Şaşırdım перевод на английский
8,585 параллельный перевод
Jüri olduğunu öğrenince şaşırdım.
I was surprised to have her as a juror.
Ben de baya şaşırdım.
Yeah, it was a shock to me, too.
Açıkçası olanlardan sonra bugün gelmene şaşırdım.
To be honest, I'm surprised you showed up today, with everything going on.
Benimle burada buluşmak istemene şaşırdım.
Uh, I was surprised you wanted to meet me here.
Bana göz kulak olmak için ilk sırada onun olmadığına şaşırdım.
I'm surprised he wasn't first in line to keep an eye on me. Truth is, ma...
Bana gelip Noah'yı seçtiğini söylediğinde, çok şaşırdım.
And when you came to me and told me you'd chosen Noah, I was shocked!
Numaranı telefonumda görünce kabul etmeliyim ki şaşırdım.
I got to admit, I was surprised when I saw your number come up on my phone.
Kabul etmeliyim ki geleceğinizi öğrendiğimde çok şaşırdım.
I admit I was surprised to learn you were coming.
Ve ben de küçük ve gelişmeden uzak gezegeninizde olanları öğrendiğimde çok şaşırdım.
And I, too, have been surprised by what's been happening on your little backwater world.
- Çok şaşırdım.
Shocker.
Çok şaşırdım, o kadar küçükmüş ki.
I'm surprised he was so young.
Gauge Pro X kullanmanıza şaşırdım.
I'm surprised you use a Gauge Pro X.
- Çok şaşırdım bunu duyduğuma.
- I'm shocked to hear that.
İtiraf etmeliyim ki, biraz şaşırdım.
I'm a little surprised, I will admit.
Ben de hem şaşırdım... hem ezildim.
Mmm! I am both surprised... and crushed.
Buna şaşırdım!
I have the astonish!
Sanırım bu sefer pusulayı şaşırdım.
I think this time I've thrown away the compass.
Baronun sıradan bir doktorun oğluyla ilgilenmesi için onay vermesine şaşırdım.
I'm surprised the baron would approve of a cog doctor tending to his son.
Şaşırdım.
That amazes me.
-... senin tipin bir adam olmasına şaşırdım.
- even for a little while.
Bu şarkıyı duyunca çok şaşırdım.
I was surprised to hear this song
Beni tanımanıza şaşırdım...
I'm surprised you recognize me.
Kral'ın bizi eşleştirmesine şaşırdım.
I was surprised the king paired us.
Siz yıllardır Peter Florrick'in adamısınız,... ve Peter Florrick de beni gördüğünde boğulmaktan kurtarmak için asla yolunu değiştirmez, o nedenle evet şaşırdım.
Well, you've been Peter Florrick's man for years, and Peter Florrick wouldn't cross the street to stop me from choking, so yeah, I guess I am surprised.
Doğum kontrol hapı kullandığını gizli söylediğin için şaşırdım işte.
You know, that's why, uh, I was surprised when you said you were on the pill.
Bunları Bill'le konuşmamana şaşırdım.
I'm surprised that you couldn't talk to Bill about all this.
Sadece çok şaşırdım.
I'm- - I'm just... surprised is all.
Erken kalkmana şaşırdım.
I'm surprised you're up so early.
Şaşırdım.
Oh, I'm surprised.
Gelebilmene şaşırdım.
Hi. I'm surprised you made it.
Dengelerimi şaşırdım, zincirlerim kırıldı.
I'm uncentered, unmoored.
- Hayır, rahibin rahip olmamasına şaşırdım.
No. I'm intrigued because the priest is not a priest.
Senin söylememene biraz şaşırdım.
I was surprised you didn't tell me yourself.
Açıkcası bu durumunu geç duyduğuma şaşırdım.
Frankly surprised to hear about your injury at this late juncture.
Açıkcası şaşırdım.
Honestly, I'm mystified.
"A" nın buna görememesine şaşırdım.
I'm surprised "A" doesn't have the imagination to see it.
- Şaşırdın mı?
Are you surprised?
Evet. 11. sınıftan neler hatırladığımı bilsen eminim şaşırırdın.
Yes. Yeah, you'd be surprised what you can remember from the 11th grade.
Zachariah mı yolunu şaşırdı?
Zachariah got turned around?
- Zachariah mı yolunu şaşırdı?
- Zachariah got turned around?
Aman ne şaşırdım.
Shocker.
Şaşırdın mı?
Does that surprise you?
Şaşırdın mı?
You're surprised?
Tabloların arasında gezerken... Maura'nın uzman görüşüne göre... sahte bir tablo gördüğümüzde ne kadar... şaşırdığımızı tahmin edebilirsin...
So you can imagine, um, how shocked we were when we happened across, uh, a painting that, in her expert opinion,
Bütün dırdırın gardırobumu... nasıl değiştirmem hakkındaydı, Şaşırdın mı?
All the nagging that you did about how I should... change up my wardrobe, shake it up?
Bunu duyduğuma şaşırdım.
I'm, uh - - I'm surprised to hear that.
Şaşırdığımı söyleyemem.
Can't say that I'm shocked.
Beni gördüğüne şaşırdın mı? Yakışıklı, onu etkisiz hale getir.
Surprised to see me? Charming, disarm her. Ohh!
- Sadece şaşırdım.
I'm just surprised.
Ben şaşırırdım.
I'd be shocked.
- Bir rahibin kaçırılmasına mı şaşırdın?
You're intrigued because a priest was kidnapped?
şaşırtıcı 184
şaşırt beni 22
şaşırmadım 144
şaşırma 16
şaşırdın mı 129
şaşırtıcı değil mi 16
şaşırdınız mı 32
şaşırmış görünüyorsun 21
şaşırt beni 22
şaşırmadım 144
şaşırma 16
şaşırdın mı 129
şaşırtıcı değil mi 16
şaşırdınız mı 32
şaşırmış görünüyorsun 21