Zamn перевод на английский
50 параллельный перевод
Fesleğenin şifalı bir bitki olduğunu kabul etmenin zamnı geldi.
Basil is an herb whose time has truly come.
Oynamamıza ne zamn yardım edeceksin?
When are you gonna help us play?
Ve şimdi tüm zamnını Elton'larla geçirmek zorunda!
And now she must spend almost every day with the Eltons!
bana hala çok kötü davranıyorsun bundan ne zamn vazgeçeceksin
My body drags you here. y ou haven'changed one bi!
ne zamn yardım etmeye kalksan başıma bi felaket getiriyorsun
Whenever you come from he viIIage. you creae some problem!
istediğin zamn gelip gidemezsin
y ou come and go as you wish!
her zamn bana kızıyorsub ama ona bişi demiyorsun o bana neler söyledi bana herzamn haret ediyor sabrımında bi sınırı var affedin beni
I kep eIIing him no o hi me on my face. Bu he paid no heed. There's a Iimi o my paience.
o zamn neden bana veriyorsun deli kendin tut
Then why did you give i o me? hold i yourself!
Manu ne zamn isterse istediği yere gider
Manu comes of his own swee will and leaves when he desires!
eğer tek eliyle kartı uzatırsa o zamn yere düşmez
If you had caugh one of he wo. wouIdn'he confusion be reduced?
- hayır biraz daha zamnım var.
- No, I've some more time.
- Tam zamnında.
- It's about time.
Ayrıca boş zamnın yanında pek çok aleti de vardı.
And because he had a lot of time, he had a lot of tools.
Ama her zamn olduğu gibi, nihayete ermemiş gerçeklerdi.
But like it always happens, they were incomplete truths.
Baba her zamn bir oğul bir kardeş olur derdi.
Father always used to say that son, you have one sister
Oh... ifade edrim ki... senin zamnını aldım...
Oh,..., take your time. I mean... I... as you were.
Zamn bulursan dur.
Stop in if you can find the time.
Bende Şov Zamnı'nını seviyorum.
I just love me some Showtime.
O zamn bende ne gördüyse, şimdi de onu gör.
Whatever you saw in me then, see it now.
Filmler benim zamnıma göre çok değişti, Ve toplum gibi şeytanın yoluna ayk uydurdu. Bu yüzden, bu günkü filmi seçecek kişi....... Başpiskopostan başkası olamazdı.
Films have changed greatly since my days, and have taken the devil's road, as has much of modern society, therefore, non other than the archbishop in person chose the film for us today.
Eğer postayı zamnında teslim edemezsek, kim ister ki bizi?
If we don't deliver the mail, who will want us?
Geçmişte ne zamn dünyadaydın.
Back when you were on Earth.
O zamn herşeyi kabul ediyorum.
That's all I'm offering.
O zamn anlayacaksın.
Then you'll understand.
Bunlara isdedikleri heyecanı vermenin zamnı geldi.
Time to give'em the ol'razzle dazzle!
6 hafta içinde hayatımın en güzel zamnını geçirdiğim California Üniversitesi'nden mezun olmuş olacağım.
In six weeks, I will be graduating from the university of California... where I had the time of my life.
neden kartını değiştirmiyorsun kendin ve herkez için benim kartım her zamn düzgün çalışır - ohhh Raj!
Exactly. Why you cant change your card. - Hitin sometime my card is accept.
gercekten çok üzgünüm 2 santim sadece 2 santim tam zamnında fren yaptım...
- 2 inches just 2 inches. If after 2 second i take break. Then we are get in accident.
senin favori eşin için ohh sagoll baban her zamn nazik olmuştur raj dev kataria ile tanış kanada inşaat şirketinin varisi elbette dev buda raj
Favourite wine for you. Raj meet dev katariya. The owner of biggest construction company of canada
Ama Yönetim Kurulu nihai kararı verir ewt bu problem değil hayatım ne zamn geldin şimdi şimdi bunu görmelisin hayatım haydi göster ona evet raj tatlım için ev tasarlıycak hayatım bu çok güzel ve farklı hayatım cok iyi çok iyi
Darling when you come here - just few minutes ago Come and show him - Raj desing a house for our sweety.
bu arda ne zamn evleniyorsunuz
When you two plan to marry!
Bu bizim ilişkimiz biliyormusun çoğu zamn insanların tuhaf bağları vardır bizimkisi gibi
that's relation among us, you know Raj, sometimes relations are made unknowingly, like ours!
belkide geç bile kalmıştım bu ilişki uzun zamn önce bittmişti
Maybe we were trying to carry on a relationship that was broken a long ago.
Priya, Çünkü sen benim uğurumdun ne zamn karşıma çıksan herşey yolunda gidiyordu sen benim şansımdın
Because my every work will finish well when you are with me.
ne zamn geldin?
When did you arrive?
Benimle iyi zamanında da kötü zamnında da oldun.
You've been with me in good and bad times.
Yani, onu ne zamn salarlar.
Okay. So, when do they release her?
onu takım otobüsünün üstüne attığın zamnı hatırlıyor musun?
Remember the time you snuck her onto the team bus?
Her zaman yılın bu zamnı ortalarda olur, gittiği her yere neşe ve mutluluk saçar, ve çocuklar sırf onu görebilmek için sırada bekler.
He always comes around this time of year, spreading joy and happiness wherever he goes, and kids wait in line just to see him.
sen zamnımı israf etmeden bana yolu göster, ben sevgilime çiçegi. verecem meydanmı okuyorsun!
If you give me way without wasting time, I'll present a flower to my darling. Dare take a step further!
Bir suç işlediğin zamn seni vururum.
You commit a crime and we'll shoot you.
Burada her zamn bir yuvan olacak.
You'll always have a home here.
Gideon 12 zamn yolcusundan 6 tanesini ziyaret etti. ve yeni kronograf için kanlarını topladı.
Gideon had already visited in the past six of 12 travelers and managed to take their blood for a new chronograph.
en azından şimdi zamnını ona ayır derdi.
atleast now spend time with her.
Buraya kadar gelip zamnını ve paranı boşa harcamazdın.
Could have saved you the time and the expense of coming here.
Babanın yanında durarak zamnımı harcadım yanlış olduğunu bile bile...
I spent too much of my life enabling your father, standing by his side, even when I knew he was wrong...
O zamn git te getir seni moron.
Well, go get it, you moron.
- söylicem ama başka zamn - Neden?
- Some oher ime.
kaybederek dönersin erkek olmak istiyorsun her zamn bir oğlun olsun istedin bende olurum kaybederek dönmem.
Sahay :.. you'll return a loser. Sahay : Wants to be a'son'!
Belkide onunla görüşmek için iyi bir zamn değildir gidelim hadi bu huyundan bıktım bıktım!
Come, lets go. I get into trouble because of your nature.