Zararli перевод на английский
21 параллельный перевод
Ya yararlidirlar, ya zararli.
They're either a benefit or a hazard.
Sigara sagliga zararli.
Don't smoke crack.
Birakmalisin sagligina zararli...
You ought to quit. It's not good for you.
Umarim zararli bir kopek degildir.
It better not be dangerous.
simdi sen tekrar takilirsak bunun, öncekinden daha zararli olacagini mi söylüyorsun?
So you're saying that if we hooked up again, it'd be even wronger than before?
Daha zararli olabilir mi?
It can get wronger?
Sagligima zararli.
It's hazardous to my health.
- Yine de biz zararli olanlarin uzerinde kullaniyoruz, acikcasi.
- Though we only use it on the troublesome ones, obviously.
- içki sana zararli falan mi? - Hayir.
- Is drinking bad for you or something?
Google'da arattim adinizi, nasil göründügünüzü biliyorum,... ve cevreye zararli konularda, sirket yolsuzluklarinda, yaptiginiz calismalari takdir ediyorum sizi,... ve... ve orta sinif icin yaptiklarinizi.
I Googled you so I know what you look like, and you speak so beautifully about the issues that are vital to the environment and corporate greed, and- - and to the middle class.
Fiziksel bir bag, zararli.
You know, it's physical... it's unhealthy.
Kucuk kizlar icin zararli olduklari soyleniyor.
Saying they're harmful to young girls.
Amerika'nin asiri korumaci yönetiminde bu enfes ama kimyasal açidan zararli, kabarik cennet parçalari için kalan bu son yuva.
The last place in the US states of juicy, but not chemically hazardous crunchy bits of heaven called
Bu blogu zararli matematigi ifsa etmek icin kullaniyor.
He uses his blog to expose bad math.
Yapmam gereken isler var, ve hic bir sey beni bu isleri yapmaktan ali koyamaz zararli, yani lutfen...
I have work to do, and anything that keeps me from doing that work is harmful, so please...
Zararli yazilimın geldigi mailin başlik kodlarini inceledim ve bir IP adresi buldum.
I checked the Internet headers on the e-mail with the malware, and found an IP address.
ÖZEL MÜLK GİRMEYİN BU BÖLGE SAĞLIĞA ZARARLI OLABİLİR
_
Yaziciyi tutusturan sey zararli bir kodmuymus simdi anlariz.
It should tell us if malicious code ignited the printer.
zoey'in laptopu cihaza baglanmayi ve kontrol etmeyi saglayan zararli biryazilimla kontrol ediliyordu. Bir Truva Ati.
Zoey's laptop is infected with a malware that allows the device to connect with and control it.
Ancak bugün, sadece beni karalamak amaçli degil ulusal güvenligimiz için de zararli olan bu suçlamalara cevap vermem için, Baskan da bugün sizinle açikça konusmama izin verdi.
But today, the President has agreed to let me speak openly to you so that I may address the irresponsible accusations that not only seek to defame me, but are harmful to our national security.
- İcemem, bebek icin zararli.
Can't, it's bad for the baby.