Zardoz перевод на английский

Ben Arthur Frayn ve de Zardoz.

I am Arthur Frayn, and I am Zardoz.

Zardoz.

Zardoz!

Zardoz'a şükürler olsun.

Praise be to Zardoz!

Zardoz size sesleniyor, siz seçilmişlere.

Zardoz speaks to you, his chosen ones.

Bunun için Tanrınız Zardoz, size silah armağan etti.

To this end Zardoz, your god, gave you the gift of the gun.

Zardoz konuştu.

Zardoz has spoken.

- Zardoz der ki...

- Zardoz says...

- Ne der Zardoz?

- What does Zardoz say?

Zardoz, ona boyun eğersek, öldüğümüzde bir burgaca gidip sonsuza dek orada yaşayacakmışız, der.

Zardoz says if you obey him, you will go to a vortex when you die and there you will live for ever.

- Zardoz için öldürürüm.

- I kill for Zardoz.

Zardoz'un Z'si.

Zed... for Zardoz.

Zardoz.

Zardoz.

Zardoz bize buğday yetiştirtti.

Zardoz made us grow wheat.

Zardoz...

Zardoz...

Zardoz'la bütünleştiğimde onlarin kaçişini görmek, onlarin ölüm ani hoşuma gidiyor.

I love to see them running. I love the moment of their death, when I am one with Zardoz.

Zardoz sana duygusuzları anlatmadı mı?

Didn't Zardoz tell you about the apathetics?

İşte bu yüzden Zardoz size tahıl yetiştirtti.

That's why Zardoz made you grow crops.

- Zardoz.

- Zardoz.

Zardoz bize silah verdi.

Zardoz gave us the gun.

- Arthur'un Zardoz olduğunu biliyordun.

- You knew Arthur was Zardoz, didn't you?

Zardoz "durun" dedi.

Zardoz said "stop".

Zardoz bizi aldatti.

Zardoz betrayed us.

Zardoz her mevsim hasadimizi almak için aşaği inerdi.

Each season Zardoz came down to take our harvest.

Zardoz.

Zardoz! Zardoz!

Zardoz memnun oldu.

Zardoz is pleased.

Zardoz'du.

Zardoz.

Bak şimdi, vahşi dostlarım bana Zardoz der.

Come, now. My brutal friends call me Zardoz.

Zardoz olarak, atalarını seçebilme yetkim vardı, Z.

As Zardoz, Zed, I was able to choose your forefathers.

Zardoz, Cougar Town, güzel, güzel, güzel.

Zardoz, Cougar Town, cool, cool, cool. "

Ama Muhteşem Gordy DD oynayan, fantastik roman seven kendi kafasının içinde çok vakit geçiren bir asosyal çıktı. Gecenin sonunda, onun evinde "Zardos" denen bir şey izlerken beceriksizce sutyenimin kopçasını açmaya çalışıyordu.

so we end up at his house watching this... this thing called Zardoz while he's just fumbly trying to unhook my bra, and it was just...

- Bekle, bir dakika.

- Wait, wait, what is Zardoz?

Zardoz ne? - Bilmek istemezsin.

- You don't want to know.