Çinko перевод на английский
199 параллельный перевод
Çay, türlü baharatlar, pirinç, çinko ve Avustralya Pamuğu bölgesi yani.
Tea, spices, rice, zinc and Australian wool.
Bu deney, nitrik asit ve öğütülmüş çinko ile hazırlanmış farklı bir gazın niteliklerini deneyecek.
This experiment will test the properties... of a strange gas... prepared with nitric acid and granulated zinc.
Bu çinko benzayn yağı, ellerin için kendim yaptım, ellerini tedavi edip güçlendirecektir..
This is a tincture of benzoin ointment. I made it up for your hands. It will heal them and toughen them, too.
İki yıl önce çinko işindeydi.
Two years ago he was something in zinc.
Bu çinko kaplamalı kültürde mi?
In this zinc-plated, vacuum-tubed culture?
Savaş sonrası ucuza yapılan her ev gibi, çinko sac çatısı gün ışığıyla parlıyor.
The roof of sheet zinc, typical of cheap postwar houses, flashes in the sun.
Cenevre'de, merkez bankası görevlileri Polonya'dan Herr Voleschtadt ile Krakov'un Omsk bölgesinde, Gülistan sınırında yeni bir çinko işleme tesisi için 12 yıl vadeli iadesiz kredi konusunu görüştü.
In Geneva, officials of the central clearing banks met with Herr Voleschtadt of Poland to discuss non-returnable loans on a 12-year trust basis for the construction of a new zinc-treating works in the Omsk area of Krakow, near the Gulistan border.
- Çinko var. - Evet, başka?
- There's zinc.
Çinko damlı, yerler halis tahtadan.
A fine, tin roof With real wooden floors below
9 numara, birinci çinko.
"Number 9," Doctor's Orders. " "
Bende çinko madeni falan yok.
I don't own any goddamn zinc mines.
Siz de çinko işinde bunu yapabilirsiniz.
You could do this here with your own zinc.
Tek yapmanız gereken adama o patlayıcıdan verip... onu deliğe sokmak, ta kayaların dibine... işte çinko elinizde.
All you've got to do is give the bugger a box of this stuff put him down the hole, up to the rock-face and there's your zinc.
Çinko kaplı 2 tabutu bu kadar çabuk nereden bulabilirsin ki?
Where do you suddenly find two zinc-lined coffins? Two?
Çinko tabutlarla, nakil belgeleriyle, sağlık belgeleriyle uğraşacağımıza neden onları burada toprağa vermiyoruz?
With all this nasty business... zinc coffins and health certificates... and export licenses... why subject them to that?
Kliketi klik kliket, 1. çinko, 2. çinko, tombala.
Clicketty click clicketty. Housey, housey, oh, bingo!
Arkada sessiz oturur, hiç konuşmayız "1. çinko, 2. çinko" hariç.
We sit velly quiet at back Not say anything except shout " housey!
1. çinko, 2. çinko!
housey! Housey! housey!
1. çinko, 2. çinko!
Housey! housey! Housey!
Darı Ülkedeki metal, çinko!
Metal from the Yellow Country was zinc.
Çin ve Hindisyan, sadece antik çinko madenine sahip ülkelerdi.
China and India were the only countries possessing zinc mines in antiquity.
Siyah çoraplarının arasına yedek gözlük koydum burun damlan, çinko oksit ve Blistex ilk yardım çantasında.
I put an extra pair of glasses in your black socks and there's the stuff for your nose, the zinc oxide and Blistex is in the kit.
Santa Fe Flyer, Altın yolda, çinko!
Santa Fe Flyer, payroll in gold, chingo!
Bu cihaz yalnız çinko bozukluk ile çalışır. Gümüş bozukluklar ile çalışmaz!
This device uses zinc coins only.
Çinko mu?
Zinc?
% 18 çinko. % 14 bakır.
18 per cent zinc. 14 per cent copper.
Biraz magnezyum, biraz çinko.
Some magnesium here, some zinc there.
- Bakır ve Çinko olabilir.
- Copper and zinc, I'd say.
Çinko asit.
Steve, how could he see the jimmies and not see the big boys?
Sonunda demir seviyemi sabitlediler. Çinko kendiliğinden düzeldi.
Oh, well, eventually they stabilized my iron levels and the zinc self-corrected.
Nihayet gün doğuyor! Çinko oksidi çıkarın.
The sun breaks through.
Çinko!
Hotcha!
İçinde çinko olmayan bir dünya istediğini söyledin Jimmy.
You said you wanted a world without zinc, Jimmy.
Dolaşım mekanizmasında çinko olmazsa... telefonlar bir işe yaramaz.
Without zinc for the rotary mechanism there are no telephones.
Silahının ateşleme pimi neyden yapılıyor... yup... çinko.
The firing pin in your gun was made of... yup... zinc.
Geri dön çinko.
Come back, zinc.
Çinko, gel geri.
Zinc, come back.
Çinko!
Zinc!
Çinko! , Çinko!
Zinc, zinc!
Çinko hakkında daha birşeyler öğrenmek isteyen varsa..... kalabilir.
If anyone wants to learn more about zinc they're welcome to stay.
Burnuna çinko sürmemi ister misin?
Want me to zinc your sniffer?
Homeopatik ilaçları deneyebilirsin, mesela çinko hapı.
You should try homeopathic medicine like zinc.
Kalsiyum, demir, çinko.
Calcium, iron, zinc.
Peki ya çinko?
What about the zinc?
- Çinko mu?
- Z-Zinc? ( Laughs ) - ( Laughing )
- Rezene olmayacak, çinko da olmayacak.
- Hold the fennel, hold the zinc.
Bir silah sesi gibi yankılanarak çinko çatıya vuran yağmur taneleri sanki çok aceleleri varmış gibi, hızla oluktan aşağı akıyordu. Suya çarpan suyun, bir davul dinletisini andıran kışkırtıcı gürültüsü altında ıslak dev bir ordu, taşarak, çağlayarak gürleyerek, tıslayarak kontrol edilemez bir öfke nöbeti içinde önüne çıkan her şeyi ağaçları, kayaları, hayvanları, evleri önüne katıp götürdü.
Water rushed down gutters, reverberating over the zinc roof like gunfire a massive army marching across the trees, overflowing, cascading, thundering into barrels, a concert of drums, water falling on water, drenched and whistling and out of control,
Maydanoz C ve E vitamini deposudur. Beta karoten, çinko, magnezyum. Harika bir bitki.
Parsley's full of vitamin C and E, beta carotene, zinc, magnesium, it's excellent.
Elimizde çinko, arı poleni, ağrı kesici, C, D, E, kalsiyum, St.
We've got ginko, bee pollen, echinacea, C, D, E, calcium, St.
Biraz daha büyüyünce ok başının çinko ile kaplanmış, sıkıştırılmış bir yapısı olduğunu fark ettim.
It wasn't until I was older that I realized that the arrowhead was just some compressed shale mixed with zinc pyrite that had fractured into an isosceletic triangulate.
Amonyak, sasafras yağı ve uyuz için çinko.
Ammonia, oil of sassafras, and zinc for scabies.