Zoran перевод на английский
101 параллельный перевод
Sen miydin Zoran.
It is you, Zoran.
Zoran... O kadar hızlı yeme.
Zoran... don't eat so quickly.
O zaman Zoran neden Tito'nun resmini yapıştırıyordu?
Why is Zoran gluing Tito's picture, then?
Zoran nereye bakıyorsun?
What are you staring at?
Zoran, artık beni eve bırakmana gerek yok.
There's no need to walk me back any longer.
Haydi Zoran! Süre bitti.
Hurry up!
Zoran, tahtaya gel!
Zoran, come to the blackboard.
Dahası, Zoran'ın bu güzel şiiri, tüm ödüllü kazananlar arasında yazılmış en iyi kompozisyon seçildi.
Moreover, Zoran's very beautiful poem... is the best composition of all the prize winners.
Bu, Zoran'ın Belgrad'daki en iyi kompozisyonu yazdığı anlamına geliyor.
It means that Zoran has written... the best composition in Belgrade.
Zoran'dan kibarca bu güzel şiirini bizlere okumasını rica ediyorum.
I'll ask Zoran kindly to read his poem.
Zoran için endişeleniyorum.
I am very worried about Zoran.
Benim, Zoran!
It's me, Zoran!
Biraz da bu yürüyüş boyunca Zoran arkadaşımızın neler yaptığından bahsedelim.
Let's rather talk about... what our friend Zoran does during the March.
Bay Zoran'ın mektubunda şikayet ettiği şey nedir?
What is it... Mr. Zoran is complaining about in his letter?
Asker zoran, bu aristokrat soyundan kalma değerli yüzüğü... bakın... bakın.. neden Jasna gibi bir askere versin?
Why the pioneer Zoran has offered this precious ring... that has adorned the hands of generations of aristocrats... to the pioneer Jasna?
Zoran'ın bu grubun morali üzerinde çok kötü bir etkisi var.
The pioneer Zoran has a disastrous effect... on the morale of the group!
Ondan gelmiş, bizzat Zoran'ın kendisine.
It's from him for Zoran, in person.
Zoran'ın komünistlerle işi yok.
Zoran has nothing to do with the communists!
Gitmek isteyip istemediğine Zoran'ın kendisi karar verecek.
Zoran will decide by himself whether he'll go or not.
Zoran Drift'in köle tüccarlarına barış!
Peace to the slavers of Zoran Drift!
Bu fotoğraf akordiyonist Zoran Milosevic'in.
This is a photo of Zoran Milosevic, the accordionist...
Bunlar kardeşlerim, Vojislav ve Zoran.
These are my brothers, Vojislav and Zoran.
Zoran Sokolov.
Zoran Sokolov.
Albay Zoran kaçak alrmı vermiş.
Colonel Zoran gave fugitive alert.
- Zoran ve Miro.
It's Zoran and Miro.
Zoran!
Zoran...
Zoran!
Zoran!
Zoran Primorac, Jan-Ove Waldner, Wong Tao,
Zoran Primorac, Jan-Ove Waldner, Wong Tao,
Zoran Nick'in cinayetiyle ilgisi olmadığından serbest bırakılmıştı.
Zoran was released and not associated with Nick's murder.
Zoran günün bugün olduğunu söylemişti.
Zoran said today was the day.
Merhaba Zoran.
Hello, Zoran.
Ona söyle, Zoran artık kadınlarla konuşmuyor.
Tell her Zoran doesn't speak to women anymore.
- Zoran?
Zoran?
Zoran benim için montajını yaptı.
It was Zoran who edited it for me.
Zoran Posternoff.
Zoran Posternoff.
Zoran nerede?
Where's Zoran?
Zoran?
Zoran?
Zoran Makma diye biri. Tanıyor musun?
A certain Zoran Makma paid with this, you want it?
Adı Zoran.
He's called Zoran.
Zoran kim?
Zoran who?
Gaston'a dosyada 35-45 yaşları arasında Zoran var mı diye sor.
Ask Gaston for any Zorans on file aged 35-45.
Eleman dosyalara bakmış, 120'nin üzerinde Zoran varmış.
I've just got the file and there's over 120 Zorans.
Zoran, ordaki sen misin?
Zoran, is it you in there?
Zoran!
Do you want me to throw you out?
Zoran, bir şey mi var?
What's wrong?
Zoran sütlacına elini bile sürmemiş.
Zoran hasn't touched his rice pudding. So what?
Zoran krep ister misin?
Do you want some pancakes?
Arkadaşınız Zoran... Küçük Zoranımız... - Tito'yu seviyor musunuz?
Your friend Zoran... our little Zoran... has won the competition for the best composition... on the topic "Do You Love Tito and Why?"... and he will represent our school... on the "March Around Tito's Homeland."
Tanıştırayım, Zoran!
Let me introduce Zoran.
Zoran, bak!
Zoran, watch.
Zoran.
Zoran.