Zekisiniz перевод на английский
243 параллельный перевод
Hepiniz çok zekisiniz, değil mi?
You were all terribly smart, weren't you?
Çok zekisiniz, madam.
I think you're very wise, madam.
Çok zekisiniz, oldukça bilgilisiniz ancak'ruh'denince sadece'zihin'aklınıza geliyor.
You're very wise, you know a great deal... yet when you speak of the soul, you mean the mind.
Siz çok zekisiniz.
You are very clever.
Siz gençler benim için fazla zekisiniz.
You boys are too clever for me. Now I know.
Eminim, güzel olduğunuz kadar zekisiniz de.
Well, I am quite sure you are just as intelligent as you are lovely.
Ne kadar zekisiniz.
You have the understanding heart.
- Çok zekisiniz, değil mi?
- Pretty smart, aren't you.
Ama o kadar zekisiniz ki çok hoş bir şekilde ayarladınız.
But you're so cleaver, you've arranged it so beautifully.
Ne kadar zekisiniz.
How clever of you.
Siz, zavallı benden çok daha zekisiniz.
You're so much more intelligent than poor little me.
Sormayacak kadar zekisiniz.
You're wise not to. He's returning tomorrow.
Çok zekisiniz, değil mi?
You're very quick, aren't you?
Ne kadar zekisiniz, hayatım.
How clever of you, my dear
Çok zekisiniz efendim.
Well, you're very sharp, sir.
Benim için fazla zekisiniz.
Let me go. You are too clever for me.
Ve sanırım çok zekisiniz, çözdünüz.
And I think it was very clever of you to have found out.
Çok zekisiniz, Bayan Grimes.
Very clever of you, Mrs. Grimes.
Bunun için fazla zekisiniz.
Oh, you're much too clever for that.
- Siz de çok zekisiniz. - Evet.
- You, too, are clever.
Galiba diğerlerine göre siz daha kötüsünüz, çünkü zekisiniz.
Perhaps, you are even more evil, because you are intelligent.
Ne kadar zekisiniz.
How clever of you to know.
Ne kadar zekisiniz, başkalarını endişelendirmediniz.
How clever of you not to alarm the others.
Çok zekisiniz, Bayan Webster.
You're very clever, Mrs. Webster.
Zekisiniz, öyle değil mi? !
Clever, aren't you?
Zekisiniz, öyle değil mi?
Clever, aren't you? !
Siz gençler zekisiniz.
Now you boys are intelligent.
Birer asi olmak için fazlasıyla zekisiniz.
You're too intelligent to be rebels.
Siz zekisiniz.
You're being clever, commander.
- Çok zekisiniz albay.
- You smile so pretty, Colonel.
- Ama bunu anlayacak kadar zekisiniz.
- But you're too intelligent -
Gerçekten Zekisiniz ama istediğimizi alırız
I'll talk! Brother Tieh, take Pepper!
Çok zekisiniz.
You are very clever.
Çok zekisiniz, Komiser.
That's very clever of you, Lieutenant.
Peki, madem bu kadar zekisiniz ve gülüyorsunuz, - Nefes almamızı ne sağlar?
All you smarty-pants laughing so hard, what do we breathe with'?
Zekisiniz, Bay Greenleaf.
You're smart, Mr. Greenleaf.
Vallahi, siz zamane çocukları feci zekisiniz bu günlerde.
Hell, you kids are just too damn smart this day and time.
Ne kadar zekisiniz, Komiser.
A criminal record. You knew about that?
Siz gerçekten çok zekisiniz.
You're really very bright.
Siz Çinliler çok zekisiniz.
You Chinese are very clever.
Çok zekisiniz Bay Wang.
Very clever of you, Mr. Wang.
- Çok zekisiniz ama bunu yapmak niyetinde olsaydım onları cebime sıkıştırıp berbat etmez ve onları üzerimde bulduğunuz duruma getirmezdim.
You're very clever but if I'd meant to do that I wouldn't have screwed them up in my pockets and put them in the state in which you found them on me.
- Çok zekisiniz.
- Oh, you are very clever. - What?
Bay Pai, gerçekten çok zekisiniz.
Mr Pai, you really are a sharp fellow.
- Çok zekisiniz.
- You're so smart.
Evet, ne kadar da zekisiniz.
Ha, yes, how clever of you.
Ne kadar zekisiniz!
- Such subtlety!
Üstad Li, gerçekten çok zekisiniz.
Master Li, you're very smart indeed.
Ama siz bana göre çok zekisiniz.
But you're much too smart for me.
İkiniz de zekisiniz ama bence sen ondan daha zekisin.
Both of you are clever but I think you're more clever than him.
Kesinlikle babanızdan daha zekisiniz.
You're certainly wittier than your father.