Âlem перевод на английский
183 параллельный перевод
Sonra el âlem de Broadway'de neden bir arkadaşım yok diye meraklanıyor.
And they wonder why I haven't a friend along Broadway.
Arkamdan âlem yaptın.
You had fun behind my back.
Ya bu âlem beni bitirecek ya ben onu.
Either the world kills me, or I kill it.
Kurul ne âlem?
What about the ad council?
Çocuklar bir âlem!
Children are something!
Bununla iyi âlem yapılır.
That buys a lot of kicks.
Dedenin, bin ruhlu âlem kadar büyük, imparatorun tekinin karbeyazı ve sarı çini mürekkepleriyle boyanmış değil de siyah beyaza boyanmış olan freskler meyânında bir başına yaşadığı İtalyanlaşmış tapınağında, sen de bir zamanlar çocuktun.
In your grandfather's Italianised temple, as big as a world of a thousand souls, and where, instead, an emperor lived alone amid monochrome frescoes, coloured like snow and yellow Indian ink, you once were a child.
İşte, işte, âlem yap.
Here. Here, here. Have yourself an orgy.
Herkesle âlem yapacaktım.
Booze myself with all the others.
Jakovljevic, âlem adamsın!
- Jakovljevic, you're nuts!
Aldık ama gidiş geliş bir âlem.
But commuting is a big trouble.
Başka silahı olmadığını cümle âlem biliyor.
- Everybody knows that's all the man carried.
Maurice de bir âlem.
Maurice is no better.
Dilgarların Centauriler adına paralı asker olarak çalıştığını cümle âlem biliyor.
It is well-known the Dilgar were mercenaries for the Centauri Republic.
- Çok âlem bir kadın.
- She's a riot.
Pek harcıâlem. Batkişi ya da Batkadın desek?
That's not P.C. What about Batperson or Batwoman?
Âlem başlasın.
Let the revels begin.
Maris canı âlem yapmak ister belki diye bulundururdu.
Maris used to like to have it around in case she felt like bingeing.
"Eğer o sizi kandırırsa cümle âlem bize güler."
"When he takes to his wings, the world will laugh at you"
Bu âlem seni taşa döndürdü
- This world has turned you to stone
Siber âlem suçlarına karşı dava açmak çok ama çok zordur.
Cyberspace crimes are very, very tough to prosecute.
Üç hafta burada olmazsan el âlem ne der?
What are people gonna say, you go for three weeks?
Tüm âlem deneyimler ve hazlarla dolu ama sen bunları görmezden gelmekte ısrar ediyorsun.
The whole world is full of experiences and sensations, but you insist on denying yourself.
Adını "Seyr-i âlem" koyduk.
She's what we call "see-worthy".
* Tanıyacak beni cümle âlem
The whole wide world will know my face.
Yukarıda. Odasında âlem varmış.
Upstairs, the real party was in his room.
Yerine gidip âlem yapıp, hap alıyorlar.
They go to his raves, roll on his X.
6 çocuk vardı. Adamın biri âlem yapmamız için para verdi.
There were six kids, and a guy gave us money to party.
Âlem yapan kızlardan biriydi.
Just one of the girls partying.
Yoldayken nerede âlem yapacağını öğrendik.
On the way over here we got a rave she should be at tonight.
Bu âlem benden sorulur.
I run this motherfucker.
Phil bir âlem.
Phil is a riot.
Eskiden burada âlem yapılırdı.
You used to be about the booze.
Âlem adamdır.
He's a real prize.
- Katillerin edepsizce âlem yapması için mükemmel ve ıssız bir yer.
A perfect secluded spot for murderers to revel in impropriety.
Vaftiz annem âlem yapıyor.
My godmother's on some kind of bender.
Umarım hepimiz insanlığın araştırması için yepyeni bir âlem bularak geri döneriz.
I hope we all return one day having discovered a whole new realm for humanity to explore.
Âlem bilmez ki bacıları İstanbul sokaklarına paspas olmuş.
No one knew their sister was a doormat on the streets of Istanbul.
Kanunlarımıza göre ona ibret-i âlem bir ceza vermeliyiz.
According to our rules. We have to make an example of her.
Ölüme yaklaşmak için oyuna cenaze elbiselerinizi giyerek devam etmeniz gerekiyor ve daha sonra, "öte âlem" e geçebilirsiniz.
To advance your death You have to play dead wearing a used funeral suit and then you can infiltrate the limbo world
Senin için, bu "öte âlem" e ölü numarası yaparak geldik.
We play dead to come here for you in the limbo world
Burası "öte âlem" mi?
This is the limbo world?
Bu tesis ibret-i âlem için kârhane olacak.
We will turn this facility into a profit house!
Ülke çapında ne kadar önemli bir adam olduğunu cümle âlem duydu.
Now everybody heard how important you are to this country.
Artık uyanmak hafta sonları âlem yapmak istiyor.
He needs to crank it up, have himself some fun this weekend.
- İki âlem arasındaki sınırı.
- The one between the worlds.
O kız ibret-i âlem oldu çünkü beni aldattı.
I made an example of her because she betrayed me.
Senin de, güya adı Marianne Elzey olan ortağının da yeterli vakti vardı. Cennifer'ın mekânında ufak bir âlem çevirmek için.
Plenty of time for you and this so-called Marianne Elzey to move in, have a little party on Gennifer's tab.
Muhtemelen biz işteyken her gün âlem yapıyordur. Eve kedi atıyordur. Kedi otu tüttürüyordur.
she's probably partying every day while we're at work, inviting other cats over, smoking catnip, scratching herself in odd places.
Âlem gerçektende bir yerlere Gitmiş olmalı
- Just as well that it's over so soon
- Güzel, mesele buysa bir iki tane taklit daha ekler âlem yaparız.
You ever think of that? Oh, is that it? Well, then let's get original in here.