Zulüm перевод на английский
444 параллельный перевод
Adaletsiz ve merhametsiz bu dünya yalnızca bencillik, zulüm ve nefrette dayanıyor.
This godless world, devoid ofjustice and compassion, consisting only of selfishness, cruelty and hatred.
Düşmanlarımız bizi üzdüler, zaman zaman bize zulüm ettiler... bizi Hareket'ten kopardılar.
Once, our enemies worried us and persecuted us and, from time to time... removed the lesser elements from the Movement for us.
Geldiğimizden beri onu bağırıp zulüm ediyorsunuz!
You've bullied and shouted at him ever since we got here!
Zulüm ve sarhoşluk, yazıyordu.
Cruelty and drunkenness, it said.
Oh, bu zulüm.
Oh, it's an outrage.
Zulüm bunu bir gerçek olarak kabul eder!
Persecution accepts this as a fact!
O, ezilen ve zulüm görenlere güven aşılayacak... onları peşinden sürükleyecek bir insan.
He's a man whom people who are persecuted and oppressed... will believe in and follow.
Milattan önce 5. yüzyılda bir zorbanın yönetiminde zulüm çeken Atina yurttaşları onu sürgüne gönderdiler.
In the 5th century BC the citizens of Athens, having suffered under a tyrant, managed to banish him.
" er Prewitt'e karşı mazeretsiz zulüm uygulamaktan suçlu bulunmuştur.
"... has been guilty of indefensible cruelty to the aforesaid Private Prewitt.
Ne mutlu doğruluk uğruna zulüm görenlere! Cennetin Krallığı onlarındır.
Blessed are they who suffer persecution for justice's sake, for theirs is the kingdom of heaven.
Ondan sadece zulüm gördük.
Who has only seen your tyrant.
Bu yüzden öfkeye, açlığa, fakirliğe, zulüm ve iftiraya meydan okuyorsunuz.
So you challenge outrage hunger, poverty persecution and slandering.
Onlar kendilerini hor görenlere, zulüm ve baskıya karşı savaştılar ve kutsal ibadethanemizi geri kazandılar.
They fought against indifference against tyranny and oppression, and they restored our temple to us.
Neden sana hep böyle zulüm yapılıyor?
Why must these terrible things happen to you?
onu daha öncede dünyanın birçok yerinde gördüm. tüm farklı formlarda ve kisvelerde de olsa günah onunla birliktedir. onun olduğu her yerde çekişme vardır... yolsuzluk vardır, zulüm vardır.
I had seen him before in all parts of the world in all forms and guises, wherever there was sin wherever there was strife wherever there was corruption, persecution there he was also.
Herkes soğuk savaştan bahsederken, gerçek savaşlarda insanlar ölüyor. Bu zulüm ve acımasızlığın yankıları hiç dinmeyecek.
There's talk of cold war while men and women die in real wars, and the echoes of persecution and atrocities will not be stilled.
Bazen belki de ağır zulüm.
At times, perhaps too heavy.
Amaçsız zulüm ya da vahşet öğütlemiyorum.
I'm not advising cruelty or brutality with no purpose.
Benim vurgum, amaçlı zulmün zulüm olmadığıdır.
My point is that cruelty with purpose is not cruelty.
Bu zulüm sona ermelidir!
This tyranny must come to an end!
Ve zulüm güvenli dünyamızı parçalıyor.
And atrocities rend our secure world.
Zulüm, yalnızlık ve korku bütün bunlar açık ve net bir hale gelmeli.
Cruelty, loneliness and fear all these things would be straightforward and transparent.
Atalarımıza yapılmış bir zulüm.
Atavistic cruelty.
" Katolik kilisesine zulüm ediliyor!
" The Catholic Church persecuted!
İçteki kısım, zulüm döneminde, Roman Katolik İbadethanesi olarak kullanılmıştır.
The inner one was used as a secret Roman Catholic chapel during the persecution.
Ne mutlu, doğruluk yolunda zulüm görenlere.
Blessed are they which are persecuted for righteousness'sake.
Hitler Çekoslavakya'yı işgal edip, bölgeyi Slovak bölgesi ilan ettikten sonra, zulüm politikası Tis Rejimi tarafından üstlenilmiştir.
After Hitler occupied Czechoslovakia and declared the area Slovakstatt, the persecution policy was adopted by Tis'regime.
Bu saf zulüm, Montag.
That was sheer cruelty, Montag.
"İçimizde taşıdığımız,..." "... bu kaygılar, umutsuz düşlerimiz,... " "... açıklanamaz zulüm, yok olma korkumuz,... "
"All the anxiety we bear with us, all our thwarted dreams" "the incomprehensible cruelty, our fear of extinction" "the painful insight into our earthly condition" "have slowly eroded our hope of an other-wordly salvation."
Bir taraftan insana canlılık katıyor diğer taraftan tam bir zulüm oluyordu.
The idea was both invigorating and oppressive.
Ekle : Zulüm boyutunda eziyet çektirme saplantısı.
Add " persecution complex amounting to mania.
Zulüm mü, efendim, yoksa insanlığı birleştirme çabası mı?
Tyranny, sir, or an attempt to unify humanity?
yani, eziyet, kıskançlık ve zulüm içinde yaşamak zorundayım.
" so that I have to live amid vexation, envy, and persecution,
Hatta birbirlerine sır vermekten dahi korkmaya başlamışlardı. Diğeri onu gammazlayabilirdi. Personel müdürü, zulüm demekti.
One even feared to confide between comrades, for fear the other would denounce you with the personnel manager, which meant persecution.
Bu zulüm çok fazla!
Really shouldn't have!
Ne karmaşa, ne zulüm ne de günahsızları yok etmek yok.
No mess, no cruelty... no destruction of innocents.
Revirde adamlar var, bazıları ölüyor, onlara zulüm yapıldı.
I've got men in Sickbay, some of them dying, atrocities committed on their persons.
Bu zulüm bir kaç yıl önce Nazi hareketiyle başladı.
But not vicious. That started when the Nazi movement began. It was only a few years ago.
Köylerimiz ve insanlarımız bu çete tarafından zulüm ediliyordu bu zalimlerin elinden çok çektik ta'ki Fang Usta ve evlatlarımız, buna son verene kadar onlar sayesinde bu kabus sona erdi..
Most villages in our proximity... have been bullied by the Eight bandits. We've taken all kinds of oppressions from them. Luckily with the help of Master Fang and fellow heroes,... they have been finally rid of.
Yanlış düşündü. Sabai Klanın varlığı zulüm üzerine kurulu.
He is wrong to think the presence of the Sabai justifies such cruelty.
Zamanın getirdiği sonuçları ya da diğer bir deyişle zulüm yıllarını ilk ne zaman hissetmeye başladınız?
When did you first begin to experience the consequences of the times, in other words, persecution?
Hitler rejimi tarafından zulüm görenlerin öncelik listesinde üst sıralarda değildiniz.
You weren't high on the priority list of those persecuted by Hitler's regime.
Zulüm sorununu açmanız çok iyi.
I won't pretend that I didn't know. I knew.
Sizde zulüm yok.
There's no persecution on your planet.
Bir zamanlar Yeryüzünde de zulüm vardı. Tarih dersinde okudum.
There was persecution on Earth. I read about it in my history class.
"'Doğruluk uğruna zulüm görenler kutsanmιştιr...
"'Blessed are the persecuted for righteousness'sake...
Ağızları bozuk, gizli saklı işler çeviriyorlar. Eğlenceden anladıkları da zulüm!
Their talk is filthy, their doings are secret, and cruelty for fun.
" Günümüzde hayatın her kesiminden kadınlar zulüm gördüklerini biliyor ve özgürlüğümüzün dizginlerini ellerine almak için bizi ezen kapitalist sisteme ve bizi esir eden ideolojilere karşı evde, işte ve caddelerde ayaklanıyorlar.
" Today, women from every walk of life know they are oppressed and want to join forces to take the reins of our liberation. We must revolt at home, at work and in the streets against the capitalist system that oppresses us and the ideologies that enslave us.
Üçlü Zulüm
" Triple oppression :
Savunma avukatı ifadesini almaktan ziyade tanığa zulüm ediyor. İtiraz ediyorum!
Objection!
Ne mutlu doğruluk uğruna zulüm görenlere!
Those persecuted in right's cause ;