Önunde перевод на английский
86 параллельный перевод
Sen çok yetenekli, zeki bir gençsin, önunde kıskanılacak bir geleceğin var.
You're a very intelligent young man, you've got an enviable future ahead of you.
'bu herkesin önunde jenny nin kafayı yemiş olduğunu kanıtlamak için bir şanstı.'
'This was my chance to prove to everyone what a mentalist Jenny is.'
Elimizde olan en kötüsü bir evin önunde sarhoş ve terbıyesızlık yapan birisi uh, iki gün çalışmış çocuğunu üstlenmeyip masraflarını ödemediği için - eski eşi kayıp mı?
The worst we have is a drunk and disorderly outside a frat house and some guy who, uh, served two days for not paying his child support. - Is his ex-wife missing?
KADINLARIN ÖNÜNDE... ve tiyatroda birkaç insan ile tanışıyorum zaman zaman bana reklamların neticesini soruyorlar.
IN FRONT OF WOMEN... and I meet quite a few people at the theatre asked me to advertize the product from time to time.
Insanlarin zevkleri o kadar bozulmus ki, fiyakali gorunuslerile ileri gelenlerin onunde iki buklum oluyorlar.
How degenerate a people's tastes must be, bowing to dignitaries with their pompous display.
Burada zeminde, hucrenin onunde ve koridorun basinda buldum.
I found it on the floor in here, just outside the cell, out in the hallway.
Burada herkesin gozu onunde... hepiniz pilinizi pirtinizi toplar gidersiniz.
Right here in front of everybody, pack up your shit... and get your black asses out of here.
Hepsi gozumuzun onunde oluyor. Ama hic kimse bir sey yapmiyor. Ve bu beni cok fena kizdiriyor!
I see this shit going on... and I don't see anybody doing anything about it... and it fucking pisses me off.
Kameranın onunde kusmak istemiyorum.
I don't want to regurgitate on camera.
Karin kapinin onunde sana bakinip soyleniyor
Your wife is at the front door cursing and looking for you!
Insanlar onunde sarki soyliyemiyor
He can't get up the nerve to sing in front of people.
Kafani kiz arkadaslarinin onunde patlatmiycam.
I'll not bash the fuck out of you in front of all your girlfriends.
TUM TAKIMIN ONUNDE OTORiTEMi SARSTIN KOC.
You challenged my authority in front of the entire football team, Coach.
BEN ONLARA YAPMALARI GEREKENi SERT SEKiLDE SOYLERiM, AMA ASLA ONLARI BUTUN TAKIM ONUNDE ASAGILAMAM.
I tell them what they need to know, but I don't humiliate them in front of the team.
BU SENE iLK DEFA BOYLE BiR KALABALIK ONUNDE OYNUYORLAR.
They're playing in front of a capacity crowd for the first time this season.
ORTAYA CIKIP KALABALIGIN ONUNDE, GUCLU BiR GORUNTU CiZMEKTEN BAHSEDiYORUM.
I'm talking about going out there, presenting'a strong, united front.
Beni cocuklarimin onunde... oldurmek istiyorsan...
- Don't shoot him...
Beni cocuklarimin onunde oldur!
Shoot me in front of my kids!
ben gidebilecegimi sanmiyorum, yani, daha iyiyim ama herkesin onunde soyleyebilecegimi sanmiyorum.
Well, I don't think I'll be going, I mean, I'm getting better but I just don't think I can shout it from the roof tops yet.
Cunku muhafizlar kapinin onunde.
Cos the guard's right out front. Uh...
BU ARADA, GÖSTERİLER BEYAZ SARAY ÖNÜNDE DEVAM EDİYOR
Washington D.C. to see the President. Meanwhile, demonstrations continue in front of the White House.
DÜNYA ÖNÜNDE PRESTİJMİZ NE OLUR DAHA ÖNEMLİ BİR ŞEY VAR MI
Could the stakes be any higher?
KENDİNİ PENTAGON ÖNÜNDE YAKAN ADAM
Hanoi just issued a postage stamp.
RUSYA VE ÇİN GÖZÜ ÖNÜNDE BİZİ KÖTÜ GÖSTERİYOR
Clark?
"bir azrail onunde sessizce belirdi..."
"a ghoul quietly appeared before..."
Sevgililer gununde Guzel bir tavuk onunde
Cheese soufflé, Valentine's Day Have some chicken fricassee!
Geum-ja oylesine uzun zamandir Won-mo ile bulusmayi ve ondan af dilemeyi bekliyordu ki Onun, Jenny'nin onunde belirdigini ogrenseydi buna cok uzulurdu.
For the longest time, Geum-ja has wanted to meet with Won-mo... And ask for his forgiveness. She'd be very unhappy if she found out he appeared before Jenny.
Yani ayakkabilarimi cikarmami istediler ve az daha egilmeye calisirken herkesin gozu onunde bayilacaktim.
THE POINT IS THEY MADE ME TAKE OFF MY SHOES, AND I NEARLY PASSED OUT IN FRONT OF EVERYBODY TRYING TO BEND OVER. - WELL, THAT'S NOT GOOD.
"Roller Coaster'in onunde durmayin"
You know that sign that says
O tabelanin onunde cok uzun sure kaldi.
She overdosed right in front of it.
Senin gibi dusuk, zavalli bir insanin onunde egilecegimi mi dusunuyorsun?
You think i'm gonna bow To a cut-Rate, piss-Poor human like you?
DTÖ, ZARURİ İLAÇLARIN TİCARİ ÇIKARLARIN ÖNÜNDE TUTULMASI GEREKTİĞİNİ KABUL ETTİ.
Two miles of areas excluded return to international meetings as the WTO and the G8, giving people oppressed, the right to disagree.
NE YAPSAYDIM, GARAJIN ONUNDE MI BIRAKSAYDIM?
What was I supposed to do, leave it in the driveway?
Gecmisten bugune dek, beni herkesin onunde asagiliyor!
From past till now, scold and snarl me in front of everybody!
Bunu cocugun onunde konusmamizin dogru olacagini sanmiyorum.
I just don't think we should be talking about it right in front of the children.
Ve eger onun onunde kiskanci oynarsam bu onu kaciracaktir.
And if I act all jealous in front of her, then it's only going to drive her away.
Butun kasabanin onunde onun gibi davranmak tehlikeli degil mi?
Isn't it a risk pretending to be her in front of the entire town?
ÖNÜNDE...
( THE... )
Simdi bir dusunun, ne kadar tassakli olmak gerekir bir baskasinin onunde durup 12 trilyon yil once neler oldugunu anlatmak icin.
Now just for a moment, imagine the balls it takes to stand in front of another human being and tell them what happened 12 trillion years ago.
Hatirladigim son kampanyasi Pennsylvania'daydi, bir kuzey eyaleti, halkin 10 % kadari anketcilere soyle demis milletin gozu onunde olduklari icin soyledikleri su ki, henuz bir siyah baskana "hazir" degillermis.
Last campaign, I remember in Pennsylvania, a Northern state, something like 10 % of the people told pollsters, that is, they said right out in public, that they were "not ready" for a black president.
Onunde 20 tane dugmesi olan mor bir takim elbise... giydirsek, bu onu oldurur mu?
Would it kill him every once in a while to put on a purple suit with 20 buttons up the front?
Arizona Eyaleti- - Siz bunu gecen yil Tommy Lasorda'ya verdiniz, topluluk onunde agladi diye!
Arizona state- - You gave it to Tommy Lasorda last year, for crying out loud!
Bu yaz, Saglik Sistemi'ne yatirimi protesto etmek icin Belediye binasinin onunde toplanan insanlari gordunuz mu?
Did you see the people this summer at the town hall meetings fighting health care?
Kacey'nin menajeri olarak, isteklerini goz onunde bulundurmam gerekiyor.
As Kacey's manager, I need to keep her interests close to my heart.
Hayir, bildigini biliyorum ama bazen, herkesin onunde ayaga kalkip birseyler soylersin, ve bazende insanlar daha sonra yanina gelir ve sozlerini nekadar begendiklerini soylerler, ve belki daha sonra onlarla
No, I know you know, but sometimes, you have to get up in front of the group and you say your piece, and then people sometimes come up to you afterwards and say that they like what you said, and then maybe you go to
Bu gozumun onunde kalacak.
This does not leave my sight.
Adamcagiz, bebeginin gozlerinin onunde kacirilisini izledi.
Man just watched his baby get stolen right in front of him.
Hem de birbirimizin gozu onunde.
Ahead of each others'.
Sen o adamlarin onunde elimi tuttun tren istasyonunda
You took my hand in front of those men at the train station...
- Oh yol onunde
- Oh, way ahead of you.
Mahkemenin onunde kendi avukatini tartakladin!
You beat up your lawyer outside the court!