Zapping перевод на английский
112 параллельный перевод
Dr. Schaefer kızları tekerlekli sandalyede, ecza depolarında, sedyelerde, mutfakta hatta morgun karanlık koridorlarında bile götürmekten çekinmiyordu.
Dr. Schaefer had been zapping this girl... on wheelchairs, stretchers, pantry shelves... in the kitchen, in the morgue, in the dark corners of corridors... standing up, sitting down...
Hemşirelerden birini o yatağa attı tabii.
He talked a nurse into zapping him on the bed?
Ev sahiplerimiz, bizi zehirleyip, aklımızı kurcalayıp, tuhaf davranıyorlardı, şimdi de telafi etmek için bize inanılmaz bir yemek veriyorlar.
Well, our hosts here have been gassing us and zapping our minds and being weird, and are now giving us this amazingly keen meal to make it up to us.
N-O-Z, Z Zapping için!
N-O-Z, Z for Zap!
Belki "soy" ve "taramak" sözcüklerinden türemiştir.
A combination of zapping and puke?
Ağ tabakasını 6,000 birimlik kobaltla yok etmek mi?
Zapping a retina with 6,000 rads of cobalt?
Beni zaplayıp süründürmene izin vermeyeceğim.
I'm not letting that creep get away with zapping me.
Kanalları zaplıyorlar.
They are zapping thru the channels.
Tobias denen herifi bu gece gönderecekler.
They're zapping this guy Tobias tonight.
Bir kurbağa ZAPPIN'bir sinek gibi bir top yakalamak, o var sonra, o ne yapacağını bilmiyorum.
He can catch a ball like a frog zapping'a fly, after he got it, he don't know what to do with it.
Veriyorum.
Zapping.
Beni haklamanızı durdurmak istedim.
I wanted you to stop zapping me.
Barkodları taramaya devam etmelisin.
You just gotta keep zapping those barcodes.
[DELİYOR]
[ZAPPING]
Nöbetçiler meydan okumaya.
Sentries to the challenge. Uhh! [Zapping]
Gevezelik etme, işe koyul.
Less yappin', more zapping'.
- Radarla yüzüğü arıyor.
She's zapping toward the ring.
Kendine büyü yapmayı bırak!
Stop zapping yourself!
Rory?
- Rory? - [zapping on video game]
Rory, oyun oynamak da yok.
- [zapping on video game] - Rory, that means no video games.
- Burası Rage'in serserilere, zihin bulandırıcı ile saldırdığı kısım.
Here's rage Zapping the bashers with his mind distorter.
Yakında Kurt, dünyanın her yerine ışınlanabileceksin.
Soon, Kurt, you'll be zapping anywhere on the globe.
O zaman lanet ışığı kapatıncaya kadar, bir otel odasında 40 kanallı televizyonun kanallarını değiştirip durursun.
Then you're shut in an hotel room zapping the 40 TV channels until you put out the fucking light.
Birileri elektrikle okyanusa güç veriyor.
Somebody's zapping the ocean with electricity.
Onu çivilememi ister misin?
You need me zapping'him?
Her defasında tüm enerjimi tüketmeden o bantı oraya yapıştırmam ne kadar zoz, biliyor...
Hey, do you know how hard it is for me to get that duct tape on there without zapping myself here all the...
Herhalde kurbağa derken uçan halıyı kastetmiştin.
I guess when you say "zapping," you mean "flying."
Daha fazla "zap" dolu öğle yemeğine dayanamam
And I can't survive another lunch of zapping.
Kitap yazarsam bu zapping olayı, daha da kötüye gidecek.
If I write a book, this zapping is only going to get worse.
- Televizyonu açınca kendi kendine kanallar değişiyor.
- Once you program it, it runs on its own, channels zapping.
- Sarah Jane, lütfen! - Sarah Jane!
ZAPPING NOISES Sarah Jane, please!
Şu Gama vuruşu önce benim içimden geçip vurdu.
That gamma strike went zapping through me first.
Eğer sen beni süper şarj ile sıçratırsan ve ben koşmaya devam edersem belki de on altı sene önceye gidebiliriz.
If you keep zapping me with super-charge And I keep running, Maybe we can go back 16 years.
- O ışın gücünü nerden aldığını bulmalıyım.
Where does he get his zapping power?
[ÇIĞLIKLAR ] [ TÜFEK PATLIYOR ] [ ATEŞ EDİYOR]
[screams ] [ gunshot ] [ zapping]
[ATEŞ EDİYOR]
[gunshot ] [ zapping]
[ATEŞ EDİYOR]
[zapping]
Bayrağı al. Koş, koş, koş!
- [laser zapping ] - [ Boy] Get the flag.
Şok vermeye başladılar.
Starts zapping him. Right.
Yani Sandover çalışanlarını iyi birer işçi olması için teşvik ediyor.
So, Sandover's helping the bottom line... by zapping some model employees.
Elektrik akımı vererek mi?
While you're zapping her?
Hastanedeydim, kemoterapiye başlanmıştı, ben de onlar benim kanserli hücrelerimi gebertirken evliliğim de dahil hayatımdaki sağlıksız her şeyden kurtulmaya karar verdim.
I was in the hospital, being treated with chemo... and I thought while they were zapping all those cancer cells... I would get rid of everything else in my life that was unhealthy... including my marriage.
- Donduruyorum, Buz Adam gibi...
- I'm zapping it, like Ice-Man...
Bütün hafta Allah'ın siktirettiği Türk kanallarını izleyip, on beş dakika zap yapıp sonra beş saat alış veriş kanalı izliyorsun.
A whole week watching some god-forsaken Turkish channel, then 15 minutes of zapping around, then it's the Shopping Channel for another five hours.
Hayır, değil ve bugün öğleden sonra yapacağın planları unutsan iyi olur çünkü burayı toplayacaksın ve K9'un bu çöpleri yok edeceğini düşünme.
No, it isn't. And you can forget any other plans you had for this evening because you're blitzing this place. Don't think K9's zapping it.
O bir rehin ve taşaklarına her saat başı elektrik tabancasıyla ateş ediyoruz.
uh, he's a pledge and we're Zapping his nuts with a stun gun Every couple of hours.
Artık çarpmayın.
( zapping, dennis screams ) oh, no more zaps.
Bizi çarpıp durdular!
They kept zapping us and zapping
Göremiyorum!
- [Zapping ] - [ Grunting] I can't see!
Ama kanal değiştirmek yetmiyor.
Zapping him won't do it.
Bu kadar basit, dostum.
( zapping, dennis screaming ) it's that easy, man.