Çekinmeyin перевод на английский
845 параллельный перевод
Öyle çekinmeyin.
So don't hesitate.
Çekinmeyin beyler.
Don't be bashful, gentlemen!
En küçük kaçma girişiminde vurmaktan çekinmeyin.
Keep your finger on the trigger.
Bir şeye ihtiyacınız olursa aramaktan çekinmeyin.
If you need anything, don't hesitate to call.
Girin, çekinmeyin.
Come in, young man.
Çekinmeyin alın, hepsinden bolca var.
Help yourselves, there is so much!
Çekinmeyin alın.
Take some, take it.
# Çekinmeyin, sıkılmayın.
Don't be bashful
- Bir şeye ihtiyacınız olduğunda çekinmeyin.
- Just call if you need anything.
Ve lütfen sorun yaşadığınız zaman bana danışmaya sakın çekinmeyin.
And please feel free to consult with me whenever you have any problems.
Bana söylemekten çekinmeyin.
You needn't be afraid to tell me.
İstediğiniz gibi konuşabilirsiniz. Çekinmeyin.
You can speak freely, don't be afraid.
Lütfen bana yazmaktan çekinmeyin.. .. eğer fikrinizi değiştirirseniz.
Please feel free to write if you should change your mind.
Çekinmeyin Çavuş.
Don't hesitate.
Ama etrafa bakmak isterseniz çekinmeyin.
But if you want to look around, please go right ahead.
Eğer birini görürseniz, polisi aramaktan çekinmeyin.
If you see anybody, of course you will call the police.
Burada hepimiz babayız, ve sizi seviyoruz cevaplamaktan çekinmeyin.
We're all fathers here, and we love you so don't be afraid to answer.
Çekinmeyin, söyleyin.
Don't be afraid to tell.
Eğlenmekten çekinmeyin.
Don't be afraid to have fun.
Yanıma gelmekten çekinmeyin lütfen.
Please feel free to barge in on me at any time.
Lütfen ışıklarınızı kapatmaktan çekinmeyin.
Please don't hesitate to turn out your lights.
Eğer sizin için yapabileceğim başka bir şey olursa bana söylemekten çekinmeyin.
Now, don't you forget, Miss Coates. If there's any other thing I can do for you, don't you be bashful about tellin'me.
Katı olmaktan çekinmeyin.
Don't be afraid to be strict.
Hiç çekinmeyin, Bayan Shankland.
No, that's quite all right, Mrs... Shankland?
Çekinmeyin.
Don't be afraid.
" Amerika'ya karşı, size yardım için yapabileceğimiz bir şey varsa söylemeye çekinmeyin.
" If there's anything we can do to help you against the United States don't hesitate to ask.
Her zaman beklerim, Müfettiş. Yardım edebileceğim bir konu olursa uğramaktan çekinmeyin.
Anytime at all, Inspector, that I can be of any help, don't you hesitate to drop in.
Keyfinize bakın, oturun çekinmeyin lütfen haydi.
Just make yourself at home.
Çekinmeyin.
No. Ask it.
Bir şey isterseniz zili çalmaya çekinmeyin.
Ring if there's anything else you want. Anything at all.
Çekinmeyin.
Don't be shy.
Neyse, Cynthia eğer herhangi bir konuda bir şey sormak isterseniz, çekinmeyin!
Anyway, Cynthia if I can be of service in anything please don't hesitate to ask.
O meşaleleri kullanmaktan çekinmeyin.
Don't be afraid to use them torches.
İhtiyacınız olursa aramaktan çekinmeyin
Do not hesitate to call if you need me
Beğenmediğiniz bir şey varsa lütfen söylemekten çekinmeyin.
Now, please don't hesitate to tell me if anything is wrong.
Gerard, bir şeyler atıştırmak isterseniz, çekinmeyin.
Tell me if you want to eat something.
Bize söylemekten çekinmeyin.
Don't hesitate to tell us.
Hanımefendi, lütfen bu kadar önemli misafirimiz olarak neye ihtiyacınız olursa istemekten çekinmeyin.
Madame, please ask for anything for such an important guest who came here at our request.
Çekinmeyin!
Don't be shy!
Çekinmeyin, baylar, çekinmeyin!
Go ahead, gentlemen, go ahead!
Sevgili çocuğum, eğer bir gün film sektörüne girerseniz, beni aramaya çekinmeyin.
Oh, my darling, darling boy. If ever you consider going into the motion-picture business, do not hesitate to call me.
Çekinmeyin, alın hanımlar.
Help yourself, ladies.
Çekinmeyin.
Don't hold back.
Bundan çekinmeyin, otların üstüne uzanın, kendinizi bırakın ve korkmayın.
Feel how calm it is here? Sometimes we must speak up. Even if it's a stranger listening.
Çekinmeyin, sorun.
Do ask me!
Başkanlık Heyetine tavsiyede bulunacağınız zaman bu hainin işlediği suçların, ne kadar vahşice olduğunu hatırlamaktan çekinmeyin.
When you come looking for your recommendation to the Praesidium... do not shrink from recognizing the... full bestiality of this traitor's crime.
İsterseniz çekinmeyin buyurun.
Help yourself if you want some.
Tanrım, çekinmeyin, içeri buyursanıza!
Dear Lord, do come in.
Bu konuda harcama yapmaktan çekinmeyin.
Spend as much money as you need.
Hiç çekinmeyin.
Go ahead.
Eğer yapabileceğim ilave bir şey olursa, söylemekten çekinmeyin.
You're a very generous man, Colonel.