Çapkın перевод на английский
1,093 параллельный перевод
Çok çapkınsınız efendim!
Aren't you quite the playboy!
O çapkın biri, şarkıcılarla takılır
He likes the flirtatious type, a songstress
Hiç iraden yok mu, çapkın?
What, have you no spine, varlet?
Peki, çapkın!
All right, varlet!
O durduğunda ve John'u Jim'de gördüğümüzde sigara aldı ve John'a, benim bir çapkın olduğumu söyledi.
He bought some cigarettes and told Joan that I was a flirt. I don't flirt. I never was a flirt.
O durduğunda ve John'u Jim'de gördüğümüzde sigara aldı ve John'a, benim bir çapkın olduğumu söyledi.
I never said one word to him on the way back. When he stopped and we saw Joan at Jim's.
Onları ezen, Alex Diamond uluslararası suç savaşçısı ve çapkın.
For it is they who were run over by alex diamond- - International crime fighter and playboy...
Altı ay boyunca üzerime titremenden sonra bana senin çapkının teki tarafından kaçırıldığını ve helikopterle Mora'ya götürüldüğünü söylemişti.
A baker's dozen... I had six months being coddled by you then she told me Uncle had been kidnapped by a playboy and taken by helicopter to the peloponnese
- Sen tam bir çapkınmışsın.
You're a real rascal.
Baksana çapkın çocuk neden ona siktirip gitmesini söylemedin?
Tell me, lover-boy, why didn't you tell her to go fuck herself?
Öyleyse çapkınlığın da yoktur?
So you don't have any vices?
Oh, aslında çapkınımdır...
Oh, I have a vice...
- Erkek dediğin çapkın olur.
Real man is a little bit womanizer.
Yaşlı kokuşmuş kadın veya yüce Miuna, çapkın ve aldatan karımız olarak, annemiz, kötü kayınvalidemiz olarak kabul ettirilen kız kardeş veya büyük anne.
Miuna screwer, defecating buttocks, subterranean old woman, old smelly woman or big Miuna, flirter and cheater, who we are forced to accept as wife mother, wicked mother - in-law, sister and grandmother...
Bilmiyorum çapkın.
Beats the hell out of me, Tom.
Orada neler yapıyorsun, çapkın çocuk?
What are you up to there, lover boy?
O çapkın Rus kötü davrandı diye acısını benden çıkarman mı gerekiyor?
That horny little Russian behaved like a bastard so you take it out on me.
Tanıdığım en çapkın adamsın.
You really are the most misogynistic ladies'man I know.
Şu çapkın piç bile sizin üzerinizde olsaydı daha iyi olabilirdiniz.
Even if that lecherous bastard were all over you you might have been better off.
Babamın çapkınlığının düşmanı pusuya düşürecek bir plan olduğuna inanıyorum.
I believe my father's debauchery to be a plan to throw off the enemy. Stupid, stupid, stupid.
Oishi, bu çapkınlığın karından boşandığın için geçirdiğin cinnetten kaynaklandığını zannetmiştim, Ama gece gündüz hayal ettiğin şey Kira'nın kellesi, öyle değil mi?
Oishi, I thought that this debauchery was due to the madness caused by the divorce from your wife, but all along you've been dreaming of taking Kira's head, haven't you?
Ama aynı zamanda da çok çapkınsınız.
But you're also a rascal.
Bu kadar hızlı olmak için cesur bir çapkın olmalısınız.
You're a bold rogue to be so forward.
Onu nerede saklıyordun, Edward, seni çapkın?
Where have you been keeping her, Edward, you rogue?
- Tam bir çapkınsınız!
- Cor, you're a bold gent!
Neden ona Kırıcı Morant deniyor? Çapkın olduğu için olabilir mi?
Why is it he's referred to as Breaker Morant?
"Sarhoş Çapkın Milyoner."
"Millionaire Drunk Playboy."
Çapkın biri olduğunu söyleyemem ama bazılarına göre öyleydi.
Well, I wouldn't call him a playboy, but some people did.
Dikkat et, çetenin en çapkını budur.
Watch out! He's the biggest ladies'man of the gang!
Bahse girerim çok çapkındınız.
I bet you were a real flirt.
Bana Fransız demişti. Sadece şöyle söyledi : 40 yaşları civarında ve çok çapkın bir erkek olacakmış.
A very attractive man of around 40.
Şehrin her adımında çapkın var.
The womanisers.
Çapkın bekarların sultanı.
The king of the single entendre?
Gerçi burada bir şey daha var. Kariyerin sırasında biraz çapkınmışsın.
There is an inference that you were a bit of a playboy during your career.
Çapkın mı?
Playboy?
Sam, ilk yayımlanmış yazımın çapkınlıkla dolu bir biyografi olmasını istemiyorum.
I won't have my first published manuscript be a memoir full of luridities.
Seni şu çapkın gençle görmemek beni çok şaşırttı.
Surprised to see you without your, uh, lover boy.
"Anlarsın ya canım bu Kral Lear, biraz çapkındı."
"Well, you see, ducky this King Lear, he been about a bit."
Hadi bakalım çapkın!
Go ahead, Romeo!
- Çapkın!
Romeo!
O çapkının sana eşlik etmesine izin...
If you think I'm going to let that playboy...
Gary, büyük çapkın ne yapıyor?
Gary, how's the big stallion?
Ama bana çapkın diyebilirsiniz.
But you can call me Rip.
- Çapkın!
- Rip!
- Kıçımın çapkını!
- Rip, my ass!
Çapkın Kont.
Count Rip.
Oye, çapkın herif.
Oye, the lover!
Normal bir çapkın gibi nakit bile ödememişsin.
You couldn't even pay cash like a normal philanderer.
Seni çapkın seni.
You dog, you.
Dur bakalım, çapkın!
Hold, varlet!
Çapkın şey.
The rogue