Zor olmalı перевод на английский
2,827 параллельный перевод
Sana bakıp da bana benzediğini görmek zor olmalı.
I think it's hard for her to look at you and see so much of me.
Evet, zor olmalı.
Yeah, must be rough.
Zor olmalı değil mi?
Oh, that must have been hard?
Her şey kötü gidince Lurie soyadıyla yaşamak zor olmalı.
That had to be hard, to live with the Lurie name after everything went down.
Onun için çok zor olmalı.
It must be so hard for him.
Faturaları ödemek zor olmalı.
Should you be difficult to pay the bills.
Ama senin için zor olmalı, değil mi?
But the situation must be diff cult for you, no?
Onu iyileştirmek gerçekten zor olmalı, bu turda çok fena yumruklar yedi.
It is gonna be very hard for him to recover from that. He took some bombs in that round.
Gölgede kalmak zor olmalı, değil mi?
Hard to stay in the shade, huh?
Ama başarısızlık, senin gibi bir adam için zor olmalı.
I bet failing has to be difficult for a guy like you.
Tüm bunlar senin için çok zor olmalı.
This all must be difficult for you.
Sizin için zor olmalı.
It must be difficult for you.
Zor olmalı.
It must be hard.
Babanın pek ortalıkta olmaması çok zor olmalı, bilirsin?
Must be tough having your dad not be around that much, you know?
Gruptaki tek kız olmak çok zor olmalı.
Being the only girl in that whole crew, it must be very difficult.
Babasız zor olmalı.
It must be hard without a father.
Bebeğe tek başına bakmak onun için zor olmalı.
It must be hard raising a baby all by herself.
Sizin için uyumak çok zor olmalı.
It must be really hard to sleep alone.
Onun için de zor olmalı.
It must be difficult for him too.
Kimlerden geldiğini blmemek çok zor olmalı.
It's hard, not knowin'those you came from.
Senin için zor olmalı.
I'm sorry. It must be a real pain.
Evet, Yani, Mocha Cappuccino Sürtükler Bölüğünü İdare Etmek Zor Olmalı..
Yeah, well, it must be hard to keep up with the Mocha Cappuccino slut squad.
Biz zaten tanıştığımız günden beri etrafta oynaşıp duruyoruz.. Bu patronluk işi zor olmalı..
We have been dancing around this moment... since the day we met. Ahhh... It must be hard being the boss.
- Başka bir kadına bağlanmak zor olmalı.
Must make it hard to commit to another woman.
- Bu bayağı zor olmalı.
That must have been really hard.
- Zor olmalı.
That must've been hard.
Her sabah kendi gölgene takılıp düşeceğinden korkarak uyanmak zor olmalı.
Must be tough waking up every morning afraid of tripping over your own shadow.
Sürekli stres altında yaşamak çok zor olmalı.
( Megan ) It must have been very difficult, living with the constant stress.
Senin için zor olmalı.
That must be hard on you.
Onlara bakmak sizin için çok zor olmalı.
They must be very difficult for you to look at.
Zor bir hayat geçirdin ve yanında değildim, olmalıydım oysa.
I know you had a bum ride, and I wasn't there and I should have been.
anne babasını öldürüldüğünü duydum kız kardeşi tarafından... çok zor bir durum olmalı.
For discovering that parents were murdered by own sister... Heaven must have been intense.
Engellilerin kız bulması daha zor olmalı.
Doesn't it make you sad?
Bu çok zor olmuş olmalı çünkü birlikte olabilmeleri için önce Brad'in sarhoş olması gerekiyordu.
I guess it was hard, too... because Brad had to get drunk every time they fooled around.
Bak, bu yıl senin için çok zor geçmiş olmalı.
Listen, I know this year's probably sucked for you.
Zor günler geçirmiş olmalısın.
It must have been tough.
Ancak bu zor günlerde bize yardımcı olmalısın.
But you have to help us in these troubled days.
Zor olmuş olmalı.
Must've been hard.
Çok zor bir çocukluk geçirmiş olmalı!
Take the Money Run, Manhattan Murder Mystery, Bullets over Broadway.
O zamanlar çok zor oluyor olmalı. Özel hayat yok mu? Bilmiyorum, Mahi.
It must've been difficult back then... no privacy?
Babasız büyümek gerçekten zor bir şey olmalı.
It's got to be really hard growing up without a father, you know?
22 yaşındaki birine göre zor bir yaşam geçirmiş olmalı.
That is some hard living for 22
Senin için zor bir durum olmalı.
That must be difficult for you.
O kadar da zor değil. Isıya dayanma indeksi yeterli derecede olmalıydı.
Well, it's not that hard.
İkiniz için de zor olmuş olmalı.
Must have been very hard for both of you.
Bunun zor olduğunu biliyorum ama gerçekçi olmalısın.
I know it's hard, but you've got to be realistic.
Zor bir evlilik geçirmiş olmalı. Çünkü her gün düküyle ilgili dırdır eder dururdu.
Must've been a difficult marriage, too,'cause every afternoon she'd be belly-achin'about her bloody duke.
Zor zamanlar geçirdiğini biliyorum, pes etmemelisin güçlü olmalısın.
I know this is a hard time, you have to keep going. You have to be strong.
Bana kalırsa bu kadar zorba olduğuna göre zor bir hayat geçirmiş olmalı.
I think that he must have had a very difficult life to turn out so mean.
- Zor olmuş olmalı.
That must've been tough.
Tüm bu korkunç şeylerin arkasında benim olduğuma inanıyorsan buraya gelmeye karar vermen epey zor olmuş olmalı.
If you believe that I am to blame for all those terrible things, your decision to come here must've been difficult.