Ücümüz перевод на английский
1,327 параллельный перевод
Evet, ayrıca üçümüz bunu seyretmek zorundayız.
Yeah, and the three of us have to watch.
Hayır sadece üçümüz.
No, just the three of us.
Biz üçümüz uyuyabiliriz.
I don't mind sharing with Cathy.
Büyük yarıtan bir gece önce üçümüz kumarbaz ayağıyla orada olacağız ama Roger elindeki tüm imkanlarla beni izleyecektir.Öyleyse ne yapacağız?
On the night before the Grand Prix, I'm in the casino with you and Paulo. We pose as gamblers. We get an inside contact there.
Ya da üçümüz çıkalım.
Right, Paulo? - Or three.
Tatlı kız. Belki üçümüz bir arada zaman geçirebiliriz...
She's cute maybe the three of us can have some fun sometime...
Demek ki üçümüz de hayal kırıklığına uğradık.
Well then I guess all three of us struck out.
Belki üçümüz...
Maybe the three of us...
Size teşekkür etmek için düşünüyordum da saat daha erken ve biz, üçümüz isterseniz, belki dışarı çıkabiliriz.
To show my appreciation, I was thinking the night being, you know, young and all, that the three of us could, well, should maybe go out.
Bayan Kikuno'yla konuştuk... ve üçümüz sana yardım etmeye karar verdik.
We talked to Miss Kikuno... and the three of us have decided to help you.
Burada üçümüz mutlu mesut yaşayabilirdik.
The three of us could be so happy here together.
Rahmetli ağabeyin ve üçümüz çok yakındık.
Your dead brother and us three veterans were very close.
Sonra bir baktım üçümüz,...
And all of a sudden, there we were, just the three of us.
- Biraz kafa dinlemeye, üçümüz.
- On a little retreat, the three of us.
Evet, farkılı olduğunu keşfetmenin nasıl olduğunu, üçümüz de biliyoruz.
Yeah, all three of us know what it's like to discover you're different.
Oh, lütfen, sanki diğer üçümüz çok normalmişiz gibi.
Oh, please, like the three of us are so aggressively normal.
- Sadece üçümüz varız.
- lt's just the three of us.
Dönüp gidişini izlerken yüzünün ifadesini görünce anladım ki üçümüz arasında en çok incinen sensin.
I saw your face when you were watching her leave, and I realized she hurt you way more than you ever hurt me.
Çok komik. Aslında bu sabah üçümüz birlikte duş aldık.
Actually, the three of us took a bath together this morning.
Hatta daha iyisi, üçümüz asit fıçısna girelim.
Or better yet, the three of us could dip ourselves in a vat of acid.
Biliyor musunuz, bence üçümüz Florida'ya gitmeliyiz.
You know what? The three of us should go to Florida.
Şimdi üçümüz kaldı geriye!
We're now three!
Bir süre üçümüz beraber takıldık, ders çalıştık.
For a while it was the three of us, studying, hanging out.
İkiniz ben işten çıkıncaya kadar evde takılırsınız. Sonra üçümüz birlikte akşam yemek yeriz. Nasıl?
The two of you could hang out until I get off work... the three of us could meet for dinner.
- Ama yalnızca üçümüz varız.
- There are only three of us.
Franklin'le tecavüz ettiğimiz kız... sarhoştuk, üçümüz de eğleniyorduk.
That girl Franklin and I raped... we were drunk, all three of us partying.
Sonra üçümüz birden şunu farkettik hepimiz Bay Bober ile ilgilenmiş olsak da hiçbirimiz nasıl biri olduğunu bilmiyordu.
And that's when the three of us realized, even though we'd all spent time with Mr Bober, none of us had any idea what he looked like.
Yarın sabah en çok takdir edilmeyenler olmamızı bilmemize rağmen üçümüz birden yarın sabah hastaneye dönecektik.
Even though we know that tomorrow morning, the three of us will go back to being the most unappreciated people in the whole damn hospital.
Yani tüm uçuş boyunca sadece üçümüz mü olacağız?
So, it's just going to be the three of us for the whole flight?
Benji'yle ben, üçümüz bir şey yapmalıyız dedik.
Benji and me figured the three of us should do something about it.
Bana kalırsa bu miktar üçümüz arasında eşit olarak paylaştırılmalı.
Finally, we get to go skiing. Oh my God, look how long the lift lines are.
Birisi nöbet tutarken üçümüz uyuyabiliriz.
No, that's not it, let's see -
Biz üçümüz projenin ilk üyeleriydik.
We were the three original members of the project.
Aslında üçümüz... Pennsylvania'ya doğru yola çıktık.
The three of us are headed to Pennsylvania.
Bana kalırsa bu miktar üçümüz arasında eşit olarak paylaştırılmalı.
Now, i think the four million Should be split evenly among the three of us.
Stan, üçümüz beraber bir hafta tatile ne dersin?
Stan, how about a week's holiday for the three of us?
Sen bu heriften hevesini alana kadar üçümüz burada yaşayacağız.
We'II set up together, the three of us, till you get this out of your system.
Sonsuza dek üçümüz kalacağız sanmadın ya?
I mean, you didn't think it would be the three of us forever, did you?
Her neyse, en önemlisi... üçümüz, bundan güçlü çıkacağız.
Anyway, the most important thing... is that the three of us come out of this stronger.
Sen hoş bir çocuksun ve senden çok hoşlanıyorum. Ama, hayır bu her zaman üçümüz birlikte olacağız demek değildi.
You're a nice boy and I like you a lot... but no... it wasn't always meant to be the three of us.
- Siz ikinizden hoşlanmıyorum. Ama sadece üçümüz varken, ihtimaller daha iyiydi.
- She won't likeyou two... any more than you like me, but I liked the odds... better when it was just the three of us.
Bazen düşünüyorum da o arabaya üçümüz bindik.
Sometimes I think... I think all three of us got in that car.
Sonra üçümüz oturduk ve bir saat kadar konuştuk.
Then the three of us just sat there and talked for, like, an hour.
Yani, sadece üçümüz.
I mean, just the three of us.
Aynı yatakta yatmıyorduk ama üçümüz de aynı odada yatardık. Büyük bir odaydı.
We shared, all 3 of us, not in the same bed, but we all shared the same room, big rooms.
İşte üçümüz biraradayız.
Now that we're with the three of us.
belki üçümüz...
Maybe the three of us...
Yoldayız, üçümüz.
We're on the road together.
- Vietnamda iş yapmak istiyorsan... üçümüz birlikte olmalıyız.
- You want to a contract deal - If you want to do Vietnam... If must be us 3 brothers
Biz üçümüz...
The 3 of us
Biz üçümüz, oldukça yakın sonra olmalıdır.
We must be pretty close then, the three of us.