Ölmeli перевод на английский
746 параллельный перевод
Ona talip olan erkek, üç kere en iyi becerisini göstermeli ya da ölmeli!
Thrice must the suitor best her in feats of strength or die!
- Jesse James ölmeli.
- Jesse James has got to die.
"Ama ölmeli, yoksa baştan çıkarır daha başka erkekleri."
Yet she must die, else she'll betray more men.
Yaş veya kuru, bir adam meyvesini vermeden ölmeli. Hoşçakal...
And green or dry, a man must die before it bears its fruit.
Çok ufak bir şey biliyorum, onu da bir günah çıkarmadan duydum... Ve o sırlar da benimle birlikte ölmeli.
I personally have nothing to say, because I don't know anything, and the little I do know, I heard at confession and those secrets must die with me.
"Yine de ölmeli! " Yoksa başkalarına da ihanet edecektir.
Yet she must die, else she'll betray more men.
"Gine de ölmeli, yoksa başkalarına da ihanet edecektir."
Tony, as Othello : Yet she must die lest she betray more men.
Duvar ustası olduğum için açlıktan ölmeli miyim?
And because I'm a bricklayer I should die of hunger?
İkinizden biri ölmeli.
One of you must die.
# Katiller ölmeli.
Killers have to die.
- Ölmeli.
He must die.
Piskopos veya rahip fark etmez, suçlu ölmeli.
The culprit must die, whether he's a bishop or a priest.
Akhenaton ölmeli!
Akhnaton must die.
Sana kalsa insanlar aynı yerde doğmalı, yaşamalı ve ölmeli!
I mean, according to you, people should be born, live and die on the same spot!
İlla biri ölmeli mi?
Your job? - Someone gotta die before you'll cooperate?
Kraliçe Nailla ölmeli.
That Queen Nailla must die.
O ölmeli.
He must die.
O şimdi ölmeli yoksa başaramayız.
She must die now or we fail.
O zaman Hawkins ölmeli!
Then Hawkins must die!
İkimizden biri ölmeli.
One of us has to die.
Geleneklere göre kocasıyla birlikte ölmeli.
- The custom is that she must die with him.
Bu kurtarıcı yeni doğanlar arasında olduğuna göre sadece yeni doğanlar ölmeli.
Since this deliverer is among their newborn, only their newborn need die.
Yeni doğan tüm erkek İbrani çocuklar ölmeli.
Every newborn Hebrew man-child shall die.
Karartma çanı çalarken,... Basil Underwood ölmeli. "
"Basil Underwood must die."
- Aunt ölmeli.
- Aunt ought to be dead.
Yarından önce bizden biri ölmeli.
One of us must die before tomorrow
Bir canlı ölmeli ki diğer canlı yaşayabilsin.
That the flesh must perish so that the flesh may live.
Kadın ölmeli ki ayı Inuk'un Asiak ve çocuğunu beslemek için onu avlayacağı gün için yaşayabilsin.
She must die so that the bear may live for the day inuk will slay it to feed asiak and her child.
O ölmeli.
She must die.
Ser sefil ölmeli miyiz öylece?
Bite our tongues off and just die?
Ve ölmeli.
And die.
Bu adam ölmeli.
This man must die.
Yasa katil ölmeli der.
The law says the man must die.
Ölmeli.
He must die.
Hırsa hizmet için bir çocuk ölmeli mi?
Must a child die to serve the ends of ambition?
Daha kaç çocuk ölmeli, kaç kişi acı çekmeli?
How many children must die, how many people suffer, before there is an end?
Bu, Yüce Sezar Roma'nın sevgilisi ve içimizden en az biri ölmeli ki Roma yaşayabilsin.
This is great Caesar beloved by Rome and at least one of us who must die so that Rome may live.
Altın postu çalanlar mutlaka ölmeli.
Those who steal the Golden Fleece must die.
Hepimiz senin yüzünden ölmeli miyiz Balam?
Must we all die for you, Balam?
Kör adam ölmeli, ama öncelikle Sakichi'ye şans vermeliyiz, değil mi?
He should die, but we should give Sakichi the first chance, no?
"Hollywood'u görmeli, sonra ölmeli"
Tonight's episode, "See Hollywood and Die."
- O zaman ölmeli.
- Then he must die.
Genç bir kız ölmeli.
A maiden must die.
Genç bir kız ölmeli!
A maiden must die!
Joe ölmeli.
Joe must die.
O entrikacı çiftçiler ölmeli.
Those scheming farmers must die
Ama o bir samuray ve bir samuray gibi ölmeli.
But he's a samurai. He must die like one.
Hepsi ölmeli.
They must all die.
Sana sıra gelene kadar bir sürü adam ölmeli.
Lots more guys have to die before it's your turn.
O ölmeli.
He must die!
Yaşayan her şey olmeli.
Everything that lives must die.