000 metre перевод на испанский
428 параллельный перевод
Chaplin yapıtının mükemmel olmasını istedğinden 27.000 metre film şeriti kullanmış ve dört gün gece aralıksız "Göçmen" i son haline getimek için uğraşmıştır.
Tal era el perfeccionismo de Chaplin en ese momento que fueron tomados 90.000 pies de negativos para la producción y Charlie estuvo 4 días y 4 noches sin descansar mientras editaba la copia final de "El inmigrante".
"Gotha Mervale üzerinde 2000 metre."
"Gotha sobre Mervale, 2.000 metros".
En alçak yeri 4000 metre.
Tiene un mínimo de 4.000 m.
Beni yerden 3000 metre yukarıya çıkartacak.
Estaré a más de 3.000 metros en el aire.
10 gün içinde, 10-20 Mayıs arası,... 73000 Fransız, 2000 metre yükseklikte... evlerine giden yolun üzerindeki Reich sınırını geçti.
En los diez días que van desde el diez al veinte de mayo, 73.000 franceses cruzaron a una altitud de 2.000 metros, la frontera del Reich en su camino a casa.
Kümülüs bulutları, 2000 metre yükseklikte.
Son cumulos, estan a 7.000 pies.
"Bu pislikler haftada en az iki kez köy sınırlarının 1,000 metre ilerisindeki arazilere dökülmeli."
Al menos dos veces por semana el campo deberá abonarse con el estiércol que permanecerá a no menos de 1.000 metros de cualquier población ".
Sinyal kıçtan geliyor kaptan. 8.000 metre.
La señal está a popa, Herr Kapitän. 8.000 metros.
- Menzil 1.000 metre.
Distancia : 1.000 metros.
Bu ay tam 40.000 metre plastik boru ürettik.
Este mes hemos producido 40.000 metros de mangueras.
Aşamalı roket yerden 1000 metre gider.
El cohete multietapa sube más de 1.000 metros sobre el suelo.
24,000 metre.
24,400 metros.
Beş Mitsubishi hafif bombardıman uçağı 3000 metre yükseklikte, güneybatıya doğru ilerliyorlar.
Cinco bombarderos Mitsubishi alrededor de las 10,000, dirección sudoeste.
Şimdi, spor haberleri. 1968 olimpiyatlarında 10.000 metre rekoru Arayounev'de 19 yaşındaki İsveçli tarafından kırıldı.
Y en los deportes, el récord de los 10.000 metros de Arounayev en los juegos de 1968... fue batido ayer por un sueco de 19 años.
- 5000 metre ötede, hâlâ ekranı kaplıyor.
- A 5.000 metros, llena la pantalla.
Sayın efendim..... Svardia-Berlin Expresi 3.000 metre yükseklikteki..... Verick Köprüsü'nden geçecek.
No me malinterprete, el expreso Svardia-Berna cruza el puerto de Verick... a 3.000 m de altura.
Sizin ölçünüzle yeryüzünün 1.000 metre altındayız.
Estamos a 1000 de sus metros bajo la superficie.
Işıldayan büyük üzüm salkımlarını düşünün. 500 metre, 1.000 metre irtifadan düşüyordu. Nereden istersek oradan.
Solo imaginese un montón de uvas incandescentes cayendo desde 2000, 4000, donde quisieramos que detonaran.
12000 metre karelik zeytinlik ve bağlar... Benim.. Kan Hakkım.
12.000 hectáreas de olivos, de viñas, que me pertenecen ¡ por derecho de sangre!
Menzil--1, 000 metre.
Alcance : 1.000 metros.
Menzil--1,000 metre.
Alcance : 1.000 metros.
Neredeyse 900,000 metre küp beton kullanılmış.
Y el hormigón que necesitaron tiene un volumen de 600.000 metros cúbicos.
"Yeraltı odalarıyla çevrili yaklaşık 2,000 metre küp hacimli girilemez betonarme yapılar."
SE RENTAN LOCALES BANCO DE TORONTO "La cámara subterránea estará rodeada de 1,500 metros cúbicos de cemento armado."
2,000 metre küp çimento.
1,500 metros cúbicos de cemento armado.
Gizli yeraltı mezarı ki 2,000 metre küp, takviyeli betonarme ile örtülmüş.
Es una bóveda subterránea. Rodeada de 1,500 metros cúbicos de cemento armado.
"10.000 metre yüksekte, bir uçağın üzerinden bakmıyorum." "Daha alçaktan, ülkeyi yürüyerek kat eden özel bir adamın gözlerinden bakıyorum."
"No mirándolo desde un avión a 9.000 metros de altura, sino desde la perspectiva de un hombre especial que pretende atravesarlo a pie, con el fin de llevar un semental de pura sangre a un destino secreto".
1.000 metre, yani bir kilometre araba.
¡ 1 kilómetro y 600 metros!
Yaklaşık 10,000 metre.
A unos 9.000 metros.
Mesafe : 6,000 metre.
Bueno, es mi prometido. ¿ Dónde está?
Z - eksi 10.000 metre.
Z-menos 10.000 metros.
Birazcık daha. 31.000 metre, haydi bakalım.
Un poquito más. ¡ 31.000 metros, ya está!
En az 300 metre var.
Son unos 3.000 metros.
Yükseklik 108000 metre.
Altitud 33.000.
O yöne gidebilirsin ama o gördüğün dağ uzun boylu, kır saçlı dostumuz var ya boyu neredeyse 3 bin metre.
Podríamos ir por allí, pero esa montaña de ahí, ese gigante de pelo canoso, tiene una altitud de 3.000 metros.
- 2 bin metre menzili var.
Tiene un radio de 2.000 yardas.
- Metre başına on üç bin! - İç Wilma, iç!
¡ 26.000 el metro cuadrado!
Fakat belki yarın bu aynı arazi, şu aynı metre kare, en azından 70.000 liret değerinde olacak.
Pero mañana esta misma tierra, este mismo metro cuadrado, podría costar más de 70.000 liras.
Bu da demektir ki 9100 metre yükseklikte ve saatte 850 km. hızla... 196 tarafından kontrol edilen bir tuzağa çekiliyor.
"OVNI en ángeles 9" Significa que está a 9,000 metros... - Rumbo 196 " y va a 845 km por hora... con rumbo 196.
Elimizde 800 metre küp Wintrex var yani, perdede kardan daha gerçek görünen beyaz köpük. Ve kar efektli tonlarca beyaz boya.
Tenemos 28.000 pies cúbicos de Wintrex... una nueva espuma blanca que se parece más a la nieve... que la nieve... y 1.600 estadios cúbicos de pintura blanca con acabado en nieve.
3650 metre ipekle.
4.000 metros de seda.
Çoğu, 900 metre derinlikteki elmas içeren kil kuyularından çıkartılır.
La mayoría son extraídos de minas cuyas vetas incrustadas con diamantes bajan hasta una profundidad de 1.000 metros.
3300 metre yürüdüm ve Yunanistan'a vardığımda artık yürüyecek halim kalmamıştı. Böylece, duruverdim.
Caminé unos 3.000 kilómetros y cuando llegué a Grecia ya no podía seguir caminando.
Bu, metre başına 3.000 dolar eder Roper!
¡ Son tres mil dólares el metro!
850 metre yüksekte uçarken birden toprağa seriliverirsin ve birilerinin polis köpekleri gelip pankreasını çimdikler.
En un momento vuelas a 30.000 pies de altura y al otro estás despatarrado en el suelo con el perro de alguien comiéndose tu páncreas.
Birkaç bin metre karelik bir alana sahiptir. Ve fihristimizde 100.000'den fazla girdi yer alır.
Tenemos un espacio de miles de metros cuadrados y nuestros índices incluyen más de 100.000 entradas.
El Paso'da 300 metre yüksekte uçağın kanadında onunla ilişkiye girdi.
Se lo hizo con ella en el ala a 1.000 pies de altura.
Kabin 1,800 metre rahatlığında basınca maruz kalacak ve zorlukla hızın farkına varacaksınız.
El avión se mantendrá presurizado a una altura de 6.000 pies. Apenas notarán la velocidad.
Yükseklik 3,350 metre.
Altitud : 11.000 pies.
Allah'ım. 6,100 metre düştük.
Hemos descendido 20.000 pies.
3,350 metre'deyiz nefes alabilirsiniz.
Volamos a 11.000 pies y ya se puede respirar.
Her krematoryumda on beş fırın vardı. Üç yüz metre kare büyüklüğünde büyük bir soyunma odası, ve üç bin insanın aynı anda gazla öldürülebildiği büyük bir gaz odası vardı.
Cada crematorio tenía 15 hornos y un gran vestuario de unos 280 m2 y una gran cámara de gas donde podían ser gaseadas hasta 3.000 personas a la vez.