Yık duvarı перевод на английский
409 параллельный перевод
Yık duvarı!
Tear down the wall
Artık duvarı aşmış olmalıyız.
- Seems like we've been working...
Bir sabah dışarı çıktı. Ağıl duvarı yıkılmıştı. Domuz ise gitmişti.
He come out one morning, the pen be busted down, the sow was gone.
" General J. Lawford, KCBDSO ve Yüzbaşı Ronald Shaw MC, bugün, bombalanan bir bölgede yıkılan duvarın altında kalmaktan son anda kurtuldular.
" General J. Lawford, KCBDSO and Captain Ronald Shaw MC, who today narrowly escaped being struck by a falling wall in a bombed area.
Çünkü üzerinize bir duvar yıkılabilir.
Because a wall could fall in on you.
O duvarın başına yıkılmasını mı istiyorsun?
Do you want that wall on your head?
Orada eski katedralin duvarına doğru yükselen bin yıllık eski bir gül olduğunu söylerlerdi.
They told me about a thousand-year-old rose vine climbing up the side of the old cathedral.
Acımazsızlık ve sürekli yapılan denetlemeler kanun kaçağını koruyan duvarı yıkmak için yeterli değildi.
Fierce and continuous surveillance is not enough to break down the wall protecting the outlaw.
- Hücremin duvarını yıkıyorlar.
- They're tearing down the wall of my cell.
- Ama duvarı neden yıkıyorsunuz?
- But you're taking down the wall?
Duvar yıkıldı.
The dike has collapsed.
Her neyse, bir duvarı yıkıyorlardı ve yaklaşık yarısını yıkınca bir delik olduğunu fark ettiler.
At any rate, they were taking a wall down and about half way through discovered a cavity in it.
Kahrolsun bu duvar. Yıkıl. Yıkıl.
Down with this wall... the wall... down... down... down with this wall!
Ve duvar yıkıldı!
Oi, and the wall went down!
Eğer yıkılacak bir duvar varsa, biz bunu yıkarız anlamına geliyor, değil mi?
It means that if there's a wall to knock down, we knock it down, no? !
Yıkık bir duvar parçası ve..,... birkaç ezik üzüm için 2 milyon Liret!
2 million lira for a piece of broken wall... and some crushed grapes?
Bir duvarı yıktık. Altın bir lahit bulduk.
We broke through a wall, found a gold sarcophagus.
Mona sizi kimsenin bilmediği yerlere götüren bir kapı. Yıkılacak bir duvar.
The Mouna is a door that leads who knows where, a wall that must be knocked down.
Sonra bana "Bu duvarı yık" dedi.
She said to me, "Knock out that wall."
"Bu duvarı da yık" dedi.
"Knock out that wall, too."
Birkaç duvar yıkılabilir. Ne dersin?
Knock down a few walls, what do you think?
Duvarı yık dedim. Anne, eğer kapı doğuya bakmıyorsa...
Ma, if the door isn't facing east...
Çölün ortasına aşılmaz bir tel örgü duvarı yapmak. Akdeniz'den, hareketli kumlar denizinin kıyılarına kadar..
To run a war in an impossible wire across the desert, from the Mediterranean to the shores of this sea of moving sand.
Jürgenlerin kırtasiye dükkanının içinde olduğu bina yıkıldı ve bir duvar dikildi.
The building that housed Jürgens'stationery store was demolished and a construction fence erected.
Vyvyan, açık olmak istemem ama o duvarı yıkarsan ev çökecek.
Vyvyan, I don't wanna get specific, but if you knock that wall down the house'll collapse.
Ama dostum, yüzleşmişsin zaten en büyük korkunla mahkum ediyorum seni, benzerlerinin karşısına çıkıp duvarı yıkmaya!
Since, my friend you have revealed your deepest fear I sentence you to be exposed Before your peers
Duvarı yıkın!
You, go and pull down the walls.
Bir Dünya şampiyonası etabı. Çok az gölge dik çıkışlar, hızlı inişler ve varış çizgisine doğru yıkıcı Duvar denen nefesinizi kesecek tırmanış.
It's a world championship court which offers little shade steep hills, fast descents and the gut-wrenching climb to the finish that sits here, atop the devastating Wall.
Eğer ayrılırsak duvar bok çuvalı gibi yıkılır.
The fucking wall might fall.
Duvar kağıtları kaplanıp birkaç da duvar yıkılırsa burası yaşanacak hale gelebilir.
Once you cover the wallpaper, knock down a few walls, this place might be livable.
Evet istediğiniz gibi o duvarı tamamen yıktırdık ve...
Yeah, we knocked down that wall heading into the...
Duvarı falan kırdıramaz mıyız?
You think we could knock down a wall?
Doğru hani duvar filan yıkıldı ya.
Right. You know the wall being down and everything.
Fakat o Berlin'deki lanet duvar yıkılıyorsa aramızdaki duvarında yıkılmasını beklemek çok olmasa gerek.
But if that darned wall in Berlin town can come down then maybe it's not too much to expect the wall between us to come down too.
- Şu duvarı yık. İşte.
- Pull down that wall.
Bu duvar yıkılacak.
Just get rid of the wall.
O duvarı yıkıp içeri girdi.
He rammed through that wall.
Berlin Duvarı yıkıldı.
The Berlin Wall falls.
Kutsal Kitap'dan Doğaüstü güç duvar yakında yıkılacak.
Supernatural power from Sacred Volume. The wall will fall soon.
Berlin Duvarı bile yıkıldı.
Even the Berlin Wall has fallen.
Duvar yeni yıkılmıştı.
The Wall had just come down.
Berlin Duvarının yıkılmasından sonra Demir Perde`nin kasvetli bölgelerinde kasetlerimiz satılmaya başladı.
After the Berlin Wall fell our records started selling... on the dismal side of the Iron Curtain.
Duvar yıkıldığı için herkes izlemeye gitti. O zaman henüz yıkılmamıştı ama durumlar gevşemeye başlamıştı işte.
Everybody went to see it because... the wall was gone and, uh... it was not gone yet, but it had eased, you know, that whole thing.
Alarmları atlatıyorlardı, bu mümkün değilse... matkapla delik açıp çekiçlerle duvarı yıkıyorlardı.
They always bypassed the alarms, or else, if not... they'd drill enough holes to knock through the walls with a sledgehammer.
" Efendiyle k öleyi ayıran sarp duvar yıkıldı.
" The sharp separatina wall between master and slave fell.
Berlin Duvarı yıkıldı, ve Komünizm tamamen yok oldu.
The Berlin Wall was pulled down, and Communism is virtually extinct.
Radyoaktif Serpinti Çocuk, 12 m yüksekliğindeki sülfürik asit duvarı yıkılıp ta her yeri yakıp yıkmadan Radyoaktif Adamın bağlarını çözeceksin.
Fallout Boy will untie Radioactive Man... and pull him to safety... moments before he's hit with a 40-foot wall of sulfuric acid... that will horribly burn everything in its path.
Duvar yıkıldığından beri bu tip şeyler ortalıkta dolaşıp duruyor.
Now that the Wall fell there's a ton of that stuff floating'around.
Berlin Duvarının yıkılışı, İlk İngiliz kadın başbakanı, Irkçılığın sona ermesi.
Fall of the Berlin Wall... the first female British Prime Minister... end of apartheid.
Eğer Amerikan büyükelçisini alırsak sessizlik duvarı yıkılır.
If we get the U.S. Ambassador... the wall of silence would come down.
AT Alanını yık, yani kalbindeki duvarı.
the barrier of your mind.