Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ Z ] / Zayïf

Zayïf перевод на английский

138 параллельный перевод
Evet ama, sok ve kan kaybïndan çok zayïf.
Well, he's pretty weak from shock and loss of blood.
Sisman mï, zayïf mï?
Is she big or small?
Maçï satïn al. Profesyoneller gibi. Liginizde olmayan zayïf bir takïm bul.
A tune-up game, like the pros have, with a hungry team not in your league.
Her firtinanin kopartabilecegi zayif bir bag haline gelir.
It will become a slight thing that any storm can tear apart.
- Yüce Zeus, zayif noktasini bulayim.
- Mighty Zeus, help me find a weakness.
Zayif bir nokta bulursan geri birini göndermez misin?
You'd send one guy back to report a weak spot, yeah?
Giris koridorunu izleyin, çünkü en zayif nokta çati.
You'll have to keep an eye on that hallway there because the only blind spot is the ceiling.
- PARA ALIN! "ZAYIF VE ZENGİN" TANITIMI
- MAKE MONEY "THIN AND RICH" DEMONSTRATION
Falsolu toplar... O benim zayif yanim
Curve ball, bats are afraid.
ZAYIF yerine, KADIN desek daha iyi!
Frailty, thy name is woman!
Ben böyle seylerden korkuyorum sevgi baglari çok zayif
I am scared of such things The bonds of love are very weak
Evet, bir tane var.Biraz zayif ancak... sen ne dedigini biliyor musunuz?
Yes, there is one. Somewhat raw however... Do you know what you're saying?
- Zayif mı?
- Weak?
Hayati verileri zayif, Profesör.
His vital signs are weak, Professor.
Zayif ama güdülmeye yatkin.
Need some meat on you, but I like an impressionable mind.
Zayif aglaya sizlaya güclüyü yipratmisti.
The strong have been sapped... ... by the whimpering propaganda of the weak.
Örgüt henüz zayif.
The organization's kind of shaky right now. lt might not last.
zayif ve zavalli halde.
I should have left you as I found you, pathetic, despised and weak.
Dünya, zayif ve kâfirlerden temizlenecek!
The Earth will be cleansed of infidels and the weak!
Casino casino dolasip zayif bir kurupiyer ariyorlar Tipki aslanlarin zayif bir antilop aramasi gibi.
They cruise from casino to casino looking for weak dealers the way lions look for weak antelope.
Onlari zayif yani korulu ve ölumlu olmalari.
Their fear and mortality will be their weakness.
SOL KANADINIZ HALA ZAYIF.
But you're still weak on the left side.
BU YUZDEN ZAYIF KANATLARINDAN ANi BiR SALDIRI GERCEKLESTiRDiK...
So we blitzed the safety from the weak side...
ONLARIN ZAYIF KANADINDAN SALDIRALIM!
Watch'em on the weak side!
ZAYIF TARAFTAN!
On the weak side!
Günes isinlari daha zayif hale gelirken yosunlar ölmeye, giderek cürümeye baslarlar.
As the sunlight becomes ever more feeble the kelp starts to die, gradually rotting away to nothing.
15 YIL ÖNCE KORE İLE KARŞILAŞTIRILIRSA ZAYIF BİR İHTİMAL
Or China? Comparisons with Korea fifteen years ago are flimsy at best, Mr. President.
BU BİZİ ZAYIF GÖSTERİR, 200 BİN ADAM YOLLAMADAN ŞİMDİ KAYBETMEK DAHA İYİ.
These make us look weak, with cup in hand.
Bay Masoudi, sizin zayif ve aç bir görüntünüz var, Cassius'in bölümünü siz okucaksiniz.
Mr. Masoudi, you have a lean and hungry look,... you'll read the part of Cassius.
Dinleyin Bay Drazen, Gaines beni ise aldiginda ona planinda bazi zayif noktalar oldugunu soylemistim.
Listen, Mr. Drazen when Gaines hired me for this I told him there were a couple of defects in his plan that could be exploited.
Belki zayif beslenme?
Poor nutrition, perhaps?
Egerki onlarin zayif noktasini bulamazsak, o zaman onlarla nasil savasacagimizi ogrenmeliyiz... kendi hayatimiz tehlikede olabilir.
If we don't find their weakness, learn how to fight them... our own lives may be in danger.
BATARYA ZAYIF
BATTERY LEVEL LOW
Bu zayif kaltaklarin hepsinden nefret ediyorum.
I hate them skinny bitches.
Imtiyazli ve güçlülere hizmet eden, zayif ve fakirlerin ihtiyaçlarina gözlerini kapatan bir hükümete karsi, uzun süredir sesleri duyulmazliktan gelinenlerin sesi olacagim.
I will be a voice for those who have gone too long unheard... by a government that serves only the privileged and the powerful... that turns a blind eye to the needs of the weak and the poor.
Sanirim hepinizin hafizalari zayif.
I think you all have a short memory.
Çünkü ben zayif biriyim, Lee.
Because I'm a screw-up, Lee.
- Onun modeli zayif.
- Her model is weak.
- Küçük kardesimin fotograf parami ödemesi bana kendimi zayif hissettiriyor.
It's emasculating having your kid brother pay for your headshots.
- Insanlar yanlis yorumlar. Senin zayif oldugunu dusunup bir firsat gorurler.
THEY THINK YOU'RE WEAK, THEY SEE AN OPPORTUNITY.
Zayif hissetmiyormus gibi.
AS IF YOU'RE NOT FEELING VULNERABLE.
Kurtcuklar diyecekler ki.Bana sismani getir Zayif olan guzel degil.
The maggots say : "Bring on the fat one! The skinny one's no good!"
En fazla, cok zayif bir sinyal yakalama sansimiz var.
The chances of getting a signal are slim at best.
Ve kolunda ciddi bir yer degistirme var, ve nabzi zayif.
She's also got a bad elbow dislocation and a weak pulse.
Birden, gözlerim kösede duran disi bir köpege takildi. Zayif, kirli ve... celimsizdi.
Suddenly my eyes fell on a bitch ( Female dog ) in the corner..
Birileriyle süper, umutsuz ve internet... gibi zayif yollarla tanisabilecegim.
To meeting someone in a super, desperate and lame way, Like online.
Ama zayif düsmüs ve morali bozuk ordusu henüz gerçek düsmanlariyla yüzyüze gelmemisti.
but are weakened and demoralized troops - - - Had their real enemy is not in the eye.
Romalilar'in bizi, o uzun yolculuktan sonra zayif düsmüs kolay bir lokma olarak gördüklerini, biliyordum.
The Romans would think that we easily targets were weakened by the long journey.
Aç bir ordunun zayif bir ordu oldugunu biliyorlar.
- They know that a hungry army a weak army.
su andaki taktigimiz, bizi dost ve müttefiklerimize zayif gösteriyor.
Our current tactics let us seem weak.
Metin istihbaratçi olacak biri degil... güçsüz, zayif bir adam...
Metin is not the spy type... He's a weak guy...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]