Önumuzdeki перевод на английский
29 параллельный перевод
Önumuzdeki ortaklar toplantisinda gundeme getiririm.
I'll bring it up at the next meeting of the partners.
En azından önumuzdeki 5 dakika arkadaşımızın dönuşune sevinmek istiyorum.
Well, for the next 5 minutes, anyway, I just want to enjoy the fact that our friend is back.
- Onumuzdeki hafta gorusuruz
- See you next week.
Eger bizim guzel onumuzdeki bir kac dakika icinde uyanmazsa Tommy onunla birlikte gomulecegini biliyordu.
If Gorgeous doesn't wake up in the next few minutes Tommy knows he'll be buried with him.
ONUMUZDEKi MAC iCiN. KASETLERi ANALiZ ETMESiNi iSTEDiM ONDAN.
I asked him to analyze it for me.
ONUMUZDEKi SENE KIDEMLi BASLARSIN.
You'll start again as a senior.
Onumuzdeki sali gunku randevumuzu dort gozle bekliyorum.
I am looking forward to our date Tuesday, though.
sadece hatirlatmak isterim onumuzdeki hafta seni iyi gormek istiyorum
I remind you that... just want to see the best of you in the coming weeks.
" Adam.karisini.onumuzdeki.uc.sene.icin... Gerçekmiş.
Guy-forces-his-wife - to-dress-in-a-garbage-bag - for-the-next - three-years-dot-com.
" BU MAÇ GERİDE KALDI, ÖNÜMÜZDEKİ MAÇLARA...
Deny defeats and rise...
"BU MAÇ GERİDE KALDI, ÖNÜMÜZDEKİ MAÇLARA BAKACAĞIZ."
Deny defeats and rise on victory wings. That's the dressing room.
Novice onumuzdeki hafta basinda yillik hesap denetlemesi yapacak.
Novice has its annual audit scheduled for the beginning of next week.
Masana birakirim, onumuzdeki sali mesela.
And I put it on your desk for, uh, next Tuesday.
Ama onumuzdeki 30 dakika icin de guclu olmani istiyorum, sonra hepsi bitecek. Tamam mi?
But I need you to stay strong for the next 30 minutes and it'll all be over, OK?
Onumuzdeki bir kac hafta icinde sonuc alinmali, ama bu arada, arabayi cikarmamiz lazim.
Should get the results back in the next couple of weeks, but in the meantime, we'll need the car out.
Dinle, Elsa, onumuzdeki hafta gelmek zorunda degilsin
Listen, Elsa, you don't have to come next week.
ÖNÜMÜZDEKİ GO, ben SİZE yetişirim.
GO AHEAD, I'LL CATCH UP WITH YOU.
onumuzdeki savasa odaklanmaliyiz.
We have to focus on the battle ahead.
onumuzdeki Formula 1 sezonu icin sponsor baglantilarimizla aramizda olan iliskinin son gunu.
Actually, it's the deadline for securing sponsorship for the forthcoming Formula 1 season.
- onumuzdeki yil kazaniriz.
- There's always next year.
onumuzdeki hafta?
Next week? No.
Onumuzdeki aya evlenmis olacaktik.
We're supposed to get married next month.
En azindan onumuzdeki sis perdei kalkti.
At least it's come in the fumes.
bana, baskanin onumuzdeki iki gunluk programi lazim.
I need the president's schedule for the next two days.
ve eger onumuzdeki 2sene, belki 6, ayakta kalacaksak bir seyler yapmamiz lazim.
If we're going to survive the next two years... or six. We need to do something.
Belki insanlar Joe'ya inanırlar, belki inanmazlar fakat para kazanmak yerine, onumuzdeki bes yıl boyunca kendini mahkeme onunde savunursun.
Maybe people will believe Joe, maybe they won't, but instead of making money, you're gonna be defending yourself in court for the next five years.
Hey, onumuzdeki haftaya kadar evde kalma iznimiz var.
Hey, we got permission to stay in the house until next week.
ÖNÜMÜZDEKİ BÖLÜMDE... "Zotepine" diye bir ilaç biliyor musun?
Do you know a drug called Zotepine?
ÖNÜMÜZDEKİ BÖLÜMDE - Osvald'ı bulamıyoruz. - Osvald!
We can not find Oswald.