how much I like Gilda.
Florida'yı severim.
I love it.
Clarissa'yı çok severim.
I'm very fond of Clarissa.
Viyana'yı severim.
I like Vienna.
Veta'yı dünyalar kadar severim ama bugün pek iyi değildi.
I think the world and all of Veta, but I had supposed she'd seen her day.
Kaligula'yı da ancak senin kadar severim ama sen yaman bir imparator karısı olursun.
I like Caligula no better than you do, but what a wife you would make for an emperor.
Şey, biliyorum delilik bu ama Saltimbocca alla Romana'yı çok severim.
Well, I know this is mad... but I would just love some saltimbocca alla Romana.
Bu şarkıyı çok severim.
I like that tune a lot.
- Elmalıyı çok severim.
- I'm very fond of apple.
- Evet, Pepsi-Cola'yı çok severim.
- I love Pepsi-Cola.
Ben farklıyım. Yalnızlığı severim.
It's different for me.
Isa'y, Musa'y, hepsini severim.
I love Jesus and Moses and all of them.
Sen benim büyük, güçlü, kuvvetli kral ayımsın ki seni çok severim ve ben, teslim olan küçük bebek ayıyım ki sen de beni çok seversin.
You're my great, big, strong... teddy bear king... what I loves... and I'm the little surrendering baby bear... what you loves.
Kışın deniz kıyısını severim.
I like the seaside in winter.
- Roma'yı sayısız sebepten severim.
- I enjoy Rome for countless reasons.
Filmde bıyıklı, ben bıyıklıları severim.
He has a moustache in the movie.
Esmer bıyıklı erkekleri severim.
I like dark men with a mustache.
- Amerika'yı çok severim.
- I like America very much.
O şarkıyı çok severim.
I just love that song.
Borowiecki'yi çok severim ama onun hoşuna gitmeyecek bir şey yapmış olmalıyım.
I like Borowiecki very much... but I must do something disagreeable to him.
Yılın bu zamanı sahili severim, sizinki gibi bir yere gücüm yetebildiği için değil.
I love the beach this time of year... not that I could afford a place like yours.
Biliyor musunuz, Fransa'yı çok severim.
You know, I like France very much.
Kırmızıyı da severim.
I like red too.
Yıllardır severim sizi.
Gosh, I've loved you for so many years.
Ben Tarzana'yı severim.
I love Tarzana.
Yabancıları severim çünkü ben de bir yabancıyım.
I like foreigners. Because I'm a foreginer too.
Bu ton kırmızıyı çok severim Arnie.
I really like this shade of red, Arnie.
Bunu söylemek acı veriyor, çünkü Diana'yı çok severim.
It pains me to say this, because'm genuiney fond of Diana...
- Yıldızları severim.
I like the stars.