Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ Z ] / Zannediyorum

Zannediyorum перевод на английский

608 параллельный перевод
Yetişemeceğimi zannediyorum, bir hafta gecikmiş olacağım.
* For reasons I can not go Sunday * * Cannot Arrive As Expected Will Be Delayed A Week Rev Philip pim *
Hayır, haklı olduğunuzu zannediyorum.
No, I reckon you're right.
Bilge hasmımın bile bir yeri basıp soymanın ceza gerektiren bir saldırı olduğuna katılacağını zannediyorum.
May I assume that even my learned opponent will agree... that breaking into a place and robbing it is a punishable offense.
Kocanızın burada olmadığını zannediyorum.
I understand your husband's not in.
Gerçi bunun hiç kolay olmayacağını zannediyorum.
But I reckon it's not gonna be easy.
Ve zannediyorum Philip de bu konuda aynı şeyleri hissediyor.?
And I suppose Philip feels the same way about it?
Ancak zannediyorum onun bir anlamı var ve sanıyorum ki anlamı Geoffrey Musgrave cinayetiyle bağlantılı.
But supposing it did have a meaning and suppose that meaning were tied up with a murder of Geoffrey Musgrave.
Evet, silah sesi duyunca ona çarptım zannediyorum.
Yes, I thought I bumped into him when I heard that shot.
Sana şarkı yazamıyorum çünkü zannediyorum ki...
I can't write songs for you when I'm supposed to...
Hemşire Linley'in bana önlükle ilgili ne söyleyeceğini bulana kadar ilerlemenin yavaş olacağını zannediyorum.
I fancy the progress will be slow... until I discover what Nurse Linley was going to say about that gown.
Tanrı'nın yardımıyla, elimdeki herhangi bir işi sabır ve tevazuyla... başarabileceğimi zannediyorum.
With God's help, I feel like I can accomplish any task at hand, - with patience and humility.
Zannediyorum ki ikimiz iyi arkadaş olacağız.
Somehow I feel... that you and I are going to be good friends.
Gördüğümü zannediyorum...
I think I see...
Her şeyi denediklerini zannediyorum.
Tryin'everything, I guess.
Hortlaklardan başka mucizelere inanmam. Ancak annemi tanıdığımı zannediyorum.
I don't believe in miracles any more than I do in ghosts, but I think I knew my mother.
Zannediyorum siz de bizim kadar korkmuş durumdasınız.
I suppose you're just as scared as the rest of us.
Delireceğimi zannediyorum.
I think I'm going crazy.
Fakat daha önce tanıştığımızı zannediyorum.
You see, I had an idea that we'd met before.
Ne yaptığınızı bildiğinizi zannediyorum. Genç olsanız bile bunun çok pervasızca olduğunu kabul etmelisiniz.
I am sure you have your reasons, but you must admit this is reckless even for your young age.
Vurulduğunu zannediyorum.
That damn gate cut us off.
Parayı al, yeterli olacağını zannediyorum.
Heres the money. I think that ought to be enough.
- Evet, öyle zannediyorum.
- Yeah, I guess so.
Hâlâ kalktığımda kendimi orduda zannediyorum.
I still wake up and think I'm late for general quarters.
Zannediyorum ki bu dünyadaki yaşantılarımız henüz olmasını istediğimiz gibi değil.
Well, I suppose... life in this world of ours is not yet what we would like it to be.
Bazen ben bile öyle zannediyorum.
Sometimes even I think so.
Zannediyorum, benim gideceğim yere gidiyorsunuz.
I believe you go to the same direction as me.
Bay Potter, Amerikan hükümetinden olduğunu zannediyorum.
MR. POTTER, I UNDERSTAND THAT YOU'RE WITH THE AMERICAN GOVERNMENT?
Ama gitmem gerektiğini zannediyorum.
But suppose I had to go?
- Öyle zannediyorum, Milly.
- I think so, Milly.
Zannediyorum, benim gideceğim yere gidiyorsunuz.
( male narrator ) NAN ADAMS, AGE 27. SHE WAS DRIVING TO CALIFORNIA, TO LOS ANGELES.
Zannediyorum İtalya'nın iklimindendir.
I suppose it's the Italian climate.
Bir şey daha, mutfağa gidip bak gazı açık unuttuğumu zannediyorum.
Forgive me again, go into the kitchen I have this feeling that I left the gas on.
Sayın Londra piskoposumun, suçlanan papazı kilisenin nezaretine almayı istemeye geldiğini zannediyorum.
I believe My Lord Bishop of London came to you to demand the custody of the accused priest.
Öyle zannediyorum ki bu suçlamayı desteklemeye hazırlıklısınız Sayın Başkan.
I presume, Mr. President, you're prepared to back up that charge.
Dizimi incittiğimi zannediyorum.
I caught my knee on the truck as I fell.
Zannediyorum ad Brown'dı. Montgomery Brown. Ama Ringo olarak biliniyordu.
Ithink his name was Brown, Montgomery Brown, but they called him Ringo.
Zannediyorum en şanslısı biziz.
I suppose we do have the best chance.
Evet... evet, Öyle zannediyorum!
Yes... yes, I suppose so!
Eğer hepiniz katılıyorsanız, zannediyorum... oh, ne faydası var ki?
Well, if your all joining in, I suppose I... oh, what's the use?
Zannediyorum bir daha hiç karşılaşmayacağız.
I suppose we'll never meet again.
Artık öyle zannediyorum, senin için en mantıklı yol paranın nerede olduğunu söylemen.
So now I think the sensible thing for you would just be to tell me where the money is.
Aa, zannediyorum, haraket başlamak üzere.
Ah, I believe the performance is about to begin,
Şayet öyle biri olursa başedebilirim zannediyorum.
I figure I could manage if she did.
Bayan Strunna, zannediyorum gerçekten öldü.
Don't worry, Mr. Dvorak, Miss Strunna is, I suppose... really dead.
Sürekli bir ses duyuyorum ve Hasan zannediyorum.
Every time I hear a sound I think it might be Hassan.
Zannediyorum ki, bir erkeğin evlenmemesi onun için daha iyidir.
I feel it is good for a man to take no wife
Sürekli sesler duyduğumu zannediyorum.
I keep thinking I hear noises.
Ağzını her açtığında delireceğimi zannediyorum!
Every time she opens her mouth I think I'm gonna go crazy!
- Zannediyorum var, efendim.
I THINK SO, SIR.
- Evet, öyle zannediyorum.
Yes, I should think so.
Zannediyorum...
Well... the chief advisor to the emperor, I should say. But why?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]