Çoraplar перевод на английский
2,522 параллельный перевод
Çoraplar çıkık, pantolonlar giyinik mi?
Socks off, pants on?
Zack, bu çorapları bir aile olarak üçümüzün astığı Noel'i görmek için sabırsızlanıyorum.
Zack, I can't wait till next Christmas, when we can hang these stockings as a family.
- Yeni çoraplar mı?
- New socks? - Yup!
Ve çorapları, eteğin altından külotunuza kadar çekebilirsiniz.
And then you can pull the stockings up over the pants, underneath the skirt.
Çoraplar için de teşekkür et!
Yerh, tell her I srid thrnks for the socks!
Normalde yatağın altına koyardım ama onları sürekli kullanıyorum. Ancak bütün çoraplarım doldu.
I would have put it under the mattress, but they were all in use.
Şanslı çoraplarımı göreniniz oldu mu acaba?
QUICK THING, THOUGH- - HAS ANYONE SEEN MY LUCKY SOCKS?
Hayır, benim çoraplarımın sizin arka cebinizde ne işi var?
NO, SOCKS DON'T BELONG IN YOUR POCKETS.
Zenciler çoraplarında bıçak taşır.
Niggas packing knives in they socks. Hey.
Burası da çoraplarımızı astığımız yer.
Here is where we hung our stockings.
Çoraplarını ister misin?
The socks?
Kaloriferin üstünde kurusun diye külotlu çoraplarını koyar.
She's left a pair of tights drying on the radiator.
Bütün çoraplarımı aldığımı zannetmiyorum.
I don't think I have all my socks
Onu yeniden alıp Gappi'nin kokuşmuş çoraplarına koymamız gerekecek.
We'll have to take him up again and put up with Gappi's stinky socks.
- Çorapların hala ayağında.
- You still had your socks on.
Çoraplarım nerde ki benim?
Where are my socks now?
Çorapları çıkar, paletleri giy.
Drop your socks and grab your Crocs.
Cips paketleri, çoraplar, mendiller, uzaktan kumanda!
Snack wrappings, socks, tissue, the remote control!
Çorapların da!
Your socks, too!
- Ohman, çorapların gri.
Ohman, your socks are gray.
Çoraplar mavi olmalı.
The socks must be blue.
Marini, çorapların?
Marini, your socks?
Çoraplarını ve ayakkabılarını çıkarmanı istiyorum, tamam mı?
I need you to take your socks and shoes off, okay?
Kiki, çoraplarını giy
Kiki, put your socks on!
Giy çoraplarını
Put your socks on!
Çoraplarımı giymiyorum.
I am not puttting my socks on.
Niye çoraplarını giymiyorsun?
Why don't you learn to put on your socks?
Çoraplarının rengini mi?
The colour of your socks?
Terli çoraplarımın kokusu çikolatanın kokusunu saklıyor.
It's great because the smell in my sweat socks mask the chocolate smell.
# Buyurun, sarı çoraplarımı size verebilirim
# You're welcome, we can spare it yellow socks
- Çoraplarımı değiştirmeye.
Going to change my socks.
Eğer dikkat etmezsem yakında çoraplarını örüyor olurum.
If I'm not careful, I'll be darning his socks soon.
Camdan sarkan kadınlar, kurumaya bırakılmış ipek çoraplar gibi.
" Women hanging out of windows Like old silk stockings
Önce çoraplarını çıkar.
First take off your socks.
- Al, giy şu çorapları.
- Here, put these socks on.
Knerten, kuru çoraplarını giydin mi, ezik?
Does the nerd got on dry socks?
Mahvoldular. Zatürreden ölmeden çoraplarımı değiştirmem gerek.
I need to go and change my socks before I die of pneumonia.
Bu uzun kollu, bu kısa kollu, pantolon ve çoraplar.
This is long sleeves, this is short sleeves, pants, socks.
Uzun kollu tişörtler, kısa kollular, ve çoraplar hepsi burada.
Long sleeve shirts, short sleeves, socks, all on this side.
Bu mükemmel çorapları kasabanda buldum.
I found these wonderful stockings in your town.
Özür dilerim, çoraplarım yağmurda sırılsıklam oldu.
Sorry, my socks got drenched in the rain.
çorapları çıkart.
Take off the socks.
Çoraplarım hâlâ karamel dolu.
I'm still taking fucking caramel logs out of my socks.
Çoraplarını gördüğümde anlamalıydım.
I should have known it when I saw his socks.
Çoraplarım ıslandı.
My socks are wet.
Her şeyini çıkarıp, siyah çoraplarınla mı yatıyorsun?
Are you naked except for black socks?
Ayakkabılarım ve çoraplarım.
I know. My shoes and socks.
Çamaşırları yıkadın ve iş çoraplarımla spor çoraplarımı yan yana koydun.
You did the laundry, and you put my work socks Beside my gym socks, and they were touching in the drawer. I mean, that's disgusting.
Dar çoraplar giyimek istemiyorum!
I don't want to wear tight socks!
Şimdilik, bu çorapları yiyin.
For now, you eat these socks.
Çoraplarım ayaklarımdan fırlayacak mı?
Yes, yes.